[ Bölüm On: Yabancı ]

11.4K 500 60
                                    

Noksan şu ana kadar onuncu bölüme kadar gelebildiğim tek hikâye... Benim için anlamı büyük. Umarım bölümü beğenirsiniz! Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz.

 Umarım bölümü beğenirsiniz! Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyiniz

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Multimedya: Doğu. 

Şarkı: When You Break- Bear's Den

[ Bölüm On: Yabancı ] 

Görevliler yaka kartının icadını duymamış olmalıydı, çünkü halen önümde dikilen ve bana sorgulayıcı gözlerle bakan polislerin adlarından bir haberdim, dolayısıyla bende ikisine takma isim koymaya karar verdim: Birine "Ela Göz", diğerine ise "Siyah Bıyık" isimlerini taktım. Yaratıcılığımın sınırlarını tam arkamda yer alan ve etrafa kasvet yayan kül evimle ancak bu kadar zorlayabiliyordum.

"Evi sizin yaktığınız doğru mu?" diye soruyordu karşımdaki Ela Göz.

Bunun doğru olmadığını bildiğim halde anneme baktıkça suçu üzerime almam gerektiğini anlıyordum.

Başımı sallayarak "A-ama sadece bir kazaydı," diyebildim. Yapmadığım bir şeyi yapmış gibi gözükmem bile sesimin titrek çıkmasının başlıca sebebiydi.

"Nasıl oldu bu kaza?" diye sordu yanındaki Siyah Bıyık. Ela Göz'ün aksine daha katı davranıyor, beni hapse tıkmak istercesine elinde tuttuğu not defterine bir şeyler karalıyordu.

"Mutfaktaydık, yemek yapıyordum," dedim yutkunarak. İki polisin gözlerinin içine baka baka yalan söylemek, bir kukla gibi hissettiriyordu beni; ellerimin ve ayaklarımın üzerindeki ipleri gözlerimi kıssam görebilir, beni yöneten kişiye bakmam için küçük bir hareketle başımı yukarı kaldırıp annemin yüzündeki sırıtmanın dehşetini yaşayabilirdim.

Ellerimin titremesini durdurmak için parmaklarımı ovuştururken "Yemek yapıyordum ve..." dedim ama devamını getiremedim. Gözlerimi bana yeni verdikleri ucuz spor ayakkabılara diktim, sonra derin bir nefes alarak annem duysa gururlanacağı cümleyi kafamda toparladım. 

"Mutfaktaydık annemle. Yemek yapıyordum, yanımda defterim vardı. Defter bir anda ocağa değerek alev aldı ve bizde panik yaptık. Sonra bir bakmışız, mutfağımız alev alıyor." 

Siyah Bıyık yüzümün her karesini incelemek istiyormuş gibi suratıma büyük bir dikkatle baktı, ama Ela Göz konuşmaya başlayınca siyah gözleri yine karalanmış defter kâğıdına döndü.

"Bu durumda..." diye derin bir nefes aldı Ela Göz. "Sigorta evin hasarını ödeyerek evin inşasına yeniden başlar; kulağa bir suçlamadan çok bir kazaya benziyor, sonuçta kasıtlı olarak yapılmış bir şey değil, fakat anneniz tamamen sizin suçunuz olduğunu söyledi. Bu, kafamı karıştırmıyor değil."

Bir cevap bekliyor olduğunu fark edince "Ya şey... Annemin dediğini yapmak yerine yanlış bir harekette bulununca defter alev aldı, yoksa öyle bir şey demezdi," dedim.

NOKSAN | ✓Where stories live. Discover now