yenileceğini bile bile savaşmak (M)

1.9K 104 8
                                    

Önümüz kandil olunca bunu da aradan çıkartayım istedim jdjdjkdld öptüm sizleri, 2 gündür 2şer bölüm paylaşıyorum nasıl da mükemmelim. Veeee son olarak 8k olmak üzere, şaşkınım.

Jongin üzerine kıvrılmış kızıl saçlı bir meleğin yanında uyandı; adamın yumuşak nefesleri göğsüne değiyordu. Dün gece geç vakitte, Sehun uykuya daldıktan sonra Jongin onu odaya taşıyıp yatağa yerleştirmişti. Adamı sıkıca göğsüne bastırdıktan sonra gözlerini kapatmıştı; birkaç dakika önce güneş ışıkları yüzüne vuruncaya dek de her şeyi unutuvermişti. Güneş ışıkları sonunda onu da uyandırıncaya dek parmakları adamın kızıllıkları arasında gezmişti. Sehun uykulu, hâlâ ağır haldeki göz kapaklarıyla ve gözlerinde soru işaretleriyle kafasını kaldırıp ona baktı. Jongin dün gece o kadar şey paylaştıktan sonra adamın kendisini savunmasız hissedeceğinden şüphelenerek onu şefkatli bir öpücükle güvende hissettirdi. Geri çekildiğinde Sehun onu canlı bir öpücükle ödüllendirdi. Daha en başından bu gülücük Jongin'in kalkanını her şeyden daha fazla indirmesini sağlamıştı. Ama özellikle bu seferki bundan daha fazlasını sağladı. Adeta kalbine dokunmuştu ve işin en tuhafı da bu Jongin'i hiç endişelendirmedi. Hatta oldukça iyi hissediyordu.

Sehun ona çabucak bir öpücük daha verip sert bir bakış attı. "Duştan çıktığımda kahvemin hazır ve nazır olmasını isterim. Yanında pastırma ve yumurta da olursa bir itirazım olmaz." Adamın, kontrolün kendi elinde olduğunu düşünmesi ne kadar da sevimliydi. Jongin ona bir selam vererek, "Emredersiniz efendim," dedikten sonra adamın çıplak bir şekilde salına salına banyoya gidişini izledi; bu sırada penisi de kendine özgü selamını vermişi. Jongin duşun açıldığını duyar duymaz oda servisini arayıp krallara layık bir kahvaltı sipariş etti ve kapının dışına bırakılmasını istedi; sonra da banyoya yollandı. Duş, kapısı olmayan, dört kişinin sığabileceği büyüklükte, geniş ve açık bir bölmeydi. Üç duş başlığı suyun dışarı sıçramasını önlemek için fayans duvarlardan üçüncüsünün arkasına yerleştirilmişti. Kişi kendi seçimini yapabilsin diye her birinin ayrı bir açma kolu vardı. Şu anda Sehun sadece yandakileri açmıştı. Saçları hâlâ kuruydu ve sabunlu bir lifle vücudunu yıkamakla meşguldü. Sehun'un sırtı ona dönük olduğundan Jongin'in içeri girdiğini görmemiş ya da duymamıştı. Ki bu harikaydı. Sehun duşun altına girdiğinde açık renkli, kıvrak bedeninden aşağıya sabunlu baloncuklar inmeye başladı. Jongin, sabunlu sular adamın kalçasının kıvrımlarından ve yuvarlak poposundan aşağı akarken onu kendinden geçerek izledi. Duş, buharla buğulandı; portakal ve başka bir koku bütün duyularını ele geçirerek dikkatini dağıttı. Sehun tepe duşunu açıp parmaklarını uzamaya yüz tutmuş saçları arasında gezdirdi.

Daha fazla beklemeye dayanamayan Jongin banyoya gelirken kaptığı kondomu aletine geçirdi ve duş bölmesine adım attı. Hiçbir şey demeksizin kollarını adamın beline doladı. Onun irkilmesi karşısında bedenîni daha da sıkı kavradı. Sehun onun sesini duyar duymaz kaslarındaki gerginlik azaldı ve arkasını dönmeye çalıştı. "Hayır. Böyle kal."

"Kim Jongin, beni böyle korkuttuğun için seni öldüreceğim." Jongin taş gibi sertleşmiş penisini adamın poposunun arasına bastırınca Sehun'un nefesi kesildi. Jongin pis pis sırıttı. "Hiç sanmıyorum." "Bunu sana kesinlikle ödeteceğim ama," dedi Sehun pek de ikna edici olmayan bir tonda. "Şimdi buradan çık da işimi bitirebileyim."

"Maalesef cezalandırılmayı pek hoş karşılamıyorum. Ama hatırlıyorsan ceza vermeyi çok severim." Dün geceki kaçamaklarından bahsedince Sehun'un dudaklarından minik bir inilti kaçtı. "Bunu tamamlamak gibi de bir niyetim var." Sehun başka bir cılız itiraz düşünemeden Jongin onu arka duvara yapıştırdı ve sağ eliyle Sehun'un penisine uzandı. Bu hiçbir anlamda yavaş bir baştan çıkarma olmayacaktı. Jongin'in amacı adamı heyecanlandırıp aletini mümkün olduğunca derinlere gömmekti.

kafes dövüşü || kaihun Where stories live. Discover now