AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3

Sonsuz girdap

Yine berbat bir rüya görmüştüm. Uyandığımda hala kâbusun içindeydim. Nasıl olur da bu denli ahmak olabilirdim. Ellerimi zonklayan başıma götürdüğümde gözlerimi kapattım. Yine gözümün önüne o gelmişti. Dün açıkça birbirimize meydan okumuştuk, onu düşünmek bile beni geriyordu. Yataktan çıkıp banyoya gittiğimde aynadaki yüzüm dikkatimi çekti. Bana her fırsatta senle işim olmaz diyordu, öyle ki çok büyük konuşuyordu. Neden böyle konuştuğuna anlam veremiyordum, parmak uçlarım saçlarımda dolaşırken keçe gibi olduklarını fark ettim. Onun tipi olmadığım aşikardı... "Ne saçmalıyorsun acaba o ahmak adam senin düşmanın, unuttuysan hatırlatayım o senin yakın arkadaşının ölümüne sebep oldu. Sen ailesine bir söz verdin, hak yerini bulacak."

Söylenmeyi kesip işim bitirince aşağıya indim. Şahin Bey kahvaltısını yapıyordu. Dünkü başlayamayan oyunumuzu düşünüp dudak büzmüştüm. Onu ne güzel yenecektim. Kendimi sandalyeye bıraktığımda keyifsizce etrafıma bakındım. Canım yemek falan istemiyordu. Ellerim saçlarıma gittiğine beni yine bir kaşınma aldı. Şu sıralar kendimi uyuz gibi hissediyordum. Bana baktığını fark edince kaşınmayı kesip kahvaltıma başlamıştım. O benden önce bitirip kahve istediğinde acaba işe gitmeyecek mi, düşündüm. Oysa bugün evi yeniden keşfe çıkıp işime yarayan bir şeyler var mı diye bakınacaktım. "Kötü adamların hiç durmadan çalıştığını düşünürdüm, şimdi senin gidip bir yerlerde kan akıtman falan gerekmiyor mu?"

"Birincisi ben kasap değilim ikincisi artık mafya dizleri izlemeyi kes."

"Mafya değilsin yani öyle mi? Peki, nesin söylesene ünlü iş adamı Şahin Korhan." Ağzının içinde bir şeyler söylediğinde keyifsizce önüme baktım. Şu an onunla kavga edecek güçte değildim. Yine de işe ne zaman gideceğini de merak ediyordum. Hizmetli kahvesini getirdiğinde her şeyi eksiksiz istiyorum demişti. "Sakın bana birileri gelecek falan deme bugün kilitlenmek falan istemiyorum." Benim bildiğim zirvedekiler yalnız olurdu, onun her gün evine birileri geliyordu.

"Bu defa kilitlenmeni gerektirecek bir durum yok. Yalnızca bir kişi gelecek..."

"Ya özel konuğun geliyor demek. Yine de aynı şey değil mi? Özel konuğunun kıyafetleri benim odamda pardon zorla hapsedildiğim odada duruyorlar, hal böyleyken yine de ortalıkta dolanmamam gerekir değil mi?"

"Bazen yalnızca konuşmak için konuşuyorsun, derdin beni delirtmekse ben zaten deliyim, beni daha fazla delirtemezsin."

"Deli olduğunu kabul ediyorsun demek, bak gözlerim yaşardı."

"Seni öldürmemekle deli olduğumu kanıtlamadım." Öldürseydin b en mi öldürme dedim. Hararetli konuşmamız sona ermiş gibi görünse de hala ben kimin geleceğini merak ediyordum. Beyefendi, sinirlenip gitmeseydi kesinlikle sorardım. "Bana baksana bugün kim gelecek biliyor musun?" Cevap vermek yerine konuşmam yasak diyerek işine devam etti. Sana da işine de diye söylensem de onlardan umudu keseli çok olmuştu. Yine merakıma yenik düşerek onun peşinden gidecektim. Belki işime yarar birileri gelirdi. "Çalışma odasına iki kahve getir." Sinirle ona baktığımda emredersiniz demişti. Kadın diyor üstüme çık beni bayıltana kadar döv. Ben anlamıyorum nasıl bu denli kayıtsız kalabilirlerdi. Kadın kadının yanında olmaz mıydı?

Boşuna kendini paralıyorsun Mavi, bu devirde herkes bana dokunmayan yılan bin yaşasın diyor. Ama ben o yılanın başını ezerdim. Kapıyı tıklatıp içeriye girdiğimde başını kaldırmış kertenkele gibi bana bakıyordu. "Dün verdiğin aşk kitabı hiç hoşuma gitmedi, başka bir kitap bakmak istiyorum." Eliyle bak diye işaret ettiğinde kapıyı aralık bırakıp girmiştim. Boş gözlerle kitaplara bakıp bir yandan da ne yapıyor diye onu kestim. Kadın elinde kahvelerle geldiğinde rastgele elime bir kitap alıp deri koltuğa oturdum. Kapı kapandığında ayaklarımı uzatıp uzun oturmuştum ki gözlerini bana dikti. O böyle bakarken hiç olmuyordu. Pozisyonumdan rahatsız olunca diğer tarafa oturarak sırtımı ona verdim. Böylesi daha iyiydi. Elimi kitaba göz gezdirirken gözlerim kapanmaya başladı. Arkamda ki adam yüzünden uykularım kaçmıştı. Birkaç dakika kestireyim derken epey kestirmiş olmalıyım ki birinin dürtüklemesiyle uyandım.