Bölüm 34

3.6K 380 1K
                                    

"Mavi Hanım ne yapıyoruz?"

Kocamı öldürüyoruz, ya da siz kaçın ben tek başıma yaparım. Rıdvan bir kez daha araya girdiğinde kendime gelmiştim. Gördüğüm şeye öylesine takılmıştım ki dünya durmuş gibiydi. "Hiçbir şey yapmıyoruz, yalnızca beni takip edin..." Ağır adımlarla ikilinin yanına yürümeye devam ettim. Kocam ve yanındaki hatun kartpostaldan çıkmışlar gibi görünüyorlardı. İçten içe ne kadar yakıştıklarını düşünüp kendimi paralamak istiyordum. Şahin yerinde hareketlense de istifini bozmadan merhaba, demişti. Bir yabancıya verdiği selamdan öte bir sesle... "Merhaba," yüzüme kondurduğum aptal sırıtışla onları selamladığımda kadın başta çekingen gibi dursa da sonradan dile geldi. "Merhaba güzelim, sen Şahin'in eski eşisin değil mi? Şahin senden bahsetmişti bebeğini kaybetmişsin çok üzüldüm umarım yakında bulunur." Eski eşi değilim, hala karısıyım ve güzelim inan bana onu sana kaptırmak gibi bir niyetim yok.

"Hiç üzülme lütfen, oğlumu bulacağım."

"İnşallah babası da sana yardım eder... Şahin bebeğin başka bir adamdan olduğunu söylemişti. Galiba aranızda karı koca ilişkisi hiç olmamış. Yine de Şahin'e sana yardımcı olmasını söyledim. Her ne olursa olsun aranızda..." Senin empatine ihtiyacım yok. Ve tatlım o bebek ikimize ait yalnızca ikimize...

"İnan buna hiç gerek yok, ben kimsenin yardımına muhtaç değilim. Oğlumun babası ve ben gereken her şeyi fazlasıyla yapıyoruz daha fazlasını da yapacağız... Size iyi eğlenceler..."

Yapıyorduk. Şu anda buna katlanabiliyorsam yalnızca oğlum içindi. Son bir kez daha yüzlerine bakmadan yanlarından uzaklaşmaya çalıştım. "Mavi Hanım isterseniz..." Ben hiçbir şey istemiyordum, tek istediğim şey süt kokan oğluma kavuşmaktı. "Gerek yok Rıdvan, ben iyiyim. Burada oturacağım." Onlardan iki masa kadar öteye otursam da sırtımı onlara döndüm ki kendime engel olabileyim. Rıdvan yanımda korkuluk gibi dururken kasıklarım ince bir sızı vardı.

Oğlumdan tam dokuz gündür ayrıydım ve daha fazla tahammülüm kalmamıştı. Onu yanımda istiyordum, kokusuna doyamadığım oğlumu geri istiyordum. İçten içe keşke buraya gelmeseydim desem de bir yanım Şahin'in yaptıklarını görmek istiyordu. O günden sonra onu ilk görüşümdü ve yanında bir kadın vardı, kalbim öylesine ağrıyordu ki bu ağır yükün altından daha fazla dayanamayacağımı çok iyi biliyordum. İnşallah aklı dengemi kaybetmeden bebeğime kavuşurdum. Garson siparişi almak için yanıma geldiğinde ensemde bir nefes gibi Şahin'in bakışlarını hissedebiliyordum. Menüyü açıp garsona uzun uzun bir şeyler sordum. Uzun boylu olan garson gayet genç ve yakışıklıydı, sürekli bana sırıtarak bir şeyler anlatması umarım kocamı delirtmeye yetmiştir çünkü ben yanında başka bir kadının varlığına tahammül edemiyordum.

Rıdvan eğilerek Şahin ve kadının kalktığını söyledi. Bende garsonu göndererek "Çıktıklarına emin olduktan sonra bana söyle bizde kalkalım ve garsona bahşiş bırak," diyivermiştim. Bir iki dakika sonra bizde restorandan çıktığımızda kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Onların peşinden geldiğimiz rezidansa uzun süre baktım. Sonradan yanan ışıklardan birine gözümü diktiğimde tanıdık bir sima görmüştüm. Pencerenin önünde heykel gibi duran Şahin bariz şekilde seçiliyordu. Şahin bizden tarafa bakarken dişlerimi sıktım. Şimdi benim yanımda olması gerekiyordu onun değil. Oğlum için her ne gerekirse yaparım, demişti. Bunun içinde o kadının koynuna girmekte var mıydı? Yanına gelen sarışın kadın ona bir şeyler uzatırken elini de koluna götürmüştü. Midem daha fazlasını kaldırmayınca önüme dönüp gidelim demiştim.

Eve geldiğimizde kendime koltuğa bırakıp annemi aradım. Annem her gün arayıp bir gelime olup olmadığını soruyordu. Cehennem gibi geçen günlerden sonra konuşmaya takatim bile kalmamıştı. Annemle kısaca konuştuktan sonra Ekin'i de aramasını söyledim bir de onu arayarak iyi olduğumu ikna etmeye çalışmayacaktım. Hoş yeni doğmuş evladını kaybeden bir anne ne kadar iyi olabilirdi?

AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3Onde as histórias ganham vida. Descobre agora