AŞKA TUTSAK 🚬 BİZE SEN KALA 3

Aşkın kıyısında

            Beş gün sonra...

"İyi görünüyor muyum? Abla sence oldum mu?"

Kardeşim heyecanla elleriyle elbisesini göstermişti. Üstündeki beyaz elbise göz kamaştırıcıydı ama benim kardeşim daha da güzeldi. "Harika görünüyorsun." Seni Meriç beğenecektir diyememiştim. Bu şartlar altında söylemem doğru olmazdı. Bana gözlerinin içi gülerek baktığında yine o güne gittim. Kardeşimle Meriç anlaşmış bir şekilde anlaşma bir evlilik yapacaklardı. Beş gün içinde tüm hazırlıklar tamamlanmıştı. Geriye yalnızca ailemize gerçekleri anlatmaktı bunun içinde nikahı bekliyorduk. Yalnızca saatler sonra kardeşim ve Meriç evlenecek yarınsa yola çıkacaktık. Babam öğrendiğinde büyük bir şok geçirecekti ama başka çaremiz yoktu.

"Ablacım ben aşağıya inip hazırlıkları kontrol etsem mi?" Başımı olumlu anlamda salladığımda Ekin neşeyle odadan çıkmıştı. Onun yaşların cıvıl cıvıl bir kız olmak isterdim. Bir anda aklıma Mircan düştü, nende onu kardeşimin nikahına davet etmiyordum. Telefonuma sarıldığımda karşı tarafın açmasını bekledim. Mircan tanıdık sesiyle efendim, demişti ki gülümseyerek adını fısıldadım.

"Mavi! Mavi sen misin? Kızım sen hangi cehenneme kayboldun günlerdir seni arayıp duruyorum. Sürekli telefona başka bir adam çıkıyor ve beni daha sonra arayacağını söylüyor..."

"Mircan sakin olur musun? Tek tek anlat, nende bana ulaşmaya çalışıyorsun?"

"Söylemedi değil mi o adam sana mesajımı iletmedi. Açığa alındın Mavi, açığa alındın. Merkeze önce Şahin Korhan ile fotoğrafların geldi sonra da hakkında soruşturma başlatıldı. İçerideki ajanın sen olduğunu hatta ona para karşılığı bilgi sızdırdığın düşünülüyor, ilk fırsatta karakola gelmelisin hem de hemen..." Dizlerimin bağı çözülünce kendimi yatağa bıraktım. Açığa alınmış olamazdım. Aman Allah'ım! Şahin neden bana söylememişti. Neden? Beynim durur gibi olunca inanmayarak bir kez daha sordum. Mircan bu defa daha sakin anlatmıştı. Yarın olmazdı. Yarın gidemezdim. Ancak pazartesi gelebileceğimi söylediğimde mutlaka gelmem gerektiğini iletmişti.

Telefon kapandıktan sonra başımı ellerimin arasına aldım. Son beş günde ne çok yakınlaşmıştık, birlikte olmasak da her gece kollarında yatıyordum, bana neden bunu söylememişti. Gidip hesap sormak istedim ama evde yoktu. Arasam olmazdı. Şimdi onun canına okusam kardeşimin evliliği de riske girecekti. Ona diklenirsem ailemin yanına bile gitmek istemeyebilirdi. En iyisi susup pazartesiyi beklemek... Pazartesi karakola gider işin aslını astarını öğrenirdim. Bu işte bir yanlış anlaşılma vardı ve ben mesleğimi kaybetmek istemiyordum. Buz tutan parmaklarımı sıktığımda saatler geçmek bilmedi. Misafirler tek tek gelmeye başladığında ilk gelenlerden birisi Aylin ve nişanlısı oldu. Bana sarılırken şokta olduğunu dile getirdi. Katiyen Meriç'in evlenebileceğine inanmayacağını söyledi. Anlaşılan ona aşık olan iki adamdan birisinin ondan önce evlenmesine içerlemişti. Ah bilse Şahin'inde evlendiğini büyük bir şok geçirebilirdi.

"Abla neden Meriç ve ailesi gelmedi yoksa vazmıgeçti..." Vazgeçmek mi? Bunu yapabilir miydi? Kardeşimi sakinleştirmeye çalışırken birkaç kişi daha gelmişti. Keşke ailemizde burada olsaydı. Yine de Ekin şanslıydı benim nikahımda yalnızca koruma ordusu vardı. Sonunda damat ve Şahin göründü. Yanımıza geldiklerinde Meriç kolunu uzatarak gel demişti. Anlaşılan misafirlerle tanıştıracaktı. Geriye ben ve o kalınca derin bir nefes aldım. "Solgun görünüyorsun bir sorun mu var?" Başımı hayır anlamında sallamıştım. Ona bir şey söylemeyecektim. "Nikahtan sonra Meriç kardeşimi alıp gidecek mi?" Yanımda durup misafirlere bakarken fısıldar gibi konuşmuştu. "Şartlar en başından belliydi Mavi, nikahtan sonra Ekin artık kendi evine gidecek yarında ailenin yanına gitmek için yola çıkacağız. Galiba bütün bunlar seni fazlasıyla geriyor." Haklıydı bunlarda geriyordu ama en çok bana yalan söylemesi beni geriyordu. Başımı hafifçe kaldırarak dikleştirdiği çenesine baktım. Oradan yola çıkarak baktığı kadına gözlerim gitti. Aylin ve nişanlısı kardeşimle konuşuyordu. Anlaşılan ben büyük bir aldanış içindeydim. Şahin'in samimiyetini başka yöne çekip aslında onun kim olduğunu unutmuştum.