12.bölüm

2.7K 135 15
                                    


Eylül: yarın saat 16:20'ye uçağım var :(

Eylül: İzmir'e dönüyorum

Unut: bu kadar çabuk mu

Umut: biraz daha kalsaydın

Eylül: evet bende isterdim ama orda da bir hayatım var bu yüzden artık gitmem gerekiyor

Umut: evet haklısın tabii

Eylül: ama yani arada sende gelirsin görüşürüz

Eylül: yani gelirsin dimi

Umut: gelirim tabi ki

Eylül: hehh

Umut: o zaman şey sorsam

Umut: yarın seni ben götürsem tabi ailenle gitmeyeceksen

Eylül: yok ailemle gitmeyeceğim birlikte gidebiliriz

Umut: güzel o zaman :)

Eylül: o zaman yarın görüşürüz

Umut: görüşürüz iyi geceler

Eylül: iyi geceler :)

*****

"Bak Eylül bunları size yaptım. Gidince Erenleri de çağırıp yersiniz özlemiştir onlar benim yemeklerimi." Gözlerimi açarak kaptaki sarmalara baktım.

"Oha anne sarma ne ara sardın?" Annem ayıplarmış gibi bana baktığında ne dediğimi hatırlamaya çalıştım.

"Aa Eylül o nasıl kelime öyle, oha demeler falan sana yakışmıyor hiç ve anneciğim evde olmadığından fark etmemen normal." Annemin laf sokmasına göz devirirken babam bizi susturdu.

"Uçağı kaçıracaksın şimdi atışmayı kesseniz mi?" Ardından kollarını açınca ona doğru
İlerleyip sarıldım.

"Kendinize dikkat edin oralarda bak bizi de merakta bırakma sakın tamam mı?" Kollarımı babamdan çekerken kafamı salladım.

"Merak etme dikkat ederiz biz kendimize." Anneme sarıldığımda annem yine dayanamamış ağlamaya başlamıştı.

"Güzel güzel beslenin hazır yemek çok yemeyin annem, dikkat edin." Annemden de ayrılıp Bahar'a doğru eğilip bedenini kollarımın arasına aldım.

"Kendine dikkat et tamam mı? Bir şey olduğunda beni ara konuşalım." Yanağına bir öpücük kondurduğumda o da benim yanağımı öptü. Kornanın çaldığını duyunca sarılmayı kesip ayaklandım.

"Kim geldi, tek gitmeyecek miydin?" Babamın kuşkulu sesiyle dudağımı ısırdım.

"Birisi değil arkadaşım." Ne yalan mı söyleyecektim bir de babama. Son kez hepsiyle vedalaşıp dışarıya çıktım. Onlarda benimle kapıya çıkmışlardı. Umut'a baktığımda kemerini çıkarttığını gördüm, buraya mı gelecekti?

Evet buraya geliyor hatta arabadan çıktı, şimdi ise bahçe kapısından içeriye girdi. Bir, iki, üç, dört adım ve beşinci adım vallahi babamın önünde dikiliyor bismillah.

"Merhabalar efendim." Elini babama uzattığında babam ilk bana bakıp daha sonrasında Umut'un elini sıktı.

"Merhaba delikanlı." Elleri ayrılmazken kıkır kıkır gülen Bahar'a baktım. Ona baktığımı anladığında eliyle ağzını kapattı.

"Umut ben, Eylül'ün arkadaşı kendisine havaalanına kadar eşlik edeceğim." Babam ellerini ayırırken konuştu.

"Bende Eylül'üm babası. O zaman sizi çok tutmayalım zira uçağın saattine fazla bir şey kalmadı." Umut başını sallayıp elimdeki bavulu kendi eline aldı. Daha sonradan babamlara döndü.

"Tanıştığıma memnun oldum efendim." Kafasını saygılı bir şekilde eğip kaldırdı.

"Bizde evladım tanıştığımıza memnun olduk."
Daha sonra son kez vedalaşıp arabaya bindik. Umut az önce ailemle mi tanışmıştı.

"Ailenle tanışmış oldum ama rahatsız olmadın dimi?" Alık alık yüzüne bakarken hafif gülümsedi.

"Yok... yok ben sadece biraz şaşırdım." Gülümsemesi büyüdü.

"Fark ettim onu." Bende güldüğümde tekrardan bana döndü ve bir şeyler işaret etti. Ne olduğunu anlayamamıştım.

"Sanırım kemer takma alışkanlığı yok sende." Ağzımda haa gibi bir kaba tabir çıktığında gözlerimi kaçırıp kemerimi bağladım.

"Ya varda unuttum işte." Uzanıp radyoyu açtım. Çalan şarkıyla gözlerimi açıp radyoya doğru şaşkınca baktım.

"Ohaa! Bu şarkı radyoda çalıyor muydu?" Söyleyiş şeklim Umut'u güldürmüştü koca bir kahkaha attığında şarkıya eşlik etmeye başladık.

Bile bile sövdüm onca yerde
Hadi bana gel ve tek bi söz de
Kaçınamadım inan dilimden
İnadıma yok çözüm elimde

Havaalanına gelmiştik. Umut arabayı otoparka koyduktan sonra birlikte içeriye girmiştik onunda gelebileceği yere kadar geldiğimizde kolumdan tutup beni kendine çevirdi.

"Kendine iyi bak tamam mı? Sıkıldığında falan ne zaman olursa olsun arayabilirsin." Kafamı salladığımda gülümsedi.

"Teşekkür ederim her şey için. 1 haftayı o kadar güzel geçirdimki senin sayende sıkılmama vakit olmadı." Doğru söylüyordum 1 hafta boyunca her gün birlikteydik ve aşırı derecede eğlenmiştim onunlayken.

"Asıl ben teşekkür ederim 1 haftanı benimle geçirdiğin için." Aklıma arkadaşlarının gelmesiyle konuşmaya başladım.

"Bu arada arkadaşlarınada çok selamlarımı ilet hepsini çok sevdim." Gülümsemesi yüzünde büyüdü.

"Onlarda seni sevdi." Ardından biraz durdu. "Sarılabilir miyim?" Gülüp o sarılmadan kollarımı boynuna doladığımda o da ellerini belime yerleştirdi.

"Sarılabilirmişim." Dediği şeyle küçük bir kahkaha attım.

"Yani sormana gerek yok." Ardından ayrıldığımızda son kez vedalaşmak için gözlerine baktım.

"Gittiğinde yaz tamam mı? Merak ettirme beni." Kafamı salladım.

"Yazarım merak ettirmem." Bavulumu iyice kavradıktan sonra arkamı dönüp ilerlemeye başladım. Yolcu bölümüne geçip son kez ona dönüp el salladım o da bana salladığında genişçe gülümsedim

İstanbul maceram burda sonlanmış bulunuyordu.

«»«»«»

Hellooo!

Bu kızı İzmir'e yolluyorum ben. Okuyun oğlum bunuda.

Kendinize iyi bakın🥰

'Bir Kahve? | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin