BÖLÜM-14

39 7 0
                                    

Salim abi gözlerinde tutmaya çalıştığı kederi serbest bıraktı, kızım dedi usulca ve sessizce, kızım, sen mi geldin...
Işık gelmişti. Suratına takındığı masumiyetle karşımızdaydı. Salim abi ayağa kalkmaya çalıştı, fakat başaramadı. Oturduğu yere çivilenmiş gibiydi. Işık yere çöküp dizlerine tutundu babasının.
-Baba
-Sen neredeydin kızım...
Salim abi sesinde ağıt taşıyordu, feryat taşıyordu. Yüreğindeki yangını saklamaya çalışırken deşifre ediyordu. Işığın gözü doldu, babasının dizlerini öpmeye başladı, ağlıyordu. Salim abi ise hala hayretler içerisinde hem kızına bakıyor hem de ağlıyordu. Biraz toparlanmaya çalıştı.
-Yüreğimize ateşi attın da gittin, sen nereye gittin?
Öyle içten çıkmıştı ki bu soru, içimi acıtmıştı, içim ağlamıştı. Işık babasının boynuna atladı, Salim abi sıkıca sarıldı ona. Birbirlerine sarılarak ağlıyorlardı. Bir yandan birbirlerini öpüp kokuyorlardı. Neden diye düşündüm, bunca zaman neden gelmedi? Bu anı hemşirelerden biri bozdu.
-Mola başladı içeriye girecek olan hanginizse girebilir.
Salim abiyle göz göze geldim, Asaf'ı görmeyi çok istediğimi Salim abi biliyordu. Onu hastahanede kaldığından beri görmediğimi anlamış olacak ki bana bakıp "sen gir kızım, git gör onu" dedi. Işık hiddetle ayağa kalktı.
-Hayır baba bu olmaz.
-Neden olmazmış kızım, yokluğunda Asaf'ı ayakta tutan Deniz'di.
Susuyordum, söyleyecek birşeyim yoktu. Aslında çok şey vardı ama ne zamanıydı ne de söylenmesi gerekti, sustum. Salim abi Işığa baktı ve "sen benimle kal kızım, doyamadım sana" dedi Işık sinir edecek bir ses tonuyla "iyi tamam git gör" dedi. Salim abiye teşekkür edip ağzım kulaklarımda ilerledim. İçeri almışlardı beni, uyuyordu, uyandırmak istemedim. Ellerimi saçlarına götürdüm, ne güzeldin gece saçlım. "sen" dedi. Gözleri hala kapalıydı. "sensin, deniz kızı." gözlerimi kapalı olan gözlerine kitlemiştim. Gözü kapalıydı, ama biliyordu. Ben olduğumu biliyordu. Tek kelime edemeyecek kadar büyülenmiştim. Gözlerini açtı, irkildim. Bir çift göze esir olmaktı bu. Esir olmuştum.
Tek kelime edemedim. Ellerim hala saçlarındaydı. Donakalmıştım.
-Git.. Git hadi.. Sana git dedim!
Duymayı hiç istemediğim şeydi bu. Duymaktan korktuğum şeydi. Hala saçlarında olan ellerimi yavaşça çektim. Gözümde duran ve yanaklarımdan süzülmeyi bekleyen, o süzülüşe ramak kalmış olan gözyaşlarımla duruyordum karşısında. Arkamı döndüm, yavaş yavaş adım atıyordum. Gözyaşlarım ezberlediği şeritten yavaş yavaş kayıyordu. Gözyaşımı durdurmak istemeyecek kadar yaşlı hissediyordum kollarımı. Yürüyemeyecek kadar acizdim ama kaçmam gerekiyordu. Kapıya yaklaşmıştım "gitme" bu ses Asaf'ın sesiydi...

Gece saçlım yüreğime açtığın yaranın derinliklerinde kayboluyorum, yaram da sensin merhemim de. Çıkar beni bu çıkmazdan, aklımı yitireceğimden değil seni kaybedeceğimden bu korku. Sensizlikten gece saçlım. Sessizlikten.

GECEYE TUTSAK DENİZ KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin