yìwài ^hwitae/Rochan^

=16=

Bu bölüm iki boyutlu gibi olacak, şuan açıklamaya aşırı derece de üşeniyorum ama yine de açıklamak zorundayım. Şimdi yaşananlar aynı anda yaşandığı için üç bölüm şeklinde olacak gibi sanki bilemiyorum. Çünkü hem rochan partı var, hem hwitae partı var, hem de dabin partı var ve hepsi aynı anda gerçekleşiyor. 

Jaeyoon, hwiyoung'un odasından çıkıp rowoon'un yanında geldi. Bu olaya ikisinin el atmasının zamanı çoktan gelmişti, öylece dışarıdan izleyince en sonunda grup dağılmanın eşiğine gelmişti. Ve sunwoo yüzünden bunun olmasına izin veremezlerdi.

Jaeyoon rowoon'a doğru dönüp "peki o zaman, el atacaksak önce hasar tespiti yapmamız gerek." dedi. 

Rowoon ise ona hak vererek saymaya başladı "Peki ilk olarak, hwiyoung ve taeyang'ın arası daha ilk günden bozuldu ve taeyang'ı nasıl bulabileceğimizi bilmiyoruz. İkincisi hwiyoung bu yüzden krize girmek üzerek. Üçüncüsü, patlaması gereken kişi sunwoo iken gidip youngbin hyung'a patladı. Dördüncüsü, bu patlamanın youngbin hyung'un psikolojik durumu üstünde nasıl bir etkisi olacağı konusunda en ufak bir fikrimiz yok. Beşincisi, youngbin hyung yurttan ayrıldı ve şuanda nerede olduğunu bile bilmiyoruz. Altıncısı, quinque'sunu almadan çıktı ve saat tam gûllerin çıkma zamanı. son ve en büyük sorun, YOUNGBİN HYUNG GRUPTAN AYRILIYOR VE ONU İKNA EDEBİLMEK İÇİN ÖNCE BULMAMIZ VE BUNUN İÇİN DE BÜTÜN SEOUL'Ü ARAMAMIZ GEREK!!!"

Jaeyoon işlerinin şimdiden bittiğine karar vermişti ama denemeleri gerekiyordu, grubu bir arada tutmaları gerekiyordu. Rowoon'un umut dolu bakışları ile buluşturdu kendi bakışlarını ve "tamam o önce bir plan yapmamız gerek, hepsi ile aynı anda ilgilenemeyiz." dedi, rowoon ona hak verir bir biçimde başını salladı ve onun gibi düşünmeye başladı.

Jaeyoon aklında ki planı tamamlayınca açıklamaya başladı "Şimdi şöyle, önce taeyang'ı bulmamız gerek çünkü hwiyoung'un bu durumunu bir tek o düzeltebilir. Ama aynı zamanda da youngbin hyung'u da bulmamız gerek acilen, bu yüzden ayrılalım. Senin insan ilişkilerin daha iyi, yani taeyang'ı bulmaya sen gitmelisin bence. Bende youngbin hyungu aramaya başlayayım, umarım çok uzaklaşmamıştır."

Rowoon kafasını aşağı yukarı sallayıp "O zaman ben Bay Han'ın ofisine gideyim taeyang'ın dosyası için." dedi, jaeyoon da "tamam bende bu civardaki ara sokaklardan başlayayım aramaya." diye cevap verdi ve ikisi de aynı anda çıktılar yurttan. Jaeyoon koşarak bahçeden çıktığında rowoon da koşarak ana binaya gitmişti.

Han seong ho'nun ofisine vardığında kapıyı tıklattı ve yerinde saymaya başladı, 5 saniye sonra gereken izin gelince hızlıca içeri girdi. Han seong ho onun bu girişine şaşırırken "Rowoon?" dedi sesinde ki bariz şaşkınlıkla, rowoon ise "Efendim bunun için zamanım yok, Taeyang'ın ekibe girmesi için acil bulmam gerek onu." dedi. Bilerek olan her şeyi söylememişti, bütün bunlardan sonra birde azar yemelerini istemiyordu.

Bay han dosya dolu rafları işaret ederken "Dosyası yeni öğrencilerin klasöründe. Dosyasında onu bulamamamız durumunda bakabileceğimiz yerler ve arayabileceğimiz kişiler yazıyor. Ama yazan yer bir kafeydi. iusa mı, yusia mıyd-" dedi, ama lafı rowoon tarafından bölünmüştü " iustitia kafeden mi bahsediyorsunuz efendim?" dedi şaşkınlık ve sevinç karışık bir tonda. han seong ho kafasını sallayarak "evet evet orası işte." dedi, rowoon ise izin alıp hemen çıktı.

Bahçeden çıkıp hiçbir gûle yakalanmamak dileği ile depar atmaya başladı ezberlediği yolda. Taeyang eğer acil durumda girmeleri için oranın adresini verdiyse, chani mutlaka onu tanıyordu o zaman. Rowoon da chani'yi tanıdığına göre onu daha kolay bulabilirdi, ama küçük bir sorun vardı. Kafe kapanmıştı, yeni kapanmış olsa bile kapanmıştı. Bu durumda chani'yi bulabilir miydi emin değildi.