"burayı öp." - "güzelce iste." (M)

2.7K 103 33
                                    

Smut bölümünü ikiye bölmek zorunda kaldığım için şimdiden özür dilerim ama çok uzundu ne yapabilirim ki? Biraz inleyip boşalan bir çift asla olamayacaklar... 😏 Hadi keyifli okumalar.

👀👀

Sehun önceki düşüncelerinin tamamen yanlış olduğunu şimdiden görebiliyordu. Kim Jongin ile sarhoşken seks yapmak da ayıkken seks yapmaktan daha az yoğun olmayacaktı. Bunun sebebi muhtemelen ikisinin de sarhoş olmamasıydı. Çakırkeyif olabilirlerdi ama biraz bile sarhoş değillerdi. Her ikisinin de pek çok insanı bayıltacak kadar çok içmiş olmalarının bir önemi yoktu. Jongin gibi bir adamın kazanamayacağı bir işe girişmeyeceğini tahmin etmeliydi. Adam, gerçekten de içkiye dayanıklıydı; tekila da Sehun'un ne kadar içerse içsin kendini kaybetmediği tek içkiydi. Jongin başka bir içki getirmiş olsaydı Sehun en az yarım saat önce, kendini rezil ettikten sonra hiç de çekici görünmeyen bir şekilde sızmış olurdu. Ama onun yerine bir ejderhayla oyun oynamayı tercih etmiş, sonunda da ateş saçmaya hazır haldeki iri vücudunun altında sıkışmıştı. Koyu renk kirpiklerle çerçevelenmiş gözler onu tutsak etmişti. Büyülenmişçesine adamın yüzünü avuçlarının arasına alıp dudaklarını öperken, mantığını bir kenara bırakıp kendini o hipnotize edici alevlere attı.

Jongin onun kendisini öpmesine izin verdikten sonra Sehun'u tekrar mindere doğru itti ve üstünlüğü ele geçirdi. Jongin diliyle, onun dudaklarını tatlı bir şekilde istila ederek keşfediyor, tadına bakıyordu; ara ara attığı ısırıklarla Sehun'un kendini dünyadaki en leziz tatlı gibi hissetmesini sağlıyordu. Bir kolunu Sehun'un başının altından kaydırarak sırtına indirdi. Her zaman hassas olan göğüsleri ağırlaşmış ve elektrikle yüklenmiş gibiydi. Jongin çıplak göğsünü kendininkine bastırdığında göğüs uçları sancılı bir şekilde gerilerek bir önceki gece ihmal edilmelerinden dolayı ilgi beklediler. Jongin adeta onun aklından geçenleri okumuş gibi öpüşmeyi bırakıp iri eliyle onun sağ göğsünü avuçladı. Sehun bir avukat olmasına rağmen vücuduna çok iyi bakmıştı. Teninde gezinen nasırları, öyle güzel titreşimler uyandırıyordu ki Sehun bedenini iyice onun avucuna doğru bastırdı. Bir adamın ellerinin böyle hisler uyandırabileceğini asla tahmin edemezdi. Her zaman beyaz yakalı adamlarla çıkmıştı. Onları tercih ettiğinden değildi ama etrafında hep böyle adamlar olurdu. Onların elleri de pürüzsüz ve sıradandı.

Jongin'inkiler gibi değildi. Sehun'un müziğe bir yeteneği falan olsaydı adamın elleri için koca bir albüm bile yapardı. Dünyadaki en erotik manzaralardan birini görmek üzere aşağıya baktı. Jongin'in başı göğüs kafesinin üzerindeydi ve koyu renk saçları da hafifçe karışmıştı. Adamın bütün dikkati tutmakta olduğu göğüsteydi.

Başparmağının sert yüzeyini Sehun'un şişmiş göğüs ucunda gezdirince bedenine yakıcı bir elektrik yayılarak merkezine ulaştı. Bu titreşim yeni yerine yerleştiren Sehun'un nefesi dişlerinin arasından tıslayarak çıktı. Jongin kafasını kaldırıp ona baktı; gözlerinde şeytani bir parıltıyla başını yavaşça eğdi ve göğüs ucunu ağzının o muhteşem sıcaklığıyla sarmaladı. Sehun çığlık atıp parmaklarını adamın kısa saçlarına geçirerek yumruğunu sıktı; adamın saçlarını o kadar sert çekmişti ki canının yandığına emindi ama Jongin aldırmışa benzemiyordu. Hatta gözbebekleri irileşerek göğsünü mümkün olduğunca alabilmek için ağzını iyice açtı. Dili içeride dönerek göğüs ucuna darbeler vuruyor, dişlerini bu sertleşmiş çıkıntıda gezdirirken Sehun'un bedenine zevk ürpertileri yayılıyordu. Sehun aynı alakayı diğer göğsüne de göstermesi için diğer eliyle de Jongin'in kafasını ittirmeye çalışıyordu. Jongin üzerinde çalıştığı göğsü kiraz kırmızısı ve parıltılı bir şekilde ıslanmış halde bıraktı ama Sehun'un umduğu şeyi de yapmadı. Bunun yerine bir an duraksadı, sonra da göğüslerine doğru alçalırken yön değiştirip vücudunu öperek aşağıya doğru inmeye başladı. Sehun'un, adamın kendi isteğini görmezden gelerek kafasına göre davranması karşısında hem kızıp hem de azarak inledi. Jongin, Sehun'un bedenini artık yerine sabitleyemediği bir şekilde iyice aşağıya kayınca Sehun'un oturma pozisyonuna geçti. Adamın yüzünde bir anlık gördüğü şaşkın ifade, Sehun'un çılgınlığını yatıştırmaya yetmişti. Sehun adamı oturur pozisyona doğru itip onun kucağına otururken, şortunun içindeki ereksiyonuna iyice bastırdı. Şimdi de kafasını kanepeden geriye atarak inleme sırası Jongin'deydi. Sehun buna direnemeyerek adamın boğazını yaladı ve kulağının arkasındaki o noktayı emdi. Jongin parmaklarını slipinin içine daldırarak oğlanın poposuna batırdı. Sehun'un bu lütfunu karşılıksız bırakmayarak dudaklarını onun boynuna dayadı ve çenesine kadar ıslak öpücükler kondurdu. Ama Sehun daha fazlasını istiyordu. Sehun vücudunu geriye yaslayarak kendi sol göğsünü işaret etti. Jongin'in sol göğsünü es geçmesini sindirememişti. "Burayı öp," dedi. Jongin iki parmağını Sehun'un göğüs ucunun etrafında gezdirince bu dokunuşu takip eden bastırılmış karıncalanma göğüs ucunu daha da gerginleştirdi; her geçen saniyeyle Sehun ona daha da muhtaç oluyordu. Jongin göğüs ucunun çevresinde dolanarak acımazsızca onunla dalga geçiyor gibiydi. Sehun çenesini sıkıp hareketsiz kaldı; kendi kendine Jongin sonunda ona istediğini verince bu işkenceye değeceğini söylüyordu.

kafes dövüşü || kaihun Where stories live. Discover now