~32

66 18 44
                                    

Medya: Tüm karakterler♡


Bölüm şarkısı: Mark Eliyahu/ Do you remember

Dinleyerek okumanızı tavsiye ederim :)
İyi okumalar🖤

🌠

"Neden o filmi izleyecekmişiz?"

"Çünkü ben onu izlemek istiyorum. İtirazın mı var?"

"Evet. Sen dedin diye onu izlemek zorunda değiliz."

"Yaa, pardon ama sizin izlediğiniz o saçma sapan filmler yüzünden psikolojim bozulsun istemiyorum."

"Tabii, şu an seçtiğin de çok iç açıcı çünkü."

"Evet öy..."

Sinirlerime hakim olamayıp Hazal'ın lafını kestim. "Tamam, yeter tartışmayın artık. Çoğunluk ne isterse onu izleyelim işte." dedim.

İki saattir Çınar ve Hazal, film kavgası yapıyordu. Hep birlikte, hafta sonunu güzel değerlendirme amacıyla sinemaya gelmiştik. Ancak birbirleriyle didişmeye meraklı oldukları için buna engel oluyorlardı.

Benim önerim üzerine herkes istediği filmi söyledi ve çoğunluğun, yani Dilan, Hazal ve benim seçimim üzerine bir filme karar verdik. Her ne kadar erkekler bu durumdan hoşnut olmasa da...

Hazal, zafer kazanmış edasıyla Çınar'a baktı. "Ay, çok heyecanlıyım. Hadi hemen salona geçelim." dedi.

Çocuk gibilerdi.

O sırada gözlerim Umut ve Dilan'a kaydı. Bunlar hangi ara bu kadar yakın olmuşlardı?

Umut, onlara baktığımı fark edince bana gülümsedi. Konuşmaya başladığında ise herkes sustu ve ona odaklandı." Biliyor musunuz, sizinle sinemaya gelmeyi bile özlemişim?"

İçimi bir burukluk kapladı. "En son birlikte sinemaya geldiğimizde, bir enkaz olarak çıkmıştık dışarıya." dedim.

Yüzler asıldı.

"Ama bu gün mutlu çıkacağız bu binadan. Buna inanıyorum." diyen Hazal oldu. Ona usulca başımı salladım.

Umarım.

Filmin başlamasına yakın, elimizdeki popcornlar ile salona geçtik. Orta kısımlardan bir sırayı doldurduk. En başta Mert, yanında ben, Hazal, Tunç, Çınar, Dilan ve Umut olacak şekilde.

Hepimizin elinde mısır vardı tabii ki, ve o ellerin birbirine değmesi klişesi olamayacaktı.

Salon çok kalabalık değildi. Buna sevinmiştim çünkü kalabalık ortamlardan pek hoşlanmazdım.

Filmin başlamasına birkaç dakika kala kulaklarıma Tunç'un sesi doldu. "Hazal, ağlarsan yanımda peçete var, isteyebilirsin, çekinme yani." demişti.

Allah aşkına, bu kızdan ne istiyordu bunlar?

"Aa yok, film bitince o peçete, senin burun akıntını silmek için sana da lazım olacak. Fedakarlık yapmana gerek yok." dedi Hazal da.

Ay Işığında Buluşalım|TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin