BÖLÜM-34

23 4 0
                                    

Aradan yıllar geçmişti. Tam 5yıl. Babamın eşi vefat edeli sadece 7ay oluyor. Onu tanımıştım. Mükemmel bir kadındı. Geçen yıllar içerisinde alışmıştım ona. Asla desem bile Yağmur'a kardeşim demeyi öğrenmiştim. Üstelik bunu isteyerek yapıyordum. Yağmur'la birbirimize benziyorduk. Ortak yönlerimiz vardı, birbirimize kayıplarımızdan sarılmıştık. Annelerimizin kaybından. Yağmur 10 yaşındaydı. Fakat yaşına rağmen oldukça zeki bir kızdı. Bana olukça bağlıydı ve büyük bir hayranlık duyuyordu. Onu gerçekten çok sevmiştim. Artık 3 kişiden oluşan bir ailem vardı. Bir de hayatımdaki kişi. Babamın yakın arkadaşının oğluydu. Oldukça efendi ve oldukça dikkat çekiciydi. Adı "Karan" onu seviyordum. Hislerimiz karşılıklıydı. Yakın zamanda evlenecektik. İkinci bir adamı seveceğimi tahmin bile edemezdim. Amerika'da yaşıyorduk. Karan'ın babası şirketimize ortak olmuştu. Karan'la tanışmamız çok tuhaf gerçekleşti. Onu hırsız sanmıştım. Kimse evde yoktu ve Karan'ı bahçeden eve girerken gördüm. Hava kararmıştı. Babam ve kardeşim alışverişe gitmişlerdi ben rahatsız olduğum için evde kalmayı tercih etmiştim. Elime mutfakta bulunan cam vazoyu aldım ve Karan'ın içeri girmesini bekledim. Mutfak kapısının arkasında saklanıyordum. Karan mutfağa yaklaştığında saklandığım yerden koşup vazoyu kafasına geçirmiştim. Yere yıkıldı. Kafasından kanlar boşalıyordu. Pişmanlık duymuştum bir an. Sonra onun hırsız olduğunu aklıma getirip pişmanlığımı yatıştırmıştım. Babamın alet çantasında bulunan plastik kablo bağını yani kelepçe görevini görecek olan kabloyu ve siyah koli bandını alıp Karan'ın yanına gelmiştim. Yerde kanlar içinde yatıyordu onu balkona doğru sürükledim. Ellerini bağlayıp ağzını bantlamıştım. Sıradaki tek şey babamı beklemek ve bir hırsız yakaladığım için bana övgüler yağdırmasıydı. Karan hafif hafif kendine gelirken bende yerdeki kan izlerini temizliyordum. Babamı aradım ve ne zaman geleceklerini öğrendim. Babama bir sürprizim olduğunu söylediğimde çok merak etmişti. Yaklaşık bir saat sonra evde olacaklardı. Karanın yanına oturmuştum. Bana bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Ama ne çare onu alt etmiştim. Sürekli konuşuyordum pis hırsız tarzı kelimeleri art arta sıralıyordum. Sonunda babamın arabasının sesini işitmiştim. Gururla ayağa kalktım ve babama hırsızı yakaladığımı belli eden bir cümle kurup göğsümü gere gere onu Karan'ın yanına götürdüm. Karan oldukça kötü görünüyordu. Babam onu görünce ne yapacağını bilemedi yanına koşup ellerindeki bağı ve ağzındaki bandı çıkardı. Ben hala hırsızın tekini yakaladığımı sanıyordum ki Yağmur "Karan abi" diye şokla seslenmişti. O an anladım ki rezil olmakla kalmayıp mahcup düşmüştüm. Karan benimle tanışmak için gelmişti. Ben onu ve geliş nedenini yerle bir etmiştim. Üstelik eve babamdan aldığı anahtarla girmişti. Kendimi aptal gibi hissediyordum. Ondan sonra olanları telafi etmek için bir gün akşam yemeğine çıktık sonra bir gün daha ve bir gün daha derken sonunda bana evlenme teklifi etmişti. Hiç kuşkusuz kabul etmiştim. İkinci bir adamı seveceğim aklımın ucundan dahi geçmezken aşık olmuştum. Hisler her zaman ilk yaşandığı gibi yaşanmazdı elbet ama onu sevdiğimden emindim. Sevildiğimden de öyle.

GECEYE TUTSAK DENİZ KIZIDove le storie prendono vita. Scoprilo ora