19.bölüm

2.3K 101 16
                                    


"Üzerime su sıçratmaktan vazgeçmelisin Eylül Oğuz yoksa iyi şeyler olmayabilir." Dediklerini umursamadan havuzun içinden Umut'a ara ara su sıçratmaya devam ettim. Gözündeki güneş gözlüğünü çıkartınca ayaklandı ve bana doğru gelmeye başladı. Evet şu an kaçmam gereken kısımdayız. Yüzerek ondan uzaklaştım ve sırıtarak ona baktım. Aynı şekilde bana bakmaya başladığında bir şeyler yapacağını anlamıştım.

Üzerime doğru balıklama atladığında hemen sonrasında ayağımdan suyun içine çekilmiştim. En azından hazırlıklıydım da ağzıma burnuma su kaçmamıştı. Refleks olarak Umut'un boynuna sarıldım ve suyun üstüne çıktık. Evet fazlasıyla yakındık, ikimizden birisinin bu yakınlığa son vermesi gerekiyordu. Gözlerim dudaklarına ulaşmadan ondan ayrıldım ve yüzüne su sıçrattım.

"Mızıkçısın, mızıkçı." Kaşlarını çattı daha sonrasında güldü.

"Ne mızıkçılığımı gördün acaba." Tamam sadece kendime gelmek için konuşmuştum. Ona omuz silkip bir cevap vermedim ve arkamı dönüp ondan uzaklaşmaya başladım. Arkamdan gelen su sesiyle onunda yanıma geldiğini anlamam uzun sürmedi.

"Yarış yapalım mı?" Çarpık bir gülüşle ona baktığımda onunda bana bakarak sırıttığını gördüm.

"Beni yenebilecek misin?" Ağzımdan 'hah' gibi bir ses çıkarttım.

"Sen bu kızı fazla hafife alma koçum." Hitap ediş şeklim ikimizide güldürmüştü. Aynı hizaya geldikten sonra konuştu.

"Tamam o zaman 3 deyince karşıya doğru yüzmeye başlayacağız tamam mı?" Kafamı sallayarak onu onayladım.

"1.. 2.. 3.." üç demesiyle birlikte kulaç atmaya başladım. Yarıştığımız mesafe az bir şey değildi. Her kulaç attıktan sonra sol koltuk altımdan nefes alıyordum. Umut'a söylememiştim ama 5 sene boyunca yüzme dersleri vermiştim bu yüzden bu konuda ondan daha bilgiliydim. Elimi kenara koyup kafamı sudan çıkardım ve az bir mesafesi kalan Umut'a baktım. Hemen sonrasında yanıma geldiğinde ilk bir soluklandı.

"Nasıl bu kadar iyi yüzebiliyorsun?" Şaşkın şaşkın bana baktığında gülümseyip havalı bir şekilde ona bakmaya çalıştım.

"Sana demiştim beni fazla hafife alma diye, 5 sene boyunca yüzme dersleri verdim ben. O yüzden abisi öğrenmek istediğin bir şey varsa gelip bana sorabilirsin." İşaret parmağı ve baş parmağı ile burnumu sıkıp bıraktı ve gülümsedi. Ay Allah'ım çok tatlı bu çocuk vallahi. Saçları alnına düşmüştü, bu fırsat bilip elimi kaldırdım ve saçlarına götürüp alnından çektim. Bu hareketim aramızdaki elektriği yükseltmişti ama kendime engel olamamıştım.

O da aynı hareketi benim saçıma yapmıştı, ah şu an kalbim gereğinden fazla hızlıydı. Sadece birbirimizin gözlerine bakıyorduk, yaptığımız tek şey buydu. Ben onun mavilerinde boğuluyordun o ise benim kahvelerimde kayboluyordu. Çalan telefonla birbirimizden ışık hızıyla ayrıldık ve kenardan kendimi yukarı çekip havuzun içinden çıktım. Şezlonga doğru hızlı ve dikkatli bir şekilde ilerledim, telefonu elime aldığımda annemin aradığını gördüm ve kulak kısmımı havluyla silip telefonu açtım.

"Efendim anne." Karşı taraftan bir kaç hışırtı sesi geldi daha sonrasında annemin sesini duydum.

"Eylül ne yapıyorsun anneciğim, tatilin nasıl geçiyor, geçen gün bizimle tanışan çocuklasın değil mi? Sahi neydi ismi Umut'tu değil mi?" Daha da sorularını sıralayacağı sırada sözünü kestim.

"Ay anne bir dur soluklan Allah aşkına." O sırada havuzdan çıkmış havlusuyla kurulan Umut'a baktım kafasını yere eğmiş sırıtıyordu.

"Ay ne yapayım Eylül, merak ettim işte."

"Güzel geçiyor tatilim zaten 2. Günümüz bugün gayet güzel geçiyor." Hafif bir rüzgar estiğinde ıslak olmanın verdiği etkiyle titredim. Bu Umut'un gözünden kaçmamış olacak ki sırtıma havlumu yerleştirdi.

"İyi bari anneciğim ben şimdi sizin keyfinizi bozmayayım akşam konuşuruz, Umut'a selam söyle." Annemle konuşmayı sonlandırdığımızda telefonu şezlonga koyup havluya sarıldım.

"Annem selam söyledi." Oturduğu yerden bana bakıp gülümsedi.

"Sende söyleseydin ya." Omuz silkip bende şezlonga geçtim.

"Akşam evde yemeyelim diye düşündüm, dışarda yiyelim mi güzel bir restaurantta yeriz." Gülüp ona baktım.

"Beni date mi çıkaracaksın yoksa." Serseri bir şekilde bana gülüp bana doğru yaklaştı.

"Seni date çıkarmama izin verir misin?"

*****

                    320 beğeni 30 yorum@eylüloğuz: yok mu bir date'timiz?

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

                    320 beğeni 30 yorum
@eylüloğuz: yok mu bir date'timiz?

@umutayder: olmaz mı güzelim
  @eylüloğuz: şapşal

@erensarı: ne güzelsin sen öyle ya
@anılcanertaş: yavşama beğen geç kardeşim

@anılcanertaş: kız bensiz mi içiyorsun
   @eylüloğuz: söz gelince benden

@arzuçiftçi: kızım bronzlaş biraz lütfen ya bembeyaz dönme
   @eylüloğuz: tamam tamaaam

@arzuçiftçi: kızım bronzlaş biraz lütfen ya bembeyaz dönme    @eylüloğuz: tamam tamaaam

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

                     347 beğeni 29 yorum
@umutayder: çekebildiği en iyi fotoğraf buydu

@eylüloğuz: hadi be ordan, sallama
  @umutayder: yalan mı

@deryayılmaz: sen niye hep mal gibi çıkıyorsun abi nedeeen?!
  @umutayder: alınıyorum ama şekerim

@ezgihare: sarı fırtınaa
  @umutayder: 💛

@candemir: attığın kalbi görmemiş gibi yapacağım
  @umutayder: üzülme bebeğim sana da atarım💛

«»«»«»

Bilgilendirme canımlar; date romantik bir randevu demektir. Bilgilendirme bitmiştir.

2 gün oldu sanırım bölüm atmayalı şu an fizik ödevimi yapmadan bölümü yazıyorum, abi zaten ne ödevi ya Allah aşkına derslere giriyoruz işte üstüne birde ödev veriyonuz

Neyse buraya içimi de döktüğüme göre gidiyorum

Kendinize iyi bakın🥰

'Bir Kahve? | TextingWhere stories live. Discover now