=0=

225 13 99
                                    

Her zaman yapılan programlar yine yapılmaya devam ediyor. Bilim adamları bile halkın içini rahatlatmak için doğru olmayan ve bulgulara dayanmayan şeyler söylüyorlardı. Bilim adamları evrimin tamamen durduğunu, artık daha yeni ve tehlikeli gûl türleri çıkmayacağını savunuyordu. Ayrıca sık olmayan saldırılar sayesinde Kore'de çok fazla gûl olmadığı yalanını ortaya atmışlardı. Hepsi yalandı, ama ne yapabilirlerdi ki? Gûl evriminin hâlâ devam ettiğinden haberleri yoktu, onlar sadece inanmak istediklerini söylüyorlardı.

Gûl saldırıları çok sık yaşanan olaylar olmasa da Kore'de de bir KHB şubesi açılmış ve dedektifler yetiştirilmeye başlanmıştı. Japonya'da toplanan Aogiri Ağacı adlı gûl örgütünün dağıtılmasından sonra Kore'de ve Çin'de bulunan aogiri toplulukları kendilerini adalara gizlemişlerdi. Bu dedektifler tehlikeli gûlleri ve aogiriyi tamamen bitirebilmek için yetiştiriliyorlardı. Evet, belki baykuş gibi büyük kaguneli gûller yoktu ama onun kadar tehlikeli gûller vardı Kore'de de. Ya da istemeden tehlikeli sınıfına girenler... 

--

--

--

Hong Ki üç sokak ileriden gelen koşma seslerini yok sayarak kızını kucağından indirip önünde diz çöktü "Seni görmediler Bora-ah, bir kızım olduğunu da bilmiyorlar. Ben onların dikkatini dağıtırken sen de koşmaya devam et, tamam mı? Sakın, arkama bakayım, deme." Lafını bitirdikten sonra ağlamak üzere olan kızının saçlarını okşadı "Ama sen ne olacaksın?" Buna sessiz kaldı, buradan sağ çıkma ihtimalinin çok düşük olduğunu biliyordu çünkü. Maskesini taktı ve "sadece koş Bora" dedi. Ardından kızını çevirip itti ve arkasını dönerek beyaz güvercinlerin gelmesini bekledi.

Bora koşmaya devam ederken kulağına gelen koşma sesleri ve gelenlerin babasını öldürmek için geldiklerini bilmesi deli olmasına sebep oluyordu. Küçük kız daha 8 yaşında olduğu için daha anca 10 metre uzaklaşabilmişti, bu mesafeden onu görmemeleri imkansızdı. Üçüncü ara sokağın önünden geçerken biri onu çektiği gibi kollarını etrafına sarıp kafasını kaldırmasını engelledi ve karanlık sokağın ileri kısımlarına giderek karanlıkta saklanıp beklemeye başladılar. Bora onun kokusu sayesinde kim olduğunu biliyordu, bu yüzden ses çıkarmadı. 

Hong Ki, üstüne doğru gelen 4 kişi ile yavaş yavaş ve geriye doğru adımlar atmaya başladı. Ona doğru gelen Sunwoo ise bu mesafenin daha fazla kısalmayacağına karar verip quinque'sini çantasından çıkardı.

 Ona doğru gelen Sunwoo ise bu mesafenin daha fazla kısalmayacağına karar verip quinque'sini çantasından çıkardı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(na bu quinque dediğimiz şey.

pardon düzgün açıklamasını karakter tanıtım bölümlerinde yapacağım.

Şu manyağa da sinir oluyorum bu arada.) 

Hong Ki'nin gözleri renk değiştirmiş olsa bile kagunesini çıkarmamakta son derece ısrarcıydı. Sunwoo ileri atılacağı sırada omzuna konan el onu durdurmuştu, sinirle arkasına dönüp "NE VAR?!!!" diye bağırdı. Arkasındaki ise soğuk ses tonunu koruyarak "C seviye gûlleri saldırmadığı sürece öldüremeyiz." dediğinde Sunwoo genç olanın elini savurarak "Bazen kuralları çiğnememiz gerekir Hwiyoung, bunu sen de çok iyi biliyorsun." diyerek yaptığı şeyin doğru olduğunu savunmaya devam etti. Hwiyoung ise yanlışı düzeltmek için elinden geleni yapıyordu, "Ben buraya masumları korumak için katıldım, bir gûl bile olsa bir masumu öldürmek için değil Sunwoo." Sunwoo histerik bir şekilde güldü ardından bağırmaya başladı, "ONLAR İSTEDİKLERİ ZAMAN MASUMLARI ÖLDÜREBİLİYORLAR AMA!!!" Youngbin, Jaeyoon ve Rowoon bu konuşmanın sonunda yine aynı yere bağlanacağını bildikleri için susmayı ve kendilerine hakim olmaya çalışmayı seçerken Hwiyoung inadını konuşturdu, kendisi de Sunwoo kadar inatçı bir insandı. "Ailenin ölümünden bütün gûlleri suçlayamazsın Sunwoo." Sunwoo gerçekten delirmek üzereydi. Zaten normal bir çocuk değildi, ailesi ölünce iyice delirmiş ve gûllere kafayı takmıştı. En üst düzey dedektifler onu durdurmasa A seviye gûlleri bile öldürecekti, ki bunu yapmasının nedeni de çok saçmaydı.

yìwài ^hwitae/Rochan^Where stories live. Discover now