21. bölüm; Sınıftaki Kargaşa

406 38 8
                                    

Akademiye gitmek için sağ taraftaki taşlı yoldan yürümeye devam ediyordum. Yol kenarındaki büyük ve görkemli ağaçlar, yerde kısa kesilmiş çimenler, çimenlerin arasında gelişi güzel çıkmış çiçekler vardı.

Kısa zamanda akademiye varıp sınıfa girdim. Sınıftaki öğrenciler kendi aralarındaki konuşmayı anında kesip bana doğru bakan küçümseyici ve meraklı gözlerini gördüm.

Saçımın beyaz renkli olması, gözlerimin ise kırmızı renkli olması dikkat çekmek için yetmiyormuş gibi bir de belimdeki kemer ekstrası dikkat çekiyordu sanırım.

Onları umursamadan geçen sefer büyüye giriş dersindeki öğretmenin koyduğu sıraya oturdum.

Onlardan dikkatimi çekmek için başımı çevirip pencereden dışarı izlemeye başladım. Gökyüzünün mavi rengi, farklı şekil ve boyutlarda pamuk şekerine benzeyen bulutları izliyordum. Açık olan pencerenin aralığından gelen ağaçların çıkardığı hışırdama sesleri ile hafif bir esintinin oluşturduğu o gıdıklama hissi iyi hissettiyordu. Derin bir nefes alıp verip ahenge kendimi kaptırdım. İlk defa bu kadar rahat hissediyordum.

Durdum. Şimdi rahatlamanın sırası değildi. Gelecek için planlarımı düşünmem lazımdı. Dün için yaptığım plandan iki tanesini silmem gerekiyordu. Sonuçta onları tamamlamıştım. Belimdeki kemere dokunup parşömeni ve tüylü kalemi çıkardım.

Birinci sıradaki kolyemin gizemini çözmek vardı. Yanına artı işaret koydum. Sonuçta dün gece bu sorunu çözmüş ve Sapphire ile tanışmıştım. İkinci sırada düzenli bir gelir kaynağı elde etmek vardı. Yanına eksi işareti ile birlikte soru işareti koydum. Sonuçta bu durum için hala bir çözümüm yoktu. Üçüncüsü ise boyut yüzüğü almak vardı. Yanına artı işaret koydum. Büyük usta sayesinde boyut yüzüğün den daha kullanışlı bir eşya elde etmiştim. Yapmam gerekeni yaptıktan sonra parşömeni ve tüylü kalemi belimdeki kemer geri koydum.

Düşününce artık Sapphire'ya sahip olduğuma göre tehlikeler konusunda düşünmeme gerek yoktu. Bir gruba dahil olmaya da ihtiyacım yoktu. O zaman düzenli gelir kaynağı elde etme işini de halledebilirdim.

-" Arya! Arya! " Diye telaşlı bir şekilde zihin yoluyla seslenen Sapphire'nın sesini duydum.

-" Efendim Sapphire. "

Sapphire'nın sesi telaşlı bir şekilde çıkmaya devam ediyordu.

-" Arya düşüncelerine o kadar dalmışsın ki birinin sana saldırdığını bile fark etmiyorsun. Dikkat et ! "

- Ne ? Neler... Neler oluyor burada ? Diye sordum kekemeli olarak. Yerimden sıçrar gibi kalktığımda tam gözümün önünden geçen ufak bir ateş topunu gördüm.

Arkamı dönüp ateş topunun geldiği yere baktığımda bana kızgın bir şekilde bakan açık kahverengi bir çift gözle karşılaştım.

- Bizim yerimize oturmuşsun bir de neler oluyor diye soruyorsun. Dedi kızgın bir şekilde.

Adamın bana karşı kızgın olduğunun farkındaydım. Ama bende yaptığı davranıştan sonra sinirlenmiştim.

- Ne diyorsun sen bee ?

Karşımdaki adam söylediklerimi tamama almadan dalga geçer gibi konuşmaya devam etti.

- Sağır olduğun gibi aptalsın da demek ki.

Karşımdaki adam bana gülmeye devam ediyordu. Sinirim iyice tepeme çıkmıştı.

- Beni daha fazla sinirlendirmeden yerimizden kalkıp başka bir yere otur. Hemen şimdi !

Karşımdaki adama cevap vermeden onu dikkatli bir şekilde incelemeye başladım.
Alev rengine benzeyen kırmızı dağınık, diken şeklindeki saçları, açık kahverengi parlak gözleri,yuvarlak yüzü, keskin hatları ile yüzü oldukça çekiciydi. Boynun sol alt köşesinde kırmızı renkli güç kullandığını belli eden alev şeklindeki dövmesi ile başına buyruk, asi bir havası vardı.

EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~Where stories live. Discover now