Bölüm 14

4.6K 410 532
                                    

İrkilerek geri çekildiğimde yüzüne bakamadım. Ben böyle ne yapıyordum? O katildi, arkadaşımı öldürtmüştü. Eli kanlı bir katile karşılık vermekte neyin nesiydi? Şahin parmaklarını çenemde hissettiğimde alev topu gibiydim. Başımı kaldırıp göz göze geldiğimizde göz bebeklerinden kendimi gördüm. Bu nasıl bir duyguydu ki tokadı bastığım gibi kaçamıyordum. Şahin'in dudaklarını yana doğru kıvrılırken midem kasıldı. O an anladım ki sona doğru yaklaşmıştım, istediğimi elde etmek için yalnızca bir adım atmam gerekiyordu. Ona doğru attığım tek adımla buradan kurtulacaktım. Yapman gereken tek şey onun kalbini feth edip zırhını düşürmek olmalıydı."Benden çekinmene gerek var mı?" Var mıydı? "Bundan sonra kendimize temiz bir sayfa açalım ne dersin?" Şaka yapıyor olmalıydı? Ben ağzımı açamadan telefonu imdadıma yetişmişti. Karşı taraftan erkek sesi işittiğimde yutkunmakla yetinmiştim.

Şahin karşı tarafa homurdandığında tamam, geliyorum, diyerek telefonu kapattığında bir şey söyleyemedim. Ona ne diyeceğimi de tam bilmiyorum. Bildiğin şu an yanıyordum. "Benim çıkmam gerekiyor, biraz geç dönerim." Başımı salladığımda ondan uzaklaşacaktım ki elini belime dolayarak dudağımın kıyısına öpücük kondurdu. Bu hareketi bile dizlerimin titremesine yetip artmıştı. "Gelince konuşalım tamam mı?" Başımı salladığımda göz kırpıp hızla odadan çıkmıştı. Bende bir süre olduğum yere çivilendim. Adaman öpünce dizlerimin bağı çözülmüştü. Kendimi ergen kızlar gibi hissediyordum. İlk defa öpüldüğümde bile aynı duyguları hissetmemiştim. O an parmaklarım dudaklarıma gitti. Beni ilk öptüğünde tokat atmasam da onu itekleyerek haddini bildirmiştim. Şimdiyse daha fazlasını ister vaziyetteydim. Odanın büyüsünden mi bilmem hormonlarım kabardı. Aşağıya inip televizyonu açtığımda hala yanıyordum. Ellerim buz kesse de yüzümde ki ateş bir türlü düşmedi.

Bir süre sonra normalime döndüğümde daha akıllıca düşünmeye başlamıştı. O sırada kanaları değiştirirken gözüme belgesel takıldı, Kızıl Şahin yazıyordu. Bir hayvan belgeselim eksikti tam oldu. Şahin'in hava da süzülüşünü seyrederken dudaklarım yukarıya doğru kıvrılmıştı. Adı kadar gösterişli bir hayvandı. Bir an için gözlerini yakından gördüğümde yüzüm düştü. Sanki karşımda Şahin'in gözleri vardı. Onun gibi bal renginde güzel gözleri vardı. İlk gördüğümde onun gözlerine bir aslanın gözüne benzetmiştim ama o gerçek bir şahindi...

Uzun süre belgeseli izlemiş o bitinceyse başka bir şahin belgeseli aramıştım ama bulamamıştım. Akşama doğruysa yeninden heyecan basmıştı. Gecenin ilerleyen saatlerinde dayanamayarak odaya çekildim. O geldiğinde ayakaltında durmak istemiyordum. Onun gelmesini yatağımda beklerken biraz daha somurttum. Kalbim seni beğendi gibi aptal saptal cümleler kursa da beni neden öptüğünü adım kadar iyi biliyordum. Şahin Bey tek aşkının sözlerini duymuştu. Ona o kadar büyük bir saygısı vardı ki aklınca sözünü ikiletmek istemiyordu. Onun söylediğini, yaparak beni kendine yakın tutacaktı. Aklı sıra üzerimde sevgisini deneyecekti ama yemezlerdi. Biz iki cihan bir araya gelse de iki bende de bir ruh olamayız. "Bu oyunlara gelmem ben gelmem. O kadar saf değilim. Onun ne yapmaya çalıştığını biliyorum. Beni sevmiyor belki arzuluyor olabilir ama daha ötesi yok, aklı sıra kendini tek aşkına ispatlayacak ben senin piyonun olmayacağım Şahin Bey, olmayacağım..." En azından istediğimi elde edene kadar olmam.

İçine girdiğim stresle ellerimi yüzüme götürerek karanlığa büründüm. Bu aptal oyun çok fazla değil miydi? Ben esarete alışkın değildim. Aniden kapının açılmasıyla ellerimi yüzümden çekip ayaklandım. "Kusura bakma ışığı görünce çalmadan girdim, iyi misin?" Önemli değil derken sesim fısıldar gibi çıkmıştı. Bana gülümseyerek elini uzattığında "Bu gece yanımda yata mısın?" Diye sormuştu. Eline bakarken ben mi demiştim ama yanıma gelerek elimi avuçlamıştı. "Hadi ama ilk defa ayakucumda yatmayacaksın." Diye söylenmişti. Onunla birlikte yürürken odadan çıkmadan önce ışığı kapattım. Anlaşılan kendini kanıtlamaya kararlıydı. Onun bu ılımlı yaklaşımları bana işlemez. Odasın girdiğimde elimi bırakıp kravatını çözdü. Ben soyunup geliyorum..." Soyunup mu? "Ben... Ben aşağıya inip su alacağım ister misin?" Hararetli şekilde konuştuğumda düz şekilde olur diyerek soyunma odasına gitti. Bende hızla odadan çıktığım gibi mutfağa inip iki bardak su içtim. İçim soğusa da hala yanıyordum.

AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Where stories live. Discover now