2.bölüm ; Işıktaki Gölge

773 59 0
                                    

Rahibe söyleyeceklerini bitirdikten sonra sınıftan çıktı. Herkes kendi arasında gelecek olan elçinin kimleri seçip seçmeyeceği hakkında tartışırken bende onları duymazdan gelip kitabımı okumaya devam ediyordum.

- John, sence elçi bizi nasıl bir teste tabi tutup seçecek ?

John yöneltilen soru karşısında sessiz kalırken yerine oturdu.

- Emilya saçma sapan sorular sorma ! Sonuçta rahibe de nasıl olacağı konusunda herhangi bir bilgisi olmadığını söylediği halde bize nereden bilelim

John'u her zaman destekleyen arkadaşlarından birisi vermişti cevabı. Emilya sessizce yerine otururken John'un bakışlarını üzerimde hissettim.

- Arkadaşlar, sınıfımızda gece gündüz kitap okumaktan başka bir şey yapmayan bir arkadaşımız var. Neden ona sormuyoruz ?

John'un söyledikleri iltifattan daha çok küçümseme, sınıfın önünde küçük düşmemi istemesinden kaynaklıyordu.

- Evet arkadaşlar, John doğruyu söylüyor. Madem bu kadar kitap okuyor o zaman bilgisinden biraz faydalanmak bize zarar vermez.

Yine John'u destekleyen çocuk konuşmuştu. Adını bilmediğim ve yüzünü dair tam göremediğin çocuk tarafından yine aşağılanıyordum.

Herkese bakışlarını benim olduğum tarafa çevirirken ne söyleyeceğimi düşünüyordum. Oturduğum yerden kalkıp konuşmaya başladım.

- Arkadaşlar, elçinin nasıl bir test yapacağına dair bilgim yok. Ama...

Cümlemin tamamlanmasına izin vermeden herkes gülmeye başlamasıyla yarı kesilmişti. Alay eden bakışları ve küçümsemeleri umursamadan konuşmaya devam ettim.

- Ama tahmin yürütebilirim. Bildiğiniz gibi doğduktan hemen sonra kilisede yapılan kristal küreyle güç bulma ayinine benzer bir test yapılabilir. Elçi tarafından getirilen kristal küre ile güç testi yaparak krallıktaki okula girmek için yeterli standartlara sahip olup olmadığına bakılır.

Yaptığım açıklama ile herkes yavaş yavaş tatmin olurken bende konuşmama istekli bir şekilde devam ediyordum.

- Testi yaparken gücünüzü ne kadar etkili ve güçlü kullanabildiğinize bakılabilir. Bunun da göstergesi olarak vücudunuzdan yaydığınız renk ne kadar parlak ve güçlü ise krallık için o kadar değerli olduğunuz anlamına gelir.

John bu söylediklerime gülerek konuştu.

- Bu da senin krallık için hiçbir değer teşkil etmediğinin açıkça bir göstergesi olur.

John'un söylediklerinden sonra bütün sınıf kahkahalarla gülerek beni aşağılamaya devam etti. Aşağılanmalardan rahatsız olduğumu belli etmek için yerime oturup konuşmayı kestim.

- Ne oldu ? Gerçekleri söylediğim için ağır mı geldi ?

John yerinden kalkıp yanıma geldi ve tam önümde durdu.

- Büyüler hakkında ne kadar bilgin olursa olsun onları kullanamadıktan sonra hiçbir anlamı yok.

John'un yüzüme bakıp yaptığı aşağılamaya daha fazla katlanamayıp yerimden kalktım. Sağ elimle John ittirip sıradan çıktım. John ve sınıftakiler attığı kahkahalara dayanamayarak koşar adımlarla sınıftan çıkıp kendimi tuvalete attım.

Tuvaletin kapısını kapayıp musluğun yanına geçtim. Gümüş renkli musluğun başını çevirip ılık suyun akmasına izin verdim. Gözlerimden akan yaşlar yüzümden oluşturdukları çizgiden çenemden aşağıya akıyordu.

EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~Where stories live. Discover now