29.bölüm

2.1K 100 8
                                    


"Ulan yer cücesi beni deli etme." Anılcan'ın bağırmasına göz devirdim ve hiçte onu takmayarak çikolatamı yemeye devam ettim.

"Ya Eylül cani misin bir kere ısırsam ölür müsün? Bir yerim falan şişer sonra." Evde tek bir tane çikolata kalmıştı ve onu da ben yediğim için Anılcan kuduruyordu.

"Tamam gel küçük bir ısırık al." Büyük bir sevinçle yanıma geldiğinde çikolatayı ona uzattım ısırması için.

"Oha! Hayvansın sen hayvan! Defol git gözüm görmesin. Çikolatanın yarısı gitti ya bitti zaten al sen ye." Büyük bir ısırık alıp zaten çikolatayı bitirmişti hayvandı cidden hayvan. Hiçte beni takmayarak koltukta arkasına yaslandı ve eliyle güzel olduğunu belirterek konuştu.

"Imm leziz sana da az kaldı ama kusura bakma hayatım artık." Ayağımın dibinde oturan Anılcan'a ayağımla vurmaya başladım aynı zamanda cırlıyordum tabii.

"Sana bundan sonra su bile vermem lan ben. Sen varya sen çok kötüsün bundan sonra sana nah bir şey veririm ben." Kahkaha atıp ayaklarımı tuttu.

"Aman şekerim hiç ağzına yakışmıyor bu kelimeler. Duymamış olayım lütfen." Sinirle ayağa kalkıp mutfağa gittim Anılcan hala arkamdan gülüyordu. Dış kapının açılmasıyla kafamı mutfaktan dışarı uzatıp Arzuyla Eren'e baktım. Eren içeri girerken bana bir bakış atıp kaşlarını çattı ve içeri geçip koltuğa attı kendini. Bende onlarla birlikte içeri geçtim ve kendimi Eren'in yanına attım.

"Niye kızdırdın yine bu kızı. Sadece bir gün kavga dövüş etmeden durun bakın lütfen." Eren'in söylediklerine omuz silktim. Anılcan'da lafa atlamayı ihmal etmemişti.

"Vallahi bir şey yapmadım, çikolatadan gel bir ısırık al dedi bende ısırık alınca laf söylemeye hatta dövmeye kalktı beni." Yanımda duran yastığı Anılcan'ın kafasına atıp ona söylenmeye başladım.

"Oğlum sen laftan anlamaz mısın? Sana dedimki küçük bir ısırık al sen bir ısırık aldın çikolata bitti. Sen beni delirtecek misin?" Eren kollarımdan tutup beni kendine doğru çekti.

"Eren ya bırak vallahi geberteceğim şu öküzü." Anılcan'la Arzu gülmeye başladığında kafamı Eren'in göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattım. Sakinleşmem lazımdı sakinleşmem.

Çalan telefonumla gözlerimi açtım. Anılcan yanındaki telefonumu açıp kulağına götürdü.
"Yok burda güzelin, enişte. Kendisi karşımda kızgın bir boğa gibi soluyor, hatta birazdan canımı alabilir." Ayağa kalkıp Anılcan'ın yanına gittim ve telefonumu elime alıp ona baktım.

"Seni bugün değil ama elbet birgün öldüreceğim Anılcan o zaman kork benden." Anılcan gülerek ellerini iki yana açtı ve masum bakışlarını bana yolladı. Onu umursamadan odama geçtim ve balkona geçip sandalyeme oturdum.

"Efendim" Umut'a seslenmemle derin bir nefes aldı.

"Noldu sana böyle kim kızdırdı seni. Anılcan mı?"

"Evet Anılcan sinirlendirdi. Ağlıcam şimdi niye bu kadar sinirlendim bende anlamadım ama öf bilmiyorum işte." Güldüğünü işittiğimde ben de gülümsedim.

"Sakin ol güzelim sinirlenme bu aralar zaten patlamaya hazır bir bomba gibisin." Evet haklıydım bu aralar nedense çok çabuk sinirleniyordum.

"Ay beni boşver, sen napıyorsun çıktın mı işten?" Ağzından yorgun bir şekilde 'hıhı" gibi ses çıkardığında gülümsemem büyüdü.

"Çok mu yoruldun yoksa?" Ağzından yine 'hıhı' gibi bir ses çıktığında kıkırdadım, benim kıkırdamamla o da gülmüştü.

"O zaman eve gidince yemek yiyip yat hemen, ne yiyeceksin ki bugün yemek var mıydı evde?" Orda olsaydım ona sıcak bir çorba yapabilirdim işte ama orda değildim.

"Evde bir şey yok ama hallederim ben dışardan pizza falan söylerim sen dert etme güzelim."

"Pizzayla mı doyuracaksın karnını Umut saçmalama." Oflayıp konuşmaya başladı.

"E ne yapayım güzelim en kolayı o başka ne yiyeyim." O da bir bakıma haklıydı ama pizzayla karnını doyurması içime sinmiyordu işte.

"Sen şimdi kapat tamam mı? Eve gidince ara beni tekrardan." Tamam diyip telefonu kapattığında internete girip Umut'un evinin yakınlarındaki restaurantlara bakmaya başladım. Ev yemekleri yapan bir yer bulursam benden mutlusu yoktu. Biraz araştırdıktan sonra ev yemekleri yapan bir yer buldum yorumlarıda güzel olunca bir mercimek çorbası pilav ve et yemeği sipariş etmiştim altına da kapıyı açan olmazsa kapının önüne koymalarını yazmıştım. İşimi riske atmak istemezdim Umut eve gitmeden gelebilirdi. Bugünde sevdiğimizi doyurduk arkadaşlar. Herkese bir ben lazım vallahi.

*****

Umut: kapımın önündeki yemeklerle bir ilgin var mı acaba şeker portakalı

Eylül: ehhehe tabi ki var hayatım içim el vermedi pizza yemene bende sana ev yemekleri gönderdim

Eylül: iyi etmişim dimi

Umut: çok iyi yapmışsın şeker portakalı teşekkür ederim

Eylül: no teşekkür almayayım ben olsaydım ben yapardım ama yokum işte bunlarla idare et

Umut: sen olsan direkt seni yerdim zaten yemeğe gerek kalmazdı

Eylül: açlık başına vurmuş senin git hadi yemeğini ye hadi

Eylül: afiyet olsun öptüm

Umut: ben de öptüm şeker portakalı

«»«»«»

Allah bize de nasip etsin valla Eylül gibi düşünceli sevgili diyeceğim de nerde o günler

Birgünde iki bölüm tebriklerimi alayım sağolun 🥳😘

Kendinize iyi bakın🥰

'Bir Kahve? | TextingWhere stories live. Discover now