Bölüm 32

3.6K 386 1K
                                    

"Lütfen kendini üzme, doktor bugün olmasa bile bir sonraki randevularda cinsiyetini öğrenebileceğimizi söyledi. Bebeğimiz elbet kendini gösterecektir."

Ben bu anı beklemiştim. Bu anın heyecanıyla gözüme bir damla uyku girmemişti. Hayal kırıklığım büyüktü. Yine de Şahin'e bakınca içimde bir duygu oluştu. Bebeğimizin bir açından kendini göstermemesi de iyi olmuştu. Bir sonraki randevuya mutlaka gelecekti. Bu düşünceyle yerimde hareketlendim. "Aslında... Üzülsem de önemli olan bebeğin cinsiyeti değil benim için önemli olan tek şey sağlığıydı. Şükür ki gayet iyiyiz." Elimi karnıma doladığımda onu hissetmeyi değildim.

"İyisiniz..." Başımı kaldırdığımda gözlerinde merhamet vardı o sıcak gözleri içimi ısıtmıştı. "Aç mısın?" Açtım elbette günün her saati açım. "Şey canım pasta çekti, yer miyiz?" Bugüne kadar canımın bir şeyler çektiğini hiç hatırlamıyordum. Hamile olduğumu geç öğrendiğimden mi bilinmez geç aşermeye başlamıştım. "Sen tatlıyı her zaman çok sevdin, çokta şaşırmadım. Önce yemek yiyelim sonra pasta yeriz." Tatlıyı sevdiğimi artık cümle âlem biliyordu. Yüzümde tebessüm gidelim demiştim. Biraz geçince dayanmayarak yeniden sordum. "Bir sonra ki..." Sanki en soracağımı bilmiş gibi cümleme devam etti. "Geleceğim, o anı kaçırmak gibi bir niyetim yok."

Anlaşılan bana karşı yumuşamıştı. "Şey güzeldi değil mi? Bebeğimizin kalp atışını hissetmek..." Kalp atışını kendi yüreğim hissetmiştim. Şahin'in gözlerin içi gülerken bir anda ciddiyete büründü. Neden bir anda gözlerindeki ışık sönmüştü anlayamadım. Ortamı ciddi bir hava sardığında üşüdüğümü hissetmiştim. Yalnızca evet, dediğinde aramıza yeniden yüksek duvarlar ördüğünü fark etmiştim. Oysa az önce beni teselli etmeye çalışıyordu. Bu hava yemek yerken de devam etmişti. Yalnızca pastamı büyük bir iştahla yerken gözlerinde atış yeniden alevlendi. Kocama bu kadar yakınken uzak kalmak beni artık sinir etmeye başlamıştı.

"Kalkalım mı?" Suyumdan bir yudum aldıktan sonra başımı sallayıp ani bir hareketle kaldığımda mideme kramp girmişti. İnleyerek iki büklüm kaldığımda anından soluğu yanımda alarak ellerimden tuttu. Nefesim kesilirken doğrulmaya gücüm yetmemişti. Şahin'in uğuldamaya benzer sesi netleşirken beni kucağına almıştı. Şahin, diye inlediğimde kasıklarımda ki ağrı feciydi. "Sakin... Sakin ol, bir şeyin yok. Yalnızca aniden kalktığın için oldu. Şimdi seni doktoruna götüreceğim iyi olacaksın." Şahin sürekli şekilde konuşurken gözlerimi sımsıkı yumup boynuna sıkıca sarılmıştım. Ona sarılmam beni rahatlatmamış acılarım daha çok artmıştı. Sonuna arabaya geldiğimizde beni kollarında tutarken eli de karnımdaydı. Kendimi doğum sancıları çekerken bulduğumda gözlerimden hayatlar akmaya başlamıştı. Yeni bulduğum bebeğimi kaybedemezdim. Şahin'in elini biraz daha sıkıp bir şey söyleyecektim ki nefesim kesilir gibi oldu.

"Geçecek bana güven iyi olacaksınız, yalnızca iyi şeyler düşün size bir şey olmasına izin vermem." Sancım biraz daha azalırken derin derin nefes aldım. Sonunda ağrılarım azaldığında burnumu çekiştirerek onun gözlerine bakmıştım. Beni biraz daha kendine çekip sarıldığında iyi misin diye sordu. Elini dudaklarıma götürdüğümde gözümden bir damla yaş daha akıp gitti. "İyiyiz..." Ağrım azalmıştı. "Yine de doktora gidiyoruz, kanaman var mı?" Var mıydı? Elimi aşağıları götürdüğümde sıcaklık olsa da ıslaklık yoktu. Yerimde biraz daha doğrulmaya çalışırken yine ağrı girdi. "Bilmiyorum." Görmeden bir şey söyleyemezdim. "Tamam, az kaldı." Saçımdan öptüğünde başımı sallamıştım.

Doktor bizi gördüğünde şaşırsa da hemen benimle ilgilenmişti. Bebeğimizi yine kalp atışlarını duyduğumda üstümden büyük bir yük kalktı. "Şimdi anlaşıldı, oğlunuz size küçük bir sürpriz yamak istemiş..." Şahin erkek mi derken gözlerim kocaman olmuştu. Oğlumuz mu olacaktı. Bunca acıyı bana kendini göstermek için mi çektirmişti. "Babasının oğlu, illa can yakacak." Dediğimde dışımdan söylediğimi fark etmedim. Şahin'in gözlerine denk düştüğümde yutkundum. Bana hiç iyi bir gözle bakmıyordu. Yine de elimi bir an olsun bırakmadı.

AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Where stories live. Discover now