14.bölüm

2.7K 126 22
                                    


Siz: ya hayır yaa

Siz: böyle bitemezdi tamam mı

Siz: böyle bitmemeliydi

Siz: nasıl olabilir ki böyle bir şey

Umut: sakin ol güzelim alt tarafı bir film

Siz: gerçekten mi Umut bu kadar ruhsuz musun gerçekten

Siz: alt tarafı bir film mi

Umut: özür dilerim tamam bir şey demedim

Umut: müsait misin facetime arayayım

Eylül: müsaitim arayabilirsin

*****

Yeni aldığım telefonu çalışma masamın üstünde sabitleyip sandalyemle geri çekildim ve aramasını bekledim. Ekranda çıkan ismiyle uzanıp telefonu açtım yüzünü gördüğümde gülümsedim. İlk önce o da gülümsedi daha sonrasında kaşlarını çattı.

"Ağladın mı cidden Eylül? Bir daha duygusal film izlemeyeceğiz anlaşıldı." Gözlerimi silip ona bakmaya başladım.

"Ya hayır iki damla falan ağladım çok değil, izlemeyelim deme öyle." Çocuk gibi çıkan sesime gülümsedi.

"İki damla iki damladır, ağlama." Sanki elimdeymiş gibi bir de ağlama diyor.

"Tamam ağlamam ama izleriz değil mi?" Kafasını salladı.

"Tamam izleriz." Bu sefer ben güldüm.

"Eylül sence bunu mu yoksa bunu..." Arzu'nun bir anda odaya girmesiyle korkuyla sıçrayıp kapıya baktım. Arzu ilk bana daha sonrasında telefonumun ekranına baktı ve sinsice sırıttı.

"Aaaooo ben yanlış bir zamanda gelmişim, ee gelmişim artık bir selam vermeden gidersemde ayıp olur." Kaşlarımı kaldırdım.

"Olmaz Arzucuğum ayıp falan olmaz hadi sen git." Arzu beni dinlemeden yanıma geldi ve kadraja iyice baktı.

"Maşallah enişte Bey." Gözlerim kocaman açılırken tükürüğümün boğazıma kaçmasıyla öksürmeye başladım. Umut'a bakamıyordum bile. Arzu sırtıma vurmaya başladı.

"Ay kız ölüyor.. boğuldun mu yoksa Eylül. Bak bakayım bana." Öksürüğüm kesilirken, Arzu'ya döndüm.

"İyiyim ben Arzu hadi sen git artık." Zar zor Arzu'yu dışarı çıkarttığımda geri sandalyeye oturdum ve Umut'a baktım sırıtarak bana bakıyordu.

"Sırıtma şöyle, o ne dediğini bilmez konuşur öyle çok takılma sen ona." Kahkaha atmasıyla kaşlarımı çattım.

"Ama Umut gülme vallahi utanıyorum bak." Gülmesini susturup biraz sessiz kaldı.

"Utanıncada güzel oluyormuşsun." Bismillah bugünde düşürdü bizi Umut Bey.

"Bir yere mi gideceksiniz?" Lafı değiştirmesi baya bir işime gelmişti.

"Evet akşam bizimkilerle bir mekana gidecekmişiz." Kaşları çatıldı.

"Alkollü bir mekan mı?" Kafamı sallayıp cevapladım.

"Büyük ihtimalle alkollü bir mekandır ama çok içeceğimizi sanmıyorum." Kaşları düzelirlen bakışları biraz daha yumuşadı.

"Çok içme, yani demek istediğim aklım sende kalır sonra merak ederim falan." Düşünceleri beni gülümsetiyordu, nerdeyse bir aydır tanıdığım adama bu kadar ısınmam doğru muydu bilmiyorum ama en güzel yanlışım olabilirdi.

'Bir Kahve? | TextingKde žijí příběhy. Začni objevovat