aydınlığa açılmış bir penceresin geceden.

3.3K 253 61
                                    

*Dün uyku sersemi bölümün yarısını paylaşmamışım... Düzenledim ve bu yüzden okuyanların tekrar okuması gerekecek. Keyifli okumalar!

Sehun uykudan kapısının çalması ile uyanmış, gelenin Jongin olduğunu görünce ilk işi göğsüne hafif bir yumruk atmak olmuştu.

" Duşa girebilir ya da istersem seni bekleyebilirim öyle mi? " Attığı minik yumruk sonrası Sehun odanın içinde küçük bir tur atarak söylenmişti. Jongin ise... O sadece işin eğlence kısmındaydı. Sehun'un bu hallerini bile baştan çıkarıcı buluyor ve giderek zayıflayan iradesine içten içe şaşırıyordu.

Eşikten içeri geçerken alayla elini kalbine koydu. "Canım yandı ama yine de bir klasikti."

"Bakalım Jongdae ve Xiumin'in mahvolacak düğünü magazin dergilerini süslerken de bu kadar rahat olacak mısın?"

"Bunun konuyla ne alakası var?" Jongin hala bu sinirin kaynağını bulamamıştı. Odadaki yatağın ucuna oturduğunda Sehun göz hizasına kadar eğilmiş ve işaret parmağını ona doğrultmuştu.

"Çünkü!" dedi. Parmağı Jongin'in göğsünü delip geçecek gibiydi. "Çünkü bu bir oyun da olsa nasıl davranman gerektiğini bilmen gerek! Jongdae ve Xiumin asla birbirine böyle davranmaz. Onlar birbirlerinden tapıyorlar. Zaten bir sevgili veya müstakbel eşe nasıl davranılır gram fikrin olmadığı belli oluyor ve bunu daha ne kadar sürdürebiliriz bilmiyorum. Zaten çalışan da bir numaralar döndüğünü o şahane oyunculuğun ile anlamıştır. "

Sehun odadan çıkıp gitmek üzereyken Jongin onu kolundan kavrayıp durdurdu. "Öncelikle resepsiyondaki kız sana bahsettiğim, otele girmemize yardımcı olacak olan arkadaşım. Yani bir sorun yok. İkincisi de.." Jongin Sehun'un muhtemel konuşmasını keserek devam etti. "Senin sandığının aksine, yanımda taşımak istediğim insana nasıl davranacağımı biliyorum. Hemde her açıdan." diye ekledi. Yüzündeki eğlenceli ifadeyi adeta bir maske gibi çıkarıp atmıştı. Sehun bacaklarının arasına bir sıcaklık yayıldığına yemin edebilirdi. Tanrı aşkına, geçimini tartışarak sağlayan bir adamdı ama Jongin'e şuan tek kelime edemiyordu.

Sehun'a göre bu adam tehlikeliydi. Hem de büyük T ile.

***

Gün içinde olanlardan sonra Jongin telafi etmek adına akşam onu bir bara, içki içmeye davet etmişti. Sehun kalabalık insanlar arasında bar taburesinde oturan Jongin'e doğru ilerlerken kendisini baştan aşağı süzdüğünü görebiliyordu. Bunu daha önce sayamayacak kadar çok kez yaşamıştı ama Jongin'in bakışlarının verdiği his tarif edilemezdi. Jongin'in yanındaki yüksek tabureye yaklaştığında Jongin oturmasına fırsat vermemiş ve belinden tutup hafifçe kendine çekerken Sehun'un kulağına dudaklarını yaklaştırmıştı.

"Tatilde misin yoksa burayı Miss Korea falan mı sandın?" Jongin, Sehun yanına ulaşana kadar birçok kişinin onu süzdüğünü görmüştü. Bu yalan son bulduğunda onun başka bir erkek ile olacağı düşüncesi ile içten içe onu kıskanmıştı ama Sehun söylediklerini dikkate almadı ve diğer bar taburesine oturdu. Barmene "Her zaman gördüğüm şu mavi şeylerden." siparişini verdi.

Ne tatlı bir turist.

Sehun kendisini takmadığı için onun oturduğu tabureyi kendi bacaklarının arasına kadar çekti. Şimdi Sehun'un sırtı Jongin'e dönük bir şekilde bacaklarının arasında duruyordu.  Kendisine soru sorar gibi baktığında açıklama gereği hissedip söze girdi.

kafes dövüşü || kaihun Onde histórias criam vida. Descubra agora