Umut: güzel sevgilim ben de sana soruyorum zaten nerdesin diye
Eylül: ay ne bileyim bir anda sorunca ne diceğimi bilemedim
Eylül: yatağımdayım nerde olucam manyak
Umut: gelmicek misin yanıma seni eve atayım
Eylül: bilemedim gelsem mi
Umut: gel gel
Eylül: öf ama çok dışarı çıkıyorum annem kıllanıyor
Umut: anlatalım o zaman sevgilim
Eylül: sonra anlatıcaz tamamda
Umut: gel eve atayım seni
Eylül: aa umut sende
Eylül: tamam geliyorum
Umut: bende evi toparlayayım bari
Eylül: toparla geldiğimde her yer her yerde olmasın
Umut: 😘
*****
Kapının zilini çalıp Umut Beyfendinin kapıyı açmasını bekledim. Sevgilimin yanına geldim de. Bir süre sonra kapının arkasından büyük bir gürültü koptu daha sonrasında Umut'un küfür ettiğini duydum ve kapı açıldı. Suratını ekşitmiş bir şekilde bana bakıyordu. Ay salak çocuk bir yerini vurdu galiba. Ellerimi yanaklarına koydum ve ona yaklaştım.
"Noldu bir yerini mi vurdun yoksa.?" Sorumla kafasını olumlu bir şekilde salladı. Yanaklarına öpücük bıraktım ve ayakkabımı çıkarıp içeri geçtim.
"Nereni vurdun, Umut niye dikkat etmiyorsun?" Salona geçip kendimi koltuğa bıraktığımda o da yanıma oturdu ve beni kollarının arasına aldı.
"Ha bir de döv istersen Eylül. Bir şey olmaz acıdı geçti." Kafamı kaldırıp yüzüne sırıtarak baktım. Uzanıp bir daha yanağını öptüm yicem bu çocuğu o olacak.
"Özledin mi beni?" Burnunu yanağıma sürterek konuştu. Bu hareketi amma hoşuma gidiyor he.
"Dün görüştük daha." Yanağımı yumuşak bir şekilde öptü daha sonrasında tekrardan burnunu sürtmeye devam etti o da biliyordu işte hoşuma gittiğini.
"Aklımı okuyorsun dimi?" Kıkırdayarak sorduğumda o da benimle birlikte güldü. 'Hıhı' diye ses çıkardığımda gülümsemem daha genişledi. Sonrasında boynumla kulağımın arasına bir öpücük kondurdu.
"Bunu daha çok sevdiğini biliyorum." Şeklimi değiştirip ona doğru döndüm yüzünü avuçlarımın arasına aldım.
"Umut sana bir şey dicem ben." Allah'ım utandırma ay şimdi heyecandan öleceğim vallahi düşüp bayılacağım şimdi şuraya. Umut'un gözlerindeki meraklı pırıltıyı görünce konuşmama devam ettim.
"Sen bana geçenlerde bir şey dedin hatırlıyor musun?" Kafasını hayır anlamında salladığında sözüme devam ettim. "Hani bana dedin ya evlenelim diye." Gözlerini kocaman açıp bana bakmaya devam etti.
"Ben düşündüm işte bence de evlenelim biz." Ani bir şekilde bana doğru atıldığında anın verdiği şokla geriye doğru düştük. Beni kollarının arasına alıp yüzüme başıma öpücük kondurmaya başladı. Öptüğü yerler huylanırken mutlulukla kahkaha attım.
"Ciddisin dimi evleniyoruz yani." Gülmemi durdurup ona bakmaya çalıştım fakat o buna çok müsade etmedi kafasını boynuma gömmüş bir şekilde üstümde yatıyordu.
"Evet ama önce ailelerimizle konuşmalıyız onlarla tanışmalıyız."
