Bölüm 10

4.2K 143 4
                                    



Keyifli okumalar...


Yorgunluğun tüm vücuduma işlediği günlerden birindeyim yine, Erdemle git gide kötüye giden ilişkimiz beni çok yıpratmaya başladı. Öyle ki artık kendimi evdeyken hiç mutlu hissetmiyor, sevişirken heyecanlanmıyordum.Bir buçuk senedir bu ilişki için çabalamaktan yorulmuştum.

Erdem ise tam aksine çok mutluydu. Hala ata erkil biçimdeydi ama evde gayet mutluydu, işleri yavaş yavaş düzelmeye başlamış, dükkan borçlarını ödemeye başlamışlardı.

Bu ilişki beni oldukça yıpratıyordu ama Erdem bunun farkında bile değildi. Benim mutlu olmadığımı göremiyordu.

Zilin çalmasıyla masadan kalkıp kapıyı açmaya gittim. Müşteri gelmiş olmalıydı. İş yerinde mutluydum. Her gün sabah erkenden ofise geliyor, yerleri süpürüp siliyor, toz alıyordum. Gün içinde eğer Selçuk bey yoksa arayan müşterilerin bilgilerini alıyordum. Bir de bitmiş olan dairelerin satışlarını siteye giriyordum.

Asansörün kapısı açılınca kaşlarım havalandı. Annem gelmişti. Gülümseyerek

"Anneciğim, Hoş geldin." annem bana sarılarak

"Hoş bulduk bebeğim. Sana pasta getirdim." Elinde ki poşeti bana uzattı.

"Çok teşekkür ederim anneciğim, geç lütfen." annemin geçmesi için kenara kaydım. Annem 48 yaşlarında olmasına rağmen gayet genç bir kadındı. Sarışın, güzel bir vücut yapısına sahipti. Babamla henüz 18 yaşında evlenmiş, 20 yaşındayken de ben doğmuşum.

Annemle odaya geçtik. Karşılıklı oturduk.

"Nasılsın anneciğim?"

"İyiyim yavrum, son zamanlarda görüşemedik. Bir geleyim de evladımı göreyim dedim."

"İyi yapmışsın annem. Henüz düzenim oturmadı. O yüzden size de vakit ayıramadım. Üzgünüm."

"Olur mu öyle şey bir tanem? İşin daha önemli."

"Kahve yapayım bize hemen geliyorum."

Ofiste küçük bir mutfak vardı. O yüzden genelde çayı ve kahveyi burada ben yapıyorum.

Kahveyi fincanlara doldurup tekrar odaya döndüm.

"Yavrum, baban anlattı biraz Erdemle sorunlarınız varmış galiba." Derin bir nefes aldım.

"Var anne, halledebiliriz sanıyordum ama olmuyor sanırım."

"Anlatmak ister misin? Belki başka bir çıkar yol buluruz." kafamı iki yana salladım.

"Hayır anne, ailelerin bu işe karışmasını istemiyorum. Bizim aramızda ki sorunu, bizim çözmemiz gerekiyor. Eğer siz çözerseniz zaten yine sağlam bir ilişki olmayacak."

"Gördüğüm kadarıyla sen umudunu kesmişsin bu ilişkiden." gözlerimi kaçırdım. Annem uzanıp elimi tuttu.

"Bana ilk Erdemden bahsettiğin günü hatırlıyor musun? Heyecanlıydın, gözlerinin içi parlıyordu. Adını söylerken bilr ses tonun değişiyordu.

Erdem babana karşı dik durdu. Asla tuttuğum eli bırakmam diyerek babanın güvenini kazandı. Sen düğün günü bile dolu dolu ağlamadın yavrum. 'Sevdiğim adamla evleniyorum. Neden ağlayayım ki?' dedin hep." omuzlarımı silktim.

" Biliyorum anne. Bende bilmiyorum ki neden böyle olduk. İkimizde çok düşüncesizce davrandık sanırım. Bu yüzden de yıprandık. " ofisin kapısı açıldı Selçuk bey odama dalarcasına girdi

Son NoktaWhere stories live. Discover now