Bölüm 23

3.3K 126 8
                                    



Zaman hızlı geçiyordu. Babamın tüm ısrarlarına rağmen Kocaeli'ne tekrar dönmüştüm. Canım babam yine arkamda durmuş ve ben senin bebeğine de babalık yaparım sen gitme demişti ama dönmezsem eğer kendime ihanet etmiş olurdum. Ben hayatıma temiz bir sayfa açmak istiyordum artık. Bütün dertlerden uzakta ve tek başıma.

Bu olayların üzerinden 2 ay geçti. Yaralarım kabuk bağladı elbette unutmak zor ama yine de kendimi daha iyi hissediyorum. İçimde benimle bir büyüyen bir can vardı. Şimdilik onu kızlara söyleyemedim. Neden bilmiyorum ama çekindim. Zaten henüz göbeğimde büyümeye başlamamıştı. Fakat artık onlara söylemem gerekiyordu.

Arasla daha sık görüşür olduk. Çoğu zaman iş saatlerimiz çakıştığı için iş sonrası bir yemeğe veya kahve içmeye gidiyorduk. İkimiz de herhangi bir ilişkiden bahsetmeden güzel sohbet ediyor ve mutlu oluyorduk. En azından ben mutluydum. Üzerime rahat bir şeyler giyerek evden çıktım. Havalar artık daha güzeldi.

Artık hafta sonları kısa yürüyüşler yapıyordum. Bu kendimi iyi hissetmeme sebep oluyordu. Apartmandan çıktığımda bana doğru gelen Arasla karşılaştım. Kocaman bir gülümsemeyle yanıma geldi.

"Mutlu yıllar!" Bende ona gülümsedim.

"Çok teşekkür ederim." Bugün benim doğum günümdü ama birilerinin hatırlayacağını hiç düşünmemiştim. Aras kolunu bana uzattı.

"İznin olursa, seni kaçırıyorum." Gülümsemem genişlerken

"Sebebini sorabilir miyim?" Aras omuzlarını silkti.

"Bir kahve içmek için." Gözlerimi kısıp bakmaya devam edince elimden tutup beni sürüklemeye başladı. Bende adımlarımı hızlandırıp ona yetiştim.

"Aras?" Aras yürümeye devam ederken hala elimi tutuyordu. Yüzüme bakmadan

"Hı?" Dedi. Gözlerimi devirip

"Elim bende mi kalsa acaba? Arada lazım oluyor da." Aras durup diğer elimi de eline hapsetti.

"Ben senin ellerini tutarken çok mutluyum, yüzüne bakarken çok huzurluyum, sesini duyarken çok neşeliyim. Lütfen beni bundan mahrum etme." Gözlerimi gözlerinden çektim. Aras da bir elimi bırakarak yürümeye devam etti.

Bu sıralar öyle çok açık sözlü olmuştu ki, bana olan bu sevgisi bir gün onu yıpratır veya ben onu kırarım diye çok korkuyordum. Bir insanın benim yüzümden acı çekmesine katlanamazdım -ki Aras hamile olduğumu duyunca benden kesin olarak vazgeçecekti. Umarım çok üzülmezdi.

Bir kafeye girip oturduk. Aras küçük çocuk gibi kıpır kıpır yerinde duramıyordu. Yüzünde mutlu olduğunu belli eden bir gülümseme vardı. Derin bir nefes aldı.

"Ben seninle bir şey konuşmak istiyorum aslında." Durup yüzümü inceledi.

"Biliyorum henüz birbirimizi çok uzun süredir tanımıyoruz ama ben sen olmadan çok mutsuzum. Gündüzleri vakit geçmiyor geceleri hayalinle uyumak bana artık yetmiyor. Seninle olayım istiyorum. Sevgimin içinde mutluluktan kaybol istiyorum. Evimin içinde kokun olsun. Kapıyı bana sen aç istiyorum." Söyledikleri beni şaşkına uğratırken ne diyeceğimi bilemedim. Bir kaç kere ağzımı açıp kapattım.

"Hemen reddetme lütfen." Gözlerim dolarken kafamı iki yana salladım.

"Aras, o kadar az zamandır tanıyorum ki seni. Şuan inan ne diyeceğimi bilmiyorum. Bak biz olamayız. İkimizde kırılmış insanlarız. Elbette bunlar geçecek ama biz birbirimize iyi gelir miyiz? Bilemiyorum. Seni üzmek hiç istemiyorum gerçekten."

Son NoktaWhere stories live. Discover now