23. bölüm; Cena Pazarı

359 33 28
                                    

Akademiden çıkıp yurttaki odama geri döndüm. Odanın kapısını kitleyip banyoya gittim. İlk bir duş aldıktan sonra üzerimdeki akademi kıyafetlerini dolabıma asıp kendi kıyafetlerimi giydim.

Yatağımın kenarına oturdum. Dersteyken öğretmenin söylediklerini düşünüyordum. Canavarlar ve ruh halkası hakkında genel bilgi geçmişti. Ama asıl aklıma takılan macera loncası hakkında bilgiydi.Eğer loncaya kayıt olmayı başarırsam hem düzenli bir gelir kaynağı elde etmiş olacaktım hem de simyacı için olmak bir adım atmış olacaktım. Simyacı olursam da benim gibi büyü gücü olmayan ya da az olan kişilere yardım edebilecektim.

Düşüncelerim arasında kaybolurken akademiye gelmeden ve Sapphire ile tanışmadan önceki yaşadığım anılar geldi gözümün önünde. Köydeyken yaptıkları hakaretler, hem sözlü hem de fiziksel taciz ve şiddetler, insan muamelesi bile görmemenin acısı birbir gözümde canlandı.

Gözümden bir damla yaş akıp yanağımdan aşağıya süzülürken sol elimi yumruk yapıp sıktım. Tırnaklarımın ucu etime geçse de şu an kadar yaşadıklarım kadar acıtmıyordu canımı. Belki de alıştığım için vücudum tepki vermiyordu. Aslında kaldırmam gereken yükler daha çok yakıyordu. Sol kolumu kullanarak gözlerimden akan yaşı sildim. Derin bir nefes alıp verirken ne kadar yıkansam da yaşadığım ve  katlandığım acıların değersizliği kokuyordu üstüm başım. Durdum. Başımı sağ sola salladım.

-"  Ben bu kadar güçsüz bir değilim. " dedim içimden.

Sonra da sol elimi havaya kaldırdım. Aynı zafer kutlaması yapan bir şampiyon gibi. Bunu başarırsam onlar da benim gibi muameleye maruz kalmayacaklardı. İnsan gibi yaşayabileceklerdi.

Küçük bir kar topu bile bir dağdan aşağıya inerken bir çığ olabiliyordu. Asıl önemli olan pes etmemek bir yerden başlamaktı. Sonrası yavaşça gelirdi.

Ama bunu yapmak için yardıma ihtiyacım vardı. Sol elimi kemerime dokunup sıvazladım. Bana şu an tek yardımcı olacak kişi Sapphire'ydı.

Kemerin üzerinde birkaç yere basıp Sapphire'yı dışarı çıkardım. Onunla zor da olsa konuşmam gereken bir konu vardı.

-" Sapphire, lafımı uzatmadan direkt söyleyeceğim." Dedim. Derin bir nefes alıp verdikten sonra konuşmaya başladım.

-" Macera loncasına kayıt olup canavarları öldürüp düzenli bir gelir kaynağı elde etmek istiyorum." Dedim ellerim gerginlikten tir tir titrerken. " Aynı zamanda tanınan bir simyacı olmak istiyorum. " Titrememi baskılayıp sol elimi tekrar yumruk yapıp sıktım.

Sapphire sözlerimden sonra gözlerimin içine bakıyordu. Bir şey demeden öylece masum bir şekilde beni izliyordu. Bende onun masmavi iri gözlerine baktım. Sanki bu yaptıklarımı haklı çıkaracak bir şeyler arar gibi.

-" Arya ne demek istediğini anlıyorum." Dedi Sapphire zihin yoluyla.

Yerinden ayrılıp yanıma geldi. Kanatlarını açıp beni sıkıca kucakladı.

-" Canavarları öldürmek için benim gücümü kullanacağın için tereddüt içerisindesin. Öyle değil mi ? "

Sapphire'nın sözlerinden sonra hissettiğim suçluluk hissi ile vücudumun tekrar titredi.

-" Evet öyle. " Dedim titrek bir ses tonuyla.

-" Üzülme. Ben iyi olacağım. Zaten doğanın kanunu gereği birbirimizle savaşmamız gerek. "

Sapphire'nın cevabından sonra hissettiğim suçluluk hissi ile bütün vücudum çökerken gözümden yaşlar birbirine ardına akıyordu. Sapphire kanatlarını bana sarınca bende ona kuvvetlice sarıldım. Artık hiç olmadığı kadar şiddetli bir şekilde akıyordu gözlerimden yaşlar.

EJDERHA ŞÖVALYESİ ~ ARYA ~Where stories live. Discover now