Özel Bölüm 2

4.1K 156 12
                                    



Açlıkla göğsümü emen oğlumun başındaki seyrek saçları okşarken huzurla gülümsedim. Miniğim sabırsız bir şekilde karnını doyuruyordu.

"Sen çok mu acıktın annecim?" Fısıldayarak oğlumla konuştuğumda kısa bir an gözlerini aralayıp yeniden karnını doyurmaya devam etti.

Çınar aramıza katılalı 6 ay olmuştu. Zaman çok hızlı akıp giderken biz Aras ile anne baba olmayı öğrenirken oğlumuzun ne ara büyüdüğünü anlamamıştık bile. İlk zamanlar Aras işe gitmeyi reddediyor devamlı evde bizimle vakit geçiriyordu. Bu durum hoşuma giderken bir yandan da sinirlerimi zıplatıyordu.

Her dakika yanımızda olduğu için Çınar'ın en ufak ağlamasında evham yapıyor, ortalığı birbirine katıyordu. Daha fazla bu gidişata dayanamayıp Yalçın'ı aramış ve Aras'ı zorla işe götürmesini söylemiştim. Çok şükür ki Yalçın dediğimi yapmış ve Aras'ı çalışmaya zorlamıştı.

Eski düzenimize dönerken Aras endişesini bir kenara bırakmış, alışmaya başlamıştı. Aşık ve düşünceleri halleri her geçen gün biraz daha çoğalırken onu kapılan kalbim de her geçen gün biraz daha hızlı çarpıyordu.

Aras'ın endişeli halleri özellikleri bu ara epey fazlaydı. Çınar diş çıkartırken hangisi ile uğraşacağımı şaşırmış durumdaydım. Oğlum dişinden dolayı huysuzlanırken Aras da canı yandığı için endişeleniyordu. Birinin huysuzluğu birinin endişesi derken arada kafayı yiyen ben oluyordum. Neyse ki son birkaç gündür Çınar daha iyi idi. İlk dişini çıkarmış ve tüm huysuzluğu kaybolmuştu. O rahatlayınca Aras'ın da endişesi ve korkuları kaybolmuştu.

Geçirdiğimiz altı ay içinde Aras söz verdiği gibi beni bedensel olarak hiçbir şeye zorlamamıştı. Aşk dolu öpücükleri ve küçük dokunuşları dışında asla beklenti içine girmiyordu. Ben ise kocamı arzulayan bedenime artık engel olamıyordum. Aras'ın her öpücüğünde her dokunuşunda bedenim daha fazlası için kıvranıyordu.

Bunu Aras'a bir türlü söyleyemesem de artık baş başa geçirdiğimiz her an bana işkence gibi geliyordu. Yakışıklı yüzü, düzgün vücudu ve beni çok seven kalbi ile onu arzulamama sebep oluyordu. Aralık olan kapı açılıp kocam tüm yakışıklılığı ile içeri girdiğinde yutkundum. Yaz ayı girdiğinden beri olduğu gibi evde üstsüz geziyordu.

Belinden düşecekmiş gibi duran siyah eşofmanı, oyulmuş gibi gözüken karın kasları ve mükemmel gülümsemesi ile aklımı başımdan alıyor, kanımın kaynamasına sebep oluyordu.

"Uyudu mu?" Sessizce fısıldarken bakışlarımı oğluma çevirip aklımı sapık düşüncelerimden uzaklaştırdım.

Düşüncelerime o kadar dalmıştım ki Çınarın göğsümü emmeyi bırakıp uyumaya başladığını fark etmemiştim.

"Uyudu." Dediğimde bana yaklaşıp dikkatle Çınar'ı kucağına aldı.

"Babasının aslanı." Derken gazını çıkarması için sırtını ovmaya başladı.

Bir süre sessizce baba oğul bana sundukları manzarayı izledim. Aras, Çınar'ı çıplak omzuna yatırmıştı. Babasının omzuna başını yan bir şekilde koyan oğlumun dudakları aralık duruyordu.

İkisi de aklımı başımdan alacak kadar yakışıklıydı.

"Sen gazını çıkarıp yatırırsın ben içeriyi toplayayım."

"Tamam güzelim." Fısıldayarak konuştuktan sonra sessizce odadan çıktım.

Ateş basan yüzümde soğuk ellerimi gezdirdikten sonra salona geçtim. Çay bardaklarımızı toparladıktan sonra mutfağa geçip bulaşık makinesine dizdim.

Son NoktaWhere stories live. Discover now