Bakışları nimet

4.7K 430 413
                                    

Sabrımın son demlerine gelirken Şahin Bey telefonla konuşmak için yanımızdan ayrılmış bende kuzenine hemen geliyoruz diyerek yanından ayrılmıştım. Koridorda yürürken varlığımı hissedip arkasını döndüğünde ellerimi belime götürdüm. Bana bir açıklama borçluydu ve ben bunu şimdi öğrenmek istiyordum. Bana işaret parmağını kaldırdığında karşı tarafı dinlemeye devam etti. Bende sağ ayağımı yere vurdurarak sabırsızlığımı belli etmeye çalışmıştım. Onun gözleri ayağıma giderken boştaki elliyle de alnını kaşımıştı. Karşı taraf artık ne konuşuyorsa susmak bilememişti. Sonunda "Avukat seni sonra arayacağım," diyerek kapatmıştı. Telefon kapandığında ne oldu der gibi baktığında ellerimi iki yana açtım. İlla sormam mı gerekiyordu.

"Açıklama bekliyorum Şahin Korhan, neden sevgili olduğumuz yalanını uydurdun?"

"Neden mi? Kuzenime seni burada zorla alıkoyduğumu mu söyleyecektim."

"Sonunda beni kendine tutsak ettiğini kabul ediyorsun..." Aklıma bir anda o kız gelmişti. "Madem kuzenine mecburen yalan söylemek zorunda kaldın neden o kadına beni misafirin olarak tanıttın. Neydi adı Aylin mi? Hani şu sevdiğin kadın!" Sonunda söyleyebilmiştim. Yüzümde sıcaklık hissederken soğuk ellerimi yüzüme götürmek istemiştim. "Çünkü o bu yalana inanmaz, ona sevgilim olduğunu söylesem yer miydi sanıyorsun?" Neden sinirlenmişti ki altı üstü bir soruydu. "Senin sevgilin olma fikrinden zerre hoşlanmadım, bu oyunu daha fazla sürdürme."

"Peki, sen söyle ulu bilge hanım kuzenime senin için ne demeliyim?" Bilmiyordum, omuz silktiğimde burnundan solumuştu. "Odana kilitlenmek istemiyorsan sesini çıkarma Mavi, sana bir faydası dokunmayacaktır ama benim başımı fena şekilde ağrıtır beni anladın mı?" İyi anladım, zaten onun bir faydasının olmayacağını zaten ilk gördüğümde fark etmiştim. "Kime diyorum..." Derken kapı çalınmıştı. Şahin kaşları çatık arkasına baktığında "Burada bekle..." diyerek koridorun devamını tek başına yürüdü. Bende mecburen olduğum yerde kalmıştım. Gelen kim diye düşünürken tanıdık kadın sesi duyuldu. "Şahin sen bu saatte evde, olacak iş değil." Hızla koridordan geçerken onu gördüm. "Mavi buradasın demek, benden yüzmeye geldim. Gelirken de mayomu da getirdim. Biraz laflar yüzeriz ne dersin?" Şahin beklemiyor olmalı ki dönüp bana bakmıştı.

"Nasıl mutlu olurum anlatamam..."

"Nerede kaldınız..." Aradan gelen sesle Meriç'e baktım. "Aman Allah'ım bu ne güzel tesadüf, ilk aşkım gelmiş..." Meriç doğruca kadının yanına giderken o da gülerek Meriç demişti. Birbirlerine sarılırken ister istemez Şahin'e baktım. Bu durumdan pek hoşnut görünmüyordu. "Artık ulu orta ilk aşım dememelisin. Sende biliyorsun ki yakında evleniyorum."

"Ah Aylinciğim ben varken o pısırık adamda ne buluyorsun anlamıyorum." Aylin sen hiç değişmeyeceksin derken araya girmek zorunda hissettim. "Aylin odama çıkalım mayolarımızı giyeriz..."

"Biri mayo mu dedi, yoksa birileri bensiz mi yüzecek?"

"Aklıdan geçeni sil Meriç, onlar yüzerken biz seninle çalışma odasında olacağız. İtiraz edersen kapı orada gidebilirsin." Birileri kıskandı "Bu hep böyleydi hiç değişmeyecek..." Demek her zaman onları kıskanıyordu. "Yürü Meriç, yürü!" Meriç, tuttuğu elleri öperek bir yere kaybolma demişti. Onlar giderken Aylin'e çıkalım mı diye sordum. Beraber odaya çıktığımızda hemen soyunacaktı ki be giyinme odasını kullanmasını söylemiştim. İtirazsız kabul edince derin bir nefes aldım, gerçekten ne zor bir durumdu. Durup onu beklerken ellerimle uğramıştım, içimde bilinmedik bir duygu vardı. Aslında gelmesine sevinmiştim bana arkadaşlık ederdi de neden bir anda gelmişti. En önemlisi neden arkadaşına haber vermedi. Bir tuhaflık olduğu aşikardı, ben o kadar saf biri değildim, bir şeyler olduğunu fark edebiliyorum. Aylin içeriden çıktığında onu tepeden tırnağa süzmüştüm. Kadın balık etli dolgun hatlara sahipti. Bense uzun boylu ve sıskaydım. Galiba onda neler bulduğu aşikardı. İki kuzen de onu seviyordu. "Aylin, az önce Meriç sana ilk aşkım derken neyi kast etti?"

AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Kde žijí příběhy. Začni objevovat