Bölüm 10

5.1K 440 458
                                    

İnanmakta güçlük çeksem de koskoca Korhan'a diz çöktürmüştüm. Şahin Korhan sözüme gelmişti. Eğer yüzümdeki aptal sırıtışı kovabilseydim daha çabuk hazırlanabilirdim. Neyse ki Şahin Bey topuklama kadar seçip hazırlanmama yardım olmuştu. Onun bu tarz seçimlerde iyi olduğunu bile söyleyebilirdim. Aslında onu bir hayli bekletsem de bu onun için sorun değildi. Söylediğine göre iş yemeğine daha vardı. Buz tutmuş ellerimi ısıtırken aptal gibi etrafıma bakmaya devam ettim. Kendimi uzun zamandır insan görmemiş gibi hissediyordum. Yanımda oturan adama baktığımda gözlerimi kısarak neye baktığını anlamaya çalıştım ama ekranda yalnızca yabancı kelimeler vardı. Tekrar önüme döndüğümde ellerimi ısıtmak için pantolonuma sürttüm. Bu adam tercihlerinde gayet iyiydi, böylesine şık bir restorana geleceğimi bilsem de uygun giyinemezdim. Bana kalırsa o beni erkek Fatma olarak görüyordu. Aksi takdirde odama gelip kıyafet seçmeme yardım etmezdi.

Ellerimi saçlarıma götürdüğümde huysuzluğum artı. Aslında bana yardım etmemiş direkt seçimlerde bulunmuştu. Bir açıdan da bu beni üzüyordu, onun gözünde çok vasat bir giyime sahip olabilirdim. "Henüz yeni gelmişken bana sıkıldığını söyleme." Bana sürekli laf sokması gerçekten sinir bozucuydu. Onun kahvesini yudumladığını görünce otomatikman bende kahveme uzandım. "Sıkılmadım, yalnızca sen sıkıcısın." Benim konuşmasını istiyordum. O yalnızca sürekli işiyle ilgileniyordu.

"Kusura bakmayın Mavi Hanım, sizin için otuzumdan sonra değişemem, benim mizacım bu..." Tabi sen kişiliğinden asla ödün verme ben burada sıkılmışım bunalmışım nende umurunda olsun. "Yine de..." Evet der gibi yan yan baktığında sesli şekilde nefes alıp verdim. "Teşekkür ederim, beni buraya getirdiğin için..." Asıl teşekkürü esaretim bitince edecektim de onda bu niyet yoktu. Tekrar önüne döndüğünde gözlerimi devirdim. "Söylesene beni buraya getirirken kaçma ihtimalimden korkmadın mı? Şimdi ayağa kalkıp imdat diye bağırsam herkes yardımıma koşar." Cevap beklerken telefonunu çıkardı. Birini görüntülü aradığında ona yaklaşmıştım. Ekranda bir şey belirdiğinde ne olduğunu anlamasam da sonradan görüntüye biri girdi.

"Baba!" Elinden panikle telefonunu aldığımda ellerim titremiştim. Babam birileriyle konuşup gülüyordu. Uzaktan onu gördüğümde içim titremişti. Elim ekrana gittiğinde babamı ne kadar özlediğimi fark ettim. "Bugüne kadar ailene zarar vermek gibi hiçbir düşüncem olmadı. Yine de beni zor durumda bırakma Mavi, sen akıllı bir kadınsın. Eminim ki her adımın hesaplıdır..." Ona bakmazken burnumun direği sızlıyordu. İlk günden itibaren ondan kaçmıyorsam en büyük nedenlerden birisi de babamdı. Ara sıra unutsam da gece yatağıma girdiğimde vicdanım sızlıyordu. Uzun süre ekranda takılı kalırken Şahin bir anda telefonu elimden aldı. "Toparlan geldiler..." O ayaklandığında başımı çevirip gelen iki adama baktım.

Şahin'den hemen sonra bende ayağa kalkarak toparlanmaya çalışmıştım. Babamı görmek beni epey duygusallaştırmıştı. Bu adamdan kurtulur kurtulmaz direkt ailemin yanına gideceğim. Adamlardan biri Şahin'e elini uzatıp bir şeyler söylediğinde kaşlarım çatılmıştı. Şahinde gülümseyerek bir şeyler söylerken adam bu defa da bana elini uzatıp bir şey söyledi ama anlamadım. Şahin'e baktığımda "Merhaba diyor Mavi, sen konuş ben çeviririm." Demişti ama ben kendimi yabani gibi hissettim. Ona hoş geldiniz dediğimde bu defa da diğeri elimi sıkarak daha resmi bir şeyler söyledi. Hep beraber oturduğumuzda yumruklarımı sıktım. Bunlar İngiliz değildi, Çince de konuşmuyorlardı. Bu adam sandığımdan daha kurnaz çıkmıştı. Ben nasıl da saf gibi beni iş yemeğine götürüyor diye sevinmiştim. Ben cidden avanak falan olmalıydım. Bu adam yabancı dil bilmediğimi biliyordu. Sırf bu yüzden beni buraya getirmişti. Bende şimdiye kadar sevinip durmuştum.

Ona baktığımda adamlara bir şeyler anlatıp duruyordu. Bana baktığı anda gözlerim kocaman oldu, bana hem bu kadar yakın hem de bu kadar uzak nasıl oluyordu? Az önce babamı göstererek beni açıkça tehdit etmişti. Şimdiyse gerçekte ne kadar iyimser bir adam olmadığını kanıtlıyordu. Ondan her zaman nefret edecektim. Şahin öksürdüğünde tekrar önüme dönüp konuşmalarına kulak vermemeye çalışmıştım. Yemek için siparişler verilirken Şahin onlara birkaç öneride bulundu. Siparişi en son ben verdiğimde içeriye biri kadın biri erkek iki polis girmişti. Onları görür görmez Şahin'e bakmıştım ki o da anında bana bakmıştı. Şu an yapmam gereken tek şey ayağa kalkmaktı ama bunu yapamıyordum. Babamı gördükten sonra istesem de yapamazdım. Başımı önüme eğdiğimde bu adamın beni değiştirdiğini fark ettim. Bu adam beni değiştiriyordu. Beni başka birine çeviriyordu. Artık eskisi gibi hissedemiyordum.

AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Where stories live. Discover now