13. bölüm ; Tereddüt

556 50 2
                                    

-" Ritüelin sonucu ne ? Büyük bilgeler ne dedi ? Akademi de kalmama izin verdiler mi ? "

Büyük usta yaptığım ani hareketteki şaşkınlığını üstünden atınca bana bakıp  hafifçe gülümsedi. Boşta kalan sağ eliyle tuttuğum kolunu sakince bıraktırıp beni koltuğa geri yatırdı.

-" Arya, sakin ol. Her şey yolunda. "

Adamın dediklerini dinlemeden tekrar koltuktan kalkmaya çalıştığım da başıma giren şiddetli ağrıyla bir kez daha inlerken adamın bu davranışıma sinirlendiği fark ettim.

-" Arya hislerini anlıyorum ama sakin olmalısın. "

Adamın umursamadan söylediği kelimeler bir hançer gibi saplanmıştı minik yüreğime.

-" Hislerimi anlıyorsun. Öyle mi ?"  Dedim adam söylediklerini küçümser gibi. " Bu dünyada kimse benim hislerimi anlayamaz. "

Adam ani çıkışıma şaşırırken bense gelişi güzel söylediklerine sinirlenmiştim.Daha bugün tanışmıştı benimle. O zaman nereden geliyordu bu laubali konuşma tarzı ?

Durdum. Birkaç saniyeliğine de olsa düşündüm. Adamın laubali konuşmasına ne kadar sinirlenmiş olsam da sinirlerime hakim olup sakin olmam gerektiğini hissediyordum bu adama karşı.

Düşününce ruh salonundaki yaşlı bilgelerin bile bu adama karşı büyük usta ünvanı ile saygı çerçevesinde konuşmuşlardı. O zaman bu adam sadece akademi için değil krallık içinde önemli biri olmalıydı.

O zaman bu adama karşı sinirli ve kaba olursam başımın daha çok ağrıcağı anlamına geliyordu. Bu da benim istediğim en son şeydi.

Başıma daha fazla dert almamak için sakinleşmem gerekiyordu.Sakinleşmek için derin bir nefes aldığım sırada sağ elimi yumruk şeklinde sıktım. Zoraki olarak konuşmaya başladı adamla.

-" Ritüel sırasında bayılıp size sorun çıkardığım için özür dilerim. Ayrıca benimle ilgilendiniz için teşekkürler. "

Ağrıyan başıma rağmen koltuktan kalkıp adamın önünde biraz tökezleyerek de olsa dimdik durdum. Adam yaptığımı dikkatli bir şekilde izlerken herhangi bir tepki vermiyordu.

-" Ritüelin sonucu açıkça belli olduğuna göre burada durmam için daha fazla nedenim yok. " Deyip hafifçe gülümsedim.

Bozulan sinirlerim yüzünden mi  bilmiyordum ama gülümsüyordum. Şu an içim kan ağlasa bile gülümseye devam etmeliydim. Her zaman olduğu gibi.

Sonuçta köyde kaldığım zamanlarda insanlar arkamdan gelişi güzel konuşsalar da, kilisedeki çocuklar yüzüme bakıp beni ağşalasalar da deli bir çocuk gibi umursamadan gülümserdim.

İşin aslı alışıktım böyle durumlara.

-" O zaman ben gidiyorum. Bu kısa sürede benimle ilgilendiğiniz için tekrar teşekkür ederim. "

Büyük ustanın yanında ayrılıp kapıya doğru yürümeye başladım.

-" Arya nereye gittiğini sorabilir miyim? "

Büyük ustanın sözlerinden sonra geriye doğru bakıp konuştum.

-" Nereye gideceğimi bilmiyorum. Ama burada kalamam."

Büyük usta gülümseyip; " Neden ? " diye sordu.

Büyük ustanın sorusuna cevap vermedim. Sonuçta burada neden kalamadığımı bildiği halde hala daha bana bunu soruyor olması sadece bir anlamı olabilirdi. O da benle dalga geçmek istediği içindi. Artık kimse için dalga malzemesi olmak istemiyordum. Bu yüzden bir an önce bu mekanı terk etmem en iyi çözümdü.

EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~Where stories live. Discover now