=2=

69 10 137
                                    

"ASLA OLMAZ HYUNG!!! HAYATTA OLMAZ!!!" Taeyang derin bir nefes bırakırken Chani'yi ikna etmek için kurduğu bilmem kaçıncı cümle de hiddetle reddedilmişti, "Chani-ah... bana gerçekten bir şey olmayacak." Chani'nin alev saçan gözleri Taeyang'ı bulurken İnseong, Dawon ve Zuho son hızla perdeleri kapatmaya çalışıyorlardı. 

Mekanın dışarı bakan duvarlarının hepsi camdandı, bu yüzden kapatmazlarsa dışarıda kafe'nin önünden geçen biri Chani'nin kakuganlarını açık hava sinemasında gûl filmi izliyormuş gibi açık ve net bir şekilde görebilirdi. Bu da olmasını isteyecekleri son şey olduğu için ellerinden geldiğince hızlı bir şekilde perdeleri örtüyorlardı, ancak şu anda Chani için bu en önemsiz şeydi. Hyungu'nun onu dinlemiyor olması çıldırmasına sebep oluyordu. Zaten bugün gelen güvercinler yüzünden saldırıya uğramıştı, onlardan nefret ediyordu. Ama onun aksine hyung'u onların arasına katılmaktan bahsediyordu.

"BU MUYDU O ÇOK İSTEDİĞİN OKUL DEĞİŞİKLİĞİNİN SEBEBİ?!!!!!" Chani'nin sorusuna sessiz kalmayı seçti Taeyang, şuanda kendine bağırdığı için Chani'ye kızamıyordu bile çünkü Chani ne dese haklıydı şuanda. Belki önceden kendinden duysa, Taeyang ona alıştıra alıştıra söylese bu kadar büyük bir tepki vermeye bilirdi ama İnseong'dan duyması, üstelik sadece Taeyang'ın değil, bütün hyunglarının arkasından iş çevirdiğini öğrenmesi vereceği tepkinin büyüklüğünü iyice arttırmıştı. Bu yüzden İnseong, kafe'de ki herkesi göndermişti. 

"Chani... Bunu sizin için yapıyorum, hem benim gûl olduğumu anlamayacaklar bile." Bu Chani için bir mazeret olarak kabul edilmiyordu, hyungunun onlar için kendini tehlikeye atmasını zerre anlayamıyordu.

"Pardonda hyung, yüzlerce, belki binlerce Rc hücre tarayıcısı var orada. Nasıl fark etmeyecekler senin gûl olduğunu?" İnseong kendine sandalye çekerken bıkkın bir nefes verdi, bunu Chani'ye belki 20 kez açıklamıştı. Ama küçük olan kabul etmek istemiyor gibiydi. İnseong, Taeyang'a 'sakin ol' işareti yaparak Chani'ye döndü. "Chani, sana bunu hiç bıkmadan açıklayacağım bir kez daha. Taeyang evrimin gerçek kanıtı olduğunu belki 20 kez söyledim sana, değil mi?" Chani istemeyerek İnseong'un sorusuna kafasını salladı.

"Taeyang'ın Rc hücreleri bizimkilerden farklı, yeni bir tür. Rc hücre tarayıcısının kod yapısı Taeyang'ın hücre tipini yakalamak için yeterli değil. Bu sayede onun Rc hücre tarayıcısında fark edilebilmesi çok düşük bir olasılık." Chani sessiz bir şekilde onu dinledikten sonra "Ama düşük olsa da yakalanma şansı var değil mi?" diye sordu. İnseong dahil herkes onun sorusuyla donarken, Zuho duruma el attı bu sefer "Ana binadakileri bilmem ama Taeyang'ın sınava girdiği binada, dolayısıyla bütün ek binalardaki tarayıcılar Tae'yi fark edemiyor.".

Chani bu sefer ona dönerek "Ama dersler ana binada veriliyor." dedi bu sefer. Dawon onların yanlış taraftan yaklaştığını fark edince bu sefer abilik yeteneklerini kullanmaya karar verdi. Tamam, o da istemiyordu Taeyang'ın o okula gitmesini ama Taeyang bunu isterken ne yapabilirlerdi ki. "Chani-ah... Hatırlıyor musun ilk geldiğinizde, ona seni ailenizden ayırıp buraya getirdiği için ondan nefret ettiğini söylemiştin... Onu ne kadar kırmıştın o gün... Sonra öğrendin ki aslında ailen öldürüldüğü için sende ölme diye seni çekiştire çekiştire Seoul'e kadar getirmiş... Sonunda onu kırdığın için pişman olup yine onun omzunda ağlamıştın bütün gece... Verdiği karar doğru ya da yanlış olsun, hepsinin bir sebebi vardı... Şuanda da aynı durumdayız. Verdiği karar yanlış bile olsa kararına saygı duyup ona destek vermemiz ve yanında olmamız gerek... Ama sen onun yanında olmadıktan sonra bizim olmamızın ne anlamı var." Dawon'un amacı onun vicdanına dokunmak ve duygularına yenik düşmesini sağlamaktı, bilimsel ya da mantığa yatan şeyler söyleyerek Chani'yi ikna edemezlerdi. Onu ikna edebilmek için duygusal tarafını kullanmaları gerekiyordu. Sonuçta Chani zeki biriydi ve dediği her şeyi Taeyang'ı kaybetmek istemediği için söylüyordu. 

yìwài ^hwitae/Rochan^Where stories live. Discover now