EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~

10. bölüm ; Girişteki Olay

Uzun yorucu yolculuğumuzdan sonra nihayet akademiye gelmeyi başarmıştık. Akademinin sadece giriş kapısını uzaktan görsem bile ne kadar ihtişamlı olduğunu anlamıştım.

Akademinin kapısına yaklaştıkça içimin kıpır kıpır olduğunu hissettim. Büyük,taş sütunlardan yapılmış koridor görünümlü taş bir yol, çelik siyah tel demirlerle şekillendirilmiş motifli büyük bir kapı, kapının tam üzerinde akademinin simgesi olarak düşündüğüm gökkuşağı renklerine sahip çiçek şeklinde motif vardı. Etrafı çelik siyah tel demirlerle yapılmış duvarla çevriliydi. Tel demir kapıya yakın sağ ve solda dikilen büyük ağaçlar güzel bir görünüm veriyordu.

Daha giriş kapısında ihtişamı karşısında bu kadar büyülediysem içeri girince ne olacağını anlam veremiyordum.

Rahibe sağ omzuna dokunup;

-" Gidelim" dedi.

Rahibe ve John'u takip ettim.  Taş fayanslardan yapılan yolu takip edip demir kapıya yaklaştık. Demir kapının yarısı kapalıydı.

-" Ne istiyorsunuz ? Kapının muhafızı olduğu düşündüğüm bir adam demir kapıya yaklaşıp bizi durdurdu. " Burası sizin gibi köylü serserilerin kolayca girebileceği bir yer mi sanıyorsunuz ? " diye sözlerine devam etti.

Rahibeyle ben muhafızın tepkisine şaşırırken bir adım geri çekildik. O sırada akademinin öğrencileri olduğunu düşündüğüm çocuklar bize güldüler.

Çocukların bize doğru bakıp gülmesini pek umursayıp John'a baktığımda sinirden yüzü kıpkırmızı olduğunu gördüğüm de biraz rahatladığımı hissettim.

Çocuklardan biri bize gülmeyi bırakıp muhafiza yaklaştı.

-" İçeri girebilir miyiz ? Dersimizin  başlamasına az kaldı. "

Muhafız onlara gülümseyip içeri girmelerine izin verirken demir kapıyı kapatıp dışarı çıktı. Tam demir kapının önünde durdurdu. Rahibe muhafıztan uzaklaşmak için bir adım daha geri çekilip hafifçe gülümsedi.

-" Merhaba muhafız bey,  biz Kutsal ruh köyünden geliyoruz. Bu çocuklar köyümüzün bu yıl akademiye öğrenci olmak için elçi tarafından seçildiler. Kayıt olmak için standart prosedürleri uygulayabilir misiniz ? "

Muhafız, rahibeye bakıp şaşırmış bir şekilde konuştu.

-" Dalga mı geçiyorsun ? Küçük bir köyde ruh ve element güçlerine sahip biri olabilir mi ? " Dedi gülerken. Ellerine birbirine kenetleyip göğüs kısmında birleştirip konuşmaya devam etti. "Yıllardır akademideyim köyden seçilen bir öğrenci olduğunu duymadım. Hem de bir tane değil iki tane. Bana daha çok sahtekar gibi görünüyorsunuz. "

Ellerini kenetlenmesini bozup gülmeye devam ederken rahibe sinirlense de alttan alıp parmağındaki ruh yüzüğünden parşömen şeklindeki kağıdı çıkarıp muhafiza uzattı.

-" Bu kağıt köyümüze gelen elçinin bize verdiği izin kağıdı. " dedi.

Muhafız, rahibeden kağıdı alıp izin kağıdına baktı.

-" John adlı çocuk ateş elementine ve birinci seviye ruh gücüne sahipken Arya adlı çocuk ise element gücünün ne olduğu bilinmiyor ama tam ruh gücüyle mi doğmuş. " Muhafız gülüp tekrar konuştu. " Ne yalan ama ! Komik olduğu kadar da sahte. Dört yıldır kapıda muhafızlık yapıyorum ama tam ruh gücüyle doğan bir öğrenci ne duydum ne de gördüm. " Dedi elindeki kağıdı yere atarken.

Rahibe iyice muhafiza sinirlenirken yere attığı kağıdı eğilip yerden aldı. Muhafız rahibeye yaklaşıp sağ elinin işaret parmağını uzatıp ;