Şaşkınca geçen birkaç dakikadan sonra koltuğa oturmuş Aras'a bakıyordum. Aras derince bir nefes alıp konuşmaya başladı
"Ben normalde boşanma avukatı değilim, genelde ağır cezayla ilgileniyorum..." konuşmasını böldüm
"Başka bir avukat bulabilirim sorun değil." Kübra hemen
"Ya Aras lütfen, Zeliş aldatıldı. Onu yeni yetme bir avukata mı bırakacaksın." Aldatıldığımı duyunca Arasın gözleri karardı, kaşları çatıldı.
"Bana her şeyi anlatmalısın. Hatta bir kanıt varsa daha kolay olur." Kafamı iki yana salladım
"Kanıt yok. Geçen gece bir kumarhanede başka bir kadınla öpüşürken yakaladım."
"Sadece bu mu?" Kübra
"Hayır değil, Zeliş anlatsana. Psikolojik olarak seni yıprattığını, devamlı aşağıladığını söylesene." Aras gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Ağlamaya başlarken bir yandan konuşmaya başladım.
"Bundan 2 yıl önce, arkadaşlarıyla dışarı çıktı. O gün oldu ne olduysa, beni çok seven dokunmaya kıyamayan adam gitti. O günden sonra ev işlerinde hiç yardımcı olmadı. Beni devamlı olarak evi toparlamadığım, saçma bir işte çalıştığım, çirkin hatta iğrenç bir kadın olduğumu söyleyerek yıprattı. Zaman zaman eve hiç gelmedi. Bazen sadece sabaha karşı gelip duş alıp gitti. Bazen de daha erken, kör kütük sarhoş olarak geldi." Hıçkırığımı ağzımın içine hapsettim.
"Daha sonra bazı borçlar çıktı ortaya, kumar borçlarıymış sanırım ama beni hep vergi, sigorta borçları diyerek kandırdı. Yıllardır kazandığım tüm parayı ona veriyor bana verdiği harçlıkla bir ayı geçirmeye çalışıyordum. Ama yine de ondan habersiz bir miktar para biriktirmeyi başardım. Ben daha çok bir depresyon yaşadığını zannederken o başka kadınların koynunda gününü gün ediyormuş." Aras'ın ve Yalçının elleri yumruk olmuştu. Kübra ise elimi tutuyor bana güven vermeye çalışıyordu. Aras
"Hiç vurdu mu sana?"
"Hayır, ama denedi. İzin vermedim." Yalçın bir anda ayağa kalkıp
"O herifi geberteceğim. Onu doğduğu güne pişman edeceğim. Onu çıktığı yere sokmayanı s..." Kübra da bir yandan ona gaz vermeye başlamıştı
"Git aşkım, ben arkandayım. Git ağzını burnunu kır, olmayan aklı yerine gelir belki." Yalçın ceketini giymeye başlayınca bağırdım
"Yeter! Ya siz ne yapıyorsunuz? Gidip onu dövsen ne olacak? Senin öfken dinecek peki ben. Ben ne olacağım? Adam yerine konulacak tüm suç sana kalacak sonra ben bu vicdan azabını nasıl çekeceğim? Yeter ne olur? Kavga gürültü istemiyorum artık." Ağlamam şiddetlenirken Kübra bana sarıldı. Biraz omzunda ağladıktan sonra
"Bana kahve yapar mısın?" dedim. Kübra hemen mutfağa giderken Yalçın çoktan kalktığı yere oturmuştu. Aras
"Biraz daha iyi misin?"
"İyiyim, teşekkürler."
"Tamam, o zaman. Şimdi öncelikle anlaşmalı boşanma yoluna gideceğiz. Elimizde kanıt olmadığı için direkt dava açarsak boşa çıkabilir ama eğer o kadınla öpüştüğü tek bir fotoğraf bulabilirsen donuna kadar alırım."
"Hayır, ondan tek bir kuruş istemiyorum. Sadece hayatımdan çıkıp gitsin istiyorum. Fakat Erdem'in anlaşmalı boşanmayı kabul edeceğini pek sanmıyorum. Son 4 aydır devamlı boşanalım diyorum ama hiç kabul etmedi. Sen yine de bir dene." Aras'ın yüzü kıpkırmızı olmuştu. Sinirden kaşları iyice çatılmıştı. Başını sağ sola sallayıp derin birkaç nefes aldı
