Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Umut: yengene poz ver dedim böyle oldu
Eylül: ilk olarak tipini yiyim ya gıdığa bak
Eylül: yanımda olsa yemin ederim ısırırım o yanaklarını
Eylül: son olarak arkadaki kadın kim acaba Umut Bey
Umut: Barış Beyle parka gittik bir baktım kızlar etrafımızda aldım birini attım eve
Eylül: şakası bile kötü sen sus istersen
Umut: bebeğim sen de saçma saçma sorular soruyorsun yengem heralde başka kim olacak
Eylül: bir daha çirkin çirkin şakalar yapma
Eylül: gebertirim bak seni
Umut: *sesli mesaj* Eylüül
Eylül: eylül diyen ağzını yicem onun
Umut: ben de diyeyim o zaman benimkini de ye
Eylül: sen anca rüyanda görürsün onu
Umut: Allah Allah
Eylül: aradan çekil lütfen Barışla konuşmak istiyorum
Umut: iki dakikada sattın beni bravo
Eylül: sevgilim saçmalama lütfen ve aradan çekil beni Barışla konuştur
Umut: bir daha de bakayım
Eylül: iyice manyadın sen
Umut: *sesli mesaj* şimdi manyak de amcacım ^manyak^
Eylül: umut çocuğa düzgün şeyler söyletir misin lütfen
Eylül: facetime arasana sen beni
Umut: arıyorum güzelim
****
Umut'un aramasıyla aramayı cevapladım ve çalışma masamın üstüne sabitleyip biraz geri çekildim. Bağlantı sağlandığında ekrana beliren Umut ve Barışla kocaman gülümsedim. O kadar güzel duruyorlarki.
"Yaa Umut çok tatlısınız." Konuşmamla Barış'ın kafası ekrana döndü ve badem gözleriyle bana baktı daha sonra Umut'a. "Amca bu senin aşkın mı?" Len ne diyor bu çocuk böyle.
Barışın dediğine kıkırdadığımda Umut'ta güldü ve yatağında geri yaslandı. "Evet bu benim aşkım seni de yengen. Senin neyinmiş söyle bakalım." Barış elini ağzına kapatıp kıkırdadı onun bu haline gülümseyerek karşılık verdim.
"Ha birde karın oldu yani öyle mi? Yedirir miyim ben sana sevgilim çaki." Hafifçe kafasına vurduğunda gözlerimi açarak onlara baktım ve olaya el attım.
"Hey, hey, hey yakışıklılar afedersiniz ama kiminle evleneceğime ben karar verebilir miyim lütfen." İkiside benim varlığımı hatırlamış gibi ekrana baktı.
"Evet söyle biriciğim söyle de amcam duysun benimle evleneceğini." Ya bu bebe niye bu kadar tatlı acaba
"Üzgünüm Barış ama amcanla evleneceğim ben hem sana daha güzel kızlar bulurum." Cidden şu an konuştuğumuz şey normal miydi? Küçücük çocuğa onunla evlenmeyeceğimi söylüyordum.
"Ben annemin yanına gidiyorum." Daha sonradan eliyle beni gösterip tekrardan konuştu. "Sana da küsüyorum." Bir şey dememe izin vermeden Umut'un kucağından indi daha sonrasında kapının kapanma sesi duyuldu. Umut yatakta yatar hale gelip telefonu büyük ihtimalle yastığa sabitledi.
"Güzel yüzünü özledim, portakal kokunu özledim." Ya vallahi şapşik.
"Ben de seni çok özledim. Ben şimdi gelemem ki İstanbul'a sen buraya gelemez misin?" Saçıyla oynayıp bana cevap verdi.
"Güzelim biraz yoğunum ama babamdan bir izin alabilirsem en yakın zamanda geleceğim merak etme." Umut aile şirketinde çalışıyordu bu yüzden kullandığı izinler fazla olabiliyordu.
"Yakın zamanda benimde bir yere girmem lazım. Baksana güzel bir mesleğim var ama işim yok."
"Ataman olmadan nasıl gireceksin ki?" Oflayıp saçlarımı karıştırdım.
"Atanmamı bekleyene kadar başka bir yerde işe girebilirim diye düşünüyorum. Bir kafe olsa fena olmaz aslında." Bu fikri uzun zamandır düşünüyordum aslında. Artık annemlere de fazla yük olmak istemiyordum, en azından cebimde emek verdiğim bir para olması beni mutlu ederdi.
"Bir kaç iş ilanına bak o zaman hatta bende bakayım internetten olur mu?" Kafamı salladım. Güzel olurdu.
Umut'a annesi seslenince telefonu kapatmak zorunda kalmıştık. 2 günlüğüne aile evinde kalıyordu abisi geldiği için. Telefonu kapattıktan sonra kendimi yatağıma attım ve yastığıma sarılıp biraz gözlerimi kapattım. Uyumak için değil sadece uyuşukluğum tutmuştu. Telefonuma gelen bildirimle kafamı kaldırıp gelen mesaja baktım.
@aleynaçakır size bir mesaj göndermek istiyor.
«»«»«»
Ay biraz ortalığı karıştırabilirim biraz yılanlık yapacağım
