~26

66 17 65
                                    


Ortak : Partide olacaksın değil mi?

Miray : Olacağım galiba.

Ortak : Galiba?

Miray : Evet olacağım.

Ortak : Güzel :")

Miray : Güzel olan ne?

Ortak : Bilmem.Yani kim olduğunu bilmesem de seninle aynı ortamda olmak tuhaf geliyor.

Miray : Anladım.

Ortak : Ee?

Miray : Ne ee?

Ortak : Sen ne düşünüyorsun bu konuda?

Miray : Bilmem.

Miray : Bence sen onu bunu bırak da, orada sevdiğin kız da olacak ya hani, bence konuşmak için güzel bir ortam olabilir, kullan derim bunu.

Ortak : Anladım, başından savmaya meraklısın beni.

Miray : Alakası bile yok. Ayrıca başımdan savmamı gerektirecek bir durum da yok.

Ortak : Tamam şampiyon, sakin ol. Bir şey demedim.

Miray : Sakinim zaten.

Ortak : Peki.

Miray : O zaman partide görüşürüz.

Ortak : Evet, mecazi anlamda görüşürüz :')

Miray : Evet (-:

Ortak : Gülmeyi biliyormuşsun, güzel.

Miray : 🙄

Ortak : 👋

~~~~~

Elime aldığım kahverengi takımı giyip o tonlarda bir makyaj yaptım. Çok da özenmeye gerek yok diyerek hemen aynanın karşısından kalkıp ayakkabılarımın olduğu dolaptan da uyumlu bir şey giydim ayağıma.

İçeriye girdiğimizde kalabalık salon dikkatimi çekti. Hazal, gözlerini devirdi ve kulağıma : "Gösteriş meraklısı budala Orkun." dedi.

Ona gülüp salona doğru ilerledik.

"Vay vay vay, onur konuklarım, hoş geldiniz." diyen Orkun' a sahte bir kırgınlıkla:

"Çoğul eki kullanıyorsun ama Orkun. Hani onur konuğun bendim?" dedim.

"Tabii ki öylesin Miray, ben onlar da kıskanmasın diye söylüyorum."

"Senin onur konuğun olmak çok da umrumda sanki Orkun." diye çıkıştı Hazal.

"Doğum günümde bari biraz iyi davransan keşke bana." dedi Orkun.

Hazal, eliyle Orkun 'un omzunu ittirdi. "Adam ol, öyle gel yanıma." dedi.

Kral!

Salonu şık ve gösterişliydi. Orkun' un evini ilk defa görüyordum. Misafirlerin yarısı salonda diğer yarısı da bahçedeydi.
Bizimkilerle beraber bahçedeki koltuklara ilerledik. Aynı zamanda etrafımı da inceliyordum. Bir yandan da, şu an ortağı arasam mı acaba diye düşünüyordum. Ama müzik sesinden, telefonunun sesinin duyulması neredeyse imkansızdı. Hem bir anlaşmamız da vardı.
Anında aklımdaki düşünceyi def edip gözlerimi çevremde gezdirdim. İkramlıkların olduğu masada Mert'i gördüğümde, çok olmadı ki gülüşümü solduran birisi girdi görüş alanıma.
Berfin.

Ay Işığında Buluşalım|TextingWhere stories live. Discover now