=6=

66 9 314
                                    

MUTLAKA OKUYUN!!!!!!⚠️

Şunu eklemek istiyorum okul sistemini biraz değişik yaptım burada, sabah 1 Ders 3 saatlik, öğleden sonra 2 ders 1'er saatlik olarak bir dağılım var. 3 saatlik dersten sonra yemek molası ve dinlenme için 1 buçuk saatlik ara veriliyor çünkü sınıfta işlenen dersler sabah, saha antrenmanı ve dövüş eğitimi gibi dersler de öğleden sonra ki iki derste yapılıyor. burada saat dediğim bir ders saati değil bildiğimiz 60 dakika olan saatten bahsediyorum. 

Hwiyoung koşarak sınıfa girdiğinde bunu neden yaptığını bilmiyordu bile, sadece geçen gün içinden geçirdiği şeyi kendisine verdiği bir söz olarak algılamıştı ve bunu yerine getiriyordu. Sınıfta gözlerini hızla gezdirse de gözleri hiçbir şekilde mavi bir şey ile buluşamamıştı, ikisinin bundan sonra ortak kullanacakları sıraları bile boştu. Bakarak zamanını boşa harcamak yerine olabileceği diğer yere gitmek için hızla  daha yeni içeri giren Bayan Choi'nin yanından geçerek sınıftan dışarı çıktı.

Kendi katlarında tuvalet olmaması her zaman onlar için bir eksi olmuştu, gidecekleri zaman her zaman yukarıdakini kullanırlardı. Asansöre de sinir oluyordu, o aceleyle hareket etmeye çalışırken asansör sanki inat yapıyormuş gibi yavaş yavaş çıkıyordu o bir katı bile. Kapı açıldığında asansöre söverek indi ve direk koşmaya başladı, ama o kadar kişinin arasında kendini yavaşlatmasın diye bir kişiye bile çarpmamıştı.

Vücuduna yayılan titreme ile cebinde duran telefonunu çıkarıp gelen mesaja baktı, Bayan Choi "Onu bulursan Bay Han'ın odasına getir, ulaşabileceğimiz birini bulduk." diye bir mesaj atmıştı ona. Tek sorun şuydu Taeyang Tuvalette de değildi.

Bütün kabinler açıktı ve içleri boştu, herkes bahçede olduğu için de Hwiyoung'dan başka kimse de yoktu. Bu istemeden de olsa bu durum onun endişesini arttırırken nerede olabileceğini düşündü, tabi taeyang onun akıl edemediği şeyi akıl etmişti. 

Bir kat yukarı asansör yerine merdivenle çıkmak istemişti mavi saçlı olan, aslında böyle olacağını biliyordu. Streslendiği zaman hasta olan biriydi, ve yakalanırsa kafe'dekilerin de yakalanacağını bildiği için kendini çok fazla strese sokmuştu. Fakat böylesini ilk defa yaşıyordu ama. 

Önce çok fazla salgılanıp sonra bir anda tamamen duran Rc hücre salınımı yüzünden zayıf düşmüştü. Salınımın yavaş yavaş durması gerekiyordu bu yüzden tenefüsü beklemişti aslında, Rc hücreleri insan eti sayesinde salgılandığı için ve inseong'un mutlaka yiyecek bir şeyler koymuş olduğunu bildiği için ilk 20 dakika kendini bir kaç lokma almaya zorlamıştı. 

Ama ondan sonra daha kötü olmuştu, midesi aşırı derecede bulanıyor ve başı dönüyordu. Zaten merdivenlerin hepsini tamamlayamadan başının dönmesi yüzünden bir basamağa oturmuş çaresizce birinin onu bulmasını bekliyordu. Telefonunu alamamıştı bile yanına ki birini arayabilsin, mide bulantısı bir anda bütün hücrelerine yayıldığı için sınıftan nasıl çıktığını bilmiyordu. Koşarken herhangi bir dönüşüm geçirmesi anında görülmemesi için merdivenlere yönelmişti ama tamamen aktivitelerini durduran rc hücreleri buna bile izin vermiyordu. 

Diğer gûllerin aksine rc hücreleri taeyang'ın sadece kagunesi ve kakuganının değil, bütün vücudunun yapı taşıydı. Bu yüzden çalışmayı bıraktıkları zaman hareket etmek bile zorlaşıyordu Taeyang için, üstüne üstlük mide bulantısı her saniye artıyor ve içinde tutması da gittikçe daha zor hale geliyordu. Kafasının biraz üstünde duran korkuluklara tutunarak zorlukla ayağa kalktı ve elinden geldiğince hızlı bir şekilde merdivenleri çıkmaya devam etti.

Aslında üst kata çıksa ne yapacağını da bilmiyordu, bu binaya ikinci gelişi olduğu için bina hakkında çok az şey biliyordu. Han Seong Ho'nun ofisinin 40. Katta olduğu ve sınıflarının 10. Katta olduğu, bunlar dışında hiçbir şey bilmiyordu bu bina ile alakalı. Dolayısıyla iç güdülerine güvenerek tuvaletin bir yukarı katta olduğuna karar verip bir üst kata çıkmak için merdivenlere gelmişti, gerçi böyle bir durumda iç güdülerine güvenmekten başka şansı da yoktu.

yìwài ^hwitae/Rochan^حيث تعيش القصص. اكتشف الآن