28. bölüm; Yapay Gülümseme

242 25 52
                                    

Leon'la isim konusunda hallettikten sonra merak ettiğim soruyu sordum.

- Sör Leon lütfen buraya nasıl geldiğimi bana açıklar mısınız ?

Leon sözlerimden sonra tamam anlamında başını salladıktan sonra odada bulunan koyu kahverengine sahip ahşap tahtadan yapılmış sandalyeyi sağ tarafıma çekip yaslandığım yatağın yanına yaklaştı. Sandalyeye oturduktan sonra bacak bacak üstüne attı.

Konuşmasına başlamadan önce yüzüme bakıp beni birkaç saniyeliğine de olsa yüzümü inceledikten sonra konuşmasına başladı.

- Etrafımıza oluşturduğun bariyer kırılmaya devam ederken bulunduğun ortamdan kaçmak için hamle yapacağın sırada aniden bayıldın. Bunu hatırlıyor musunuz Leydi Arya ?

- Evet hatırlıyorum ama gerisi yok.

- Anlıyorum. Dedi Leon başını öne eğerken. Seni o anda o halde görünce şok olmuştum.

Başını öne eğip fısıldar gibi konuştuğu için son cümlesini tam olarak duymamıştım. Tekrar konuşmasını beklememe rağmen Leon dan ses seda gelmiyordu.

Ne olduğunu anlamak için yaslandığım yerden Leon' a baktığımda bacaklarının üzerine koyduğu ellerinin titrediğini gördüm.

- Sonra ne oldu Sör Leon ?

Leon sözlerimden sonra aniden bakışlarını bana çevirirken sessiz duruşunu bozmak istediğimi anlamıştı. Bana bakmayı bırakıp derin bir nefes alıp verdikten sonra konuşmaya devam etti. Bu esnada ellerinin titremesi de durmuştu.

- Etrafımızdaki bariyerin kırılmasını izleyen meraklı kalabalık senin bayıldığını fark edince hemen hızlı bir şekilde etrafına toplandı. Sana yardım etmek yerine kendi aralarında seninle ilgili bir şeyler konuşuyorlardı. Dedi sağ elini yumruk yapıp sıkı bir şekilde sıkarken.

Anlaşılan Leon bizi izleyen kalabalığın yardım etmek yerine saçma sapan konuşmalarına kızmıştı. Ama bu benim umrumda bile değildi. Sonuçta onların önemsediği biri değil, sadece kısa süreliğine de olsa merak ettikleri bir insandım.

Her şey rağmen Leon'un beni yerime kalabalıktaki insanlara kızdığı için kısa süreliğine olsa da mutlu olmuştum.

- Bende normal dönen gücümü kullanarak seni bir toprak kütlesinin üzerinde havalandırarak olay yerinden uzaklaştırdım. Sonrada ailemize ait atlı arabayı kullanarak seni malikânemize getirdim. Malikâneye gelince seni misafir odasına taşıdım. Ondan sonra da bir şifacı çağırarak tedavi olmanızı sağladık.

- Yardımınız için teşekkür ederim Sör Leon.

- Rica ederim Leydi Arya ama teşekkür etmenize gerek yok. Siz benim hayatımı kurtarmak için o kadar uğraştıktan sonra bu kadar yardım az bile. Dedi Leon gülümserken.

Düşününce şifacı bile çağırdığına göre benim için çok endişelenmiş olmalıydı. Ama benim için bu kadar uğraşmasına da endişelenmesine de gerek yoktu. Sonuçta biz birbirimiz için birer yabancı dan başka bir şey değildik.

Ayrıca bir şifacıyı eve çağırmak oldukça pahalıya mal olduğunu köyümüzdeyken öğrenmiştim.

Köyümüzdeyken birgün çok kötü bir şekilde hastalanmıştım. Elise yükselen ateşimi düşürmek için çok uğraştığını hayal meyal hatırlıyordum. Bunun için birkaç gün boyunca uyumadan mavi renkli su gücünü kullanmış, ormandan şifalı bitkiler toplayıp Rahibe 'in yardımıyla ilaç yapmak için uğraşmıştı.

Yaptıkları fayda etmeyince Elise evimizden ayrılıp köyümüzde bulunan tek şifacıyı bana yardım etmesi için getirmişti. Şifacıyı ikna etmesi kolay olmadığını Elise'nin yüzüne bakınca anlamak kolaydı.

EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~Where stories live. Discover now