31.bölüm

1.9K 89 20
                                    



Şu an nerde miyim? Bir kapının önündeyim. Ama bu kapı kimin kapısı? Bu kapı Umut'un evinin kapısı. Benim burda ne işim var peki? Sevgilimin evine de mi gelemeyeceğim canım. Saçma heyecanımı bir kenara bırakıp kapının tokmağını kaldırıp bıraktım, bu eylem hep eğlenceli gelirdi bana. Bir daha tokmağı kaldırıp bıraktım. Mesajlaştığımızda evde olduğunu söylemişti, eğer evde değilse sağlam bir azar işitebilirdi benden. Bir kaç dakika sonra kapıdan ses geldi tabi ben sürpriz yapacağımdan dışarı bakacağı deliği elimle kapatmıştım.

"Kimsin lan sen?" Ses tonu beni güldürürken ses çıkarmamaya özen gösterdim. Sonradan kapı açıldı ve karşımda sevgilimi gördüm, sevgilimi. Savaştan çıkmış gibi bir hali vardı. Gözleri beni görünce kocaman açıldı ve iki eliyle gözlerini avuşturdu. Gerçekliğimi ölçmeye çalışıyor gibi duruyordu. En sonunda burda olduğumun farkına varmasıyla ağzı kulaklarını vardı ve beni kendine çekip sarıldı. Kahkaha atarak boynuna sarıldığımda kafamı boynuna gömüp kokusunu soludum. Allah'ım ne kadar çok özlemişim.

"Sen.. senin ne işin var burda?" Ondan ayrılacakken izin vermeyip daha çok kendine çekti bedenimi.

"Sana sürpriz yapmak istedim." İkimizin de mutluluğu sesimize yansıyordu, ikimiz de birbirimizi deli gibi özlemiştik.

"Senin sürpriz yapmanı yerim, Allah'ım çok özlemişim seni." Boynumu öptükten sonra bedenimi bir titreme sardı. Arkadan gelen küçük sesle gözümü açıp o tarafa baktım.

"Eylülcüğüm sen mi geldin." Barış'ın gülerek  bana seslenmesiyle, ben de şaşkınlıkla Umut'tan ayrıldım ve ayakkabımı çıkartıp Barış'ın yanına çöktüm. Elimi uzattığım da elimi tuttu ve parmaklarıma bir öpücük koydu ve geri çekildi. Şimdiden çapkındı bu çocuk büyünce nasıl olacaktı acaba.

"Merhaba Barışçığım." Sonuna cığım eki eklememle gülümsemesi büyüdü ve arkama doğru bir bakış attı. Bu bakışı Umut'a atmıştı.

"İçeri geçelim niye kapının orda dikiliyoruz." Umut'un konuşmasıyla ayağa kalktım ve Umut'a baktım. Ee ben bundan sonrasını düşünmemiştim ki, geldim buraya şimdi ne olacak?

Umut gelip elimi tutacakken elimi Barış'ın küçük eli doldurduğunda Umut'un homurdanmasını duymamla kıkırdadım. Barış beni salona doğru çekiştirmeye başlamasıyla Umut'ta arkamızdan gelmeye başladı. Barış salona geçtiğimizde beni bir koltuğa oturtturdu daha sonra masanın üzerindeki tableti alıp yanıma oturdu. Umut'a baktığımda da bana göz kırpıp karşımdaki tekli koltuğa oturdu.

"Sen gelmeden önce oyun oynuyordum, istersen seninle de oynayabiliriz Eylülcüğüm." Konuşacağım sırada konuşmama izin vermeden eliyle ağzını kapadı daha sonrada eliyle ağzını kapattığı için boğuk çıkan sesiyle konuşmaya başladı.

"Hiih! Ben seninle küstüm, konuşamayız. Ama bugünlük barışalım tamam mı sonra küseriz." Elini ağzından çektiğinde kahkaha atıp önüne gelen saçlarını elimle itekledim ve yüzünün ortaya çıkmasını sağladım.

"Sonra da küsmeyelim." Dediklerimden sonra hınzırca gülüp Umut'a bakmasıyla ben de ona baktım gülümseyerek bizi seyrediyordu.

"Amca gördün mü Eylül benimle küsmek istemiyor." Umut ayağa kalkıp yanımıza oturdu ve beni kendine çekip arkamdan sarıldı ve Barış'a tek kaşını kaldırıp baktı.

"Ama benim kollarımda aslan parçası." Barış kaşlarını çatıp ona baktığında yüzümde ki gülümseme daha da büyüdü.  Yenilgiyi kabul etmeyip kucağımdaki tableti diğer yanına koydu ve uzanıp karnımda olan Umut'un ellerini çözmeye çalıştı bu sırada da bana laf yetiştiriyordu.

'Bir Kahve? | TextingDonde viven las historias. Descúbrelo ahora