1. bölüm ; Gökkuşağı Küresi

1.4K 72 68
                                    

Dokunduğum bu ölü ve soğuk bedenin izleri beni geçmişimin kirli ve izah sokaklarına geri götürmüş, zihnimin karanlık tarafında kapanan pas tutmuş kapıların hepsini açarak unutmaya çalıştığım o günü hatırlatmıştı.

6 yıl önce ;

Evinde birlikte yaşadığım Elise'nin sayesinde oniki yaşıma kadar gelmiştim. Ben bir yetimdim. Ama Elise sayesinde bunu hiçbir zaman hissetmemiştim. Elise de bana bakarken hiçbir zaman onun gerçek çocuğu olmadığımı hissettirmemişti.

Elise'nin anlattığına göre; evde tek başına otururken kapısının çalındığını duymuş. Kim olduğuna bakmak için dışarı çıktığında kimseyi görmediğini sadece sepetin içinde masum bir şekilde uyuyan bir çocuk bulduğunu söylemişti. Eğilip çocuğu kucağına aldığında sepetin içinde bir mektup ve şeytan sembolüne benzettiği siyah bir kolye bulduğunu söylemişti.

Mektubu alıp okuduğunda adımın Arya olduğunu ve bu kolyeyi hiçbir zaman yanımdan ayırmamam gerektiği yazıyormuş.Elise mektupta yazanlarını dinlediğini kolye boynuma taktığını o günden sonra da hiç çıkarmama izin vermediğini söylemişti.

Elise ertesi sabah kiliseye giderek olanları rahibeye anlatmış. Rahibe vakit kaybetmeden beni çarmağın önündeki kırmızı minderle çevrili bölüme koymuş. Elise'nin yanından ayrılıp odasındaki koyu kahverengi tahta masanın üzerinde duran beyaz bir örtü ile örtülü küreyi alıp gelmiş.

Rahibe kürenin üzerindeki örtüyü kaldırıp yanıma koymuş. Gökkuşağı renklerine sahip orta büyüklükteki kristal kürenin üzerine sol elimi dokundurup hangi rengi göstereceğini merakla beklemeye başlamışlar.

Kullandıkları kristal kürenin görevi hangi güce sahip olduğunu belirlemekmiş. Bunun içinde üzerindeki gökkuşağı renkleri bir gücü simgeler, hangi renk daha çok parlarsa o güce sahip olduğunun kanıtıymış. Mesela ; kırmızı renk parlasa ateş gücüne, lâcivert rengi parlarsa da rüzgar gücüne sahip olduğun anlamına gelirmiş.

Kristal küreye dokunmama rağmen herhangi bir renge dönüşmemiş. Sadece bembeyaz bir şekilde parlamış. Şaşkınlık içersinde birbirlerine bakan Elise ve rahibe olay karşısında donup kalmışlar.

Kristal küre hiçbir renge dönmemesine rağmen güneşi bile kıskandıracak derecede parlak bir beyaz renk göstermesi alışık oldukları bir şey değilmiş. Daha önce buna benzer bir olayla da karşılaşmamışlar.

Beyaz renginde ne anlama geldiğini bilmedikleri için gücümün ne olduğunu anlamaya çalışmışlar. Bu duruma bir çare bulamadıkları içinde benim herhangi bir büyü gücüne sahip olmadığımın kanıtı olduğunu söylemiş rahibe.

İçinde bulunduğum krallık hatta bütün dünya büyü gücü üzerine kuruluyken benim içimde zerre kadar büyü gücü olmaması rahibe dahil beni büyüten Elise'ye bile tuhaf gelmiş.

Elise yaşadığı şoku atlatınca beni çarmaktaki yerden kucağına almış. Sol elinin işaret parmağıyla açık ten rengine sahip tombul yanağımı okşadığında tepki olarak masum bir şekilde gülümsediğimi görmüş. O anda bana bağlandığını ve beni hiçbir zaman bırakmayacağına yemin ettiğini söylemişti.

Rahibe de Elise'nin bana ne kadar bağlandığını görünce onun yanında kalıp onun çocuğu gibi büyümeme izin vermiş.

Elise beni oniki yaşıma girdiğimde kilisedeki okula okumak için göndermişti. Okuldaki herkes büyü güçleri ile oynarken ben bir köşede oturmuş onları izlemiştim. Kilisedeki okulda zaman geçirdikçe orada bulunanlarla aramdaki farkın gece ile gündüz gibi ortaya çıkmaya başladığını o zamanlardan hissetmiştim.

EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~Where stories live. Discover now