Bölüm 22

4.1K 407 464
                                    

Anlamsız Savaşmayı Seninleyken Öğrendim Ben!


 Ekin bir kez daha mızmızlandığında gözlerimi devirmiştim. Yol boyunca geri dönmekten bahsedip durmuştu. Ona kaç defa daha söylemem gerekiyor bilmiyordum ama bu işin geri dönüşü yoktu. Karşımızda oturan Şahin ve Meriç'e baktığımda onların da gözleri huysuzlanan kardeşimdeydi. "Geldik sayılır Ekin, böyle yaparsan bizimkilerin karşısında nasıl başı dik duracaksın?" Korktuğunu biliyordum hatta bende korkuyordum. İkimizde ailelerimizin onaylayamayacağı şekilde evlenmiştik. Babamlar ikimizin evliliği kaldıramayacağı için yalnızca küçük kardeşimin evliliğinden ve bebekten bahsetmeye karar verdik. Bugün Meriç de bizim evliliğimizi öğrenmişti daha doğrusu benim saf kardeşim ağzımdan kaçırmış. Onunda bu evliliği bildiğini düşünüp onunla bu meseleyi paylaşmış. Neyse ki Meriç artık yabancı değildi.

Evin sokağına girdiğimizde kardeşime döndüm. "Bak sakın Ekin, sakın benim evliliğimden bahsetme bir şekilde ağzından kaçırırsan babamın kalbi dayanmaz. Şahin bizimle Meriç'in kuzeni olarak gelecek tamam mı?" Başını olumlu anlamda salladığında kapılar açılmıştı. "Kızla bu kadar korkmayın yoksa babanızın psikopat olduğunu düşüneceğim." Adı üstünde babaydı, her babanın tepkisi sert olurdu. Şahin zevzeklik etme dediğinde ilk onlar indi. Bizde hemen peşleri sıra indiğimizde mahalleye bakmıştık. Çocuklar etrafa doluşup bize baktıklarında gidelim demiştim. Ben en önden yürürken yine içime bir korku kapladı kesinlikle babam çıldıracaktı.

Apartmana girip ikinci kata çıktığımızda arkama son bir defa bakıp kapıyı çaldım. Biri gelmeyince ikinci defa çalmıştım ki annem kapıyı açtı. Annem mutlulukla kızım demişti ki hemen ardımda ki Ekin'i ve diğerlerini gördü. O an yüzü düşünce içeriye girebilir miyiz, diye sormuştum. "Hoş geldiniz geçin." Annemin tavrı bir anda değişince içeriye ben girerek anneme sarılmıştım. Bir şey söylemeden ayrıldığımda arkamdan Ekin gelerek anneme sıkıca sarıldı ama bir şey söylemedi. Annem bizimkilere soğuk şekilde içeriye girin dediğinde az çok tahmin ettiğinizi düşünmüştüm. En önden salona girerek herkesin peşim sıra gelmesini bekledim. "Anne babam eve gelemeden önce seninle önemli bir konuyu konuşmamız gerekiyor."

"Ateşe almaya mı geldiniz önce oturun. Sonra derdiniz neyse anlatırsınız."

"Efendim ben Meriç, kızlar heyecandan tanıtmayı unuttum. Bu da kuzenim Şahin umarım ansızın gelişimizin size rahatsızlık vermedi." Ne tatlı dillisin ama yemezler. "Siz oturun ben yeni çay yapmıştım getireyim."Başka şartlar altında gülerdim ama gülememiştim. "Otursak mı?" İki kuzen yan yana oturunca Ekin'in kolundan çekiştirdim. "Kızım kendine gelsene burası bizim evimiz neden öyle aval aval bakıyorsun." Normalde dili pabuç kadardı ama nedense şimdi dut yemiş bülbüle dönmüştü. "Ekin biraz bizimkinden ilham al bak nasıl da sakin."

"Bu şartlar altında en azından birimizin sakin olması gerekmez mi?" Annem görününce öksürmüştüm. Annem çayları ikram ettiğinizde nasıl söze gireceğimi bilemedim. Bazı konularda annem babamdan daha katıydı ve bu beni fazlasıyla geriyordu. "Anne konuyu uzatamadan sana doğruca anlatmak istiyorum. Biz buraya...

"Anne ben hamileyim." Meriç öksürük krizine girince Ekin'e kötü bakışlar attım. Neden pat diye konuya girmişti. "Ekin! Anne sen onun densizliğine bakma." Annem renkten renge girerken nefes almayı unutmuş gibi görünüyordu. "Ne densizliği abla hamileyim bunu nasıl yumuşatarak annemize anlatacaksın. Anne ben üzgünüm bir cahillik yaptım ne olur beni affet. Sen beni bağışlamazsan babam yüzme bile bakmaz."

"Yaklaşma." Ekin ayaklandığında annem elini kaldırmıştı. Kardeşimi tekrar kendime çektim kadının yüreğine indirmeye yeminliydi."Galiba burada benim konuya girmem gerekiyor. Biz dün kızınızla yani Ekin ile evlendik." Annem gözlerini Meriç'e diktiğinde kesinlikle artık emindim tencere kapak birbirini bulmuştu. Şahin'e baktığımda ben yapabilirim edalarındaydı. Zaten dünden belli benimle hiç konuşmadığı için araya girmeyeceğinden emindim. "Ben gidip babanıza haber vereceğim bu konu beni aşar." Annem kalktığında Ekin'i tuttum peşinden gitmesinin hiçbir anlamı yoktu. "Ekin artık kendine gel işleri daha da zora sokacaksın."

AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Where stories live. Discover now