Bölüm 33: "Bu Okyanus Beni Boğar Dedi Denizkızı."

5.4K 390 374
                                    

Multimeyda;

Bölüm Şarkısı; Ailee - I Will Go To You Like The First Snow.

Şu dünya üzerinde sanırım bir kar tanesi olmak isterdim..

İyi okumalar. 🌊

Bölüm 33: "Bu Okyanus Beni Boğar Dedi Denizkızı."

Şayet gerçekten delirmişsem,
son anlarımı onunla yaşıyor olmam bu deliliğin en güzel yanı olmalıydı.

Şayet gerçekten delirmişsem okyanus,
aklımın son kırıntılarını sana feda etmek en güzel delilik olmalıydı.

Göğsümün tam ortasında, sızım sızım sızlayan o acı artık bir rüzgara dönüşmüş, beni savuruyordu. Onun göğsünde soluklanıyor olsam dahi, durdurmuyordu bu rüzgarlar. Dağılmıştım. Çok dağılmıştım.

"Buradayım," dedi bir kez daha. Dakikalardır beni sakinleştirmeye çalışıyordu ama nafileydi. Aklım başımdan gitmişti.

Başımı biraz daha boynuna bastırdım. Duvara kendi sırtını yaslamış, beni kucağına çekerek tek eliyle kucağımdaki ellerimi kavrayıp diğeriyle sırtımdan sararak beni sımsıkı tutmuştu. "Gerçeksin değil mi?" Diye sordum sesini duymak isterken. Titriyordum hâlâ.

"Gerçeğim," dedi, saçlarıma asılmayacağından emin olduğunda ellerimi bırakıp diğer eliylede bana sarılarak.

"Ama sen bana sarılmazsın ki," dedim ağlamaklı bir tınıyla. Gözlerimi yummuş, sakinleşmek için çabalıyordum. "Dokunmazsın bana."

Daha da sıktı kollarını, yanağını yanağıma yasladı. "Sen her uyuduğunda sarılırım sana," dedi saçlarımı severek. Bıraktığı ellerimi beline sarmıştım. "Şu üç gecedir, sen uyur uyumaz öperim seni."

Konuşmak için araladığım dudaklarım titredi. "Kandırma beni, gittin benden." Sanki gerçekten benden gitmiş, küsmüş gibi çektim kollarımı ondan. "Küssün bana. Affetmeyeceksin."

Sakallı yanağını yasladığı yanağıma sürttü. "Okyanus küsmez denizkızına," diyerek saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı. "Küsmem sana."

Aldığım nefeslerle göğsüm titredi, hıçkıran bir çocuk gibi. Sessiz kaldım. Gözlerimin önünde bir toz bulutuna dönüşen bedeni vardı. Sımsıkı yumsamda gözlerimi gitmiyordu ellerimin altında yok olan teni. Ellerimle gözlerimi, kulaklarımı kapatmak, bir yatağın içinde kabustan uyanmak istiyordum ama öyle değildi.

"Susma," dedi boğulduğumu anlamış gibi. Kucağında kıpırdandım.

"Kaybolma Korhan," diye inledim. Konuşmak istemiyordum. Yalnızca gitmesin istiyordum. "Gitme benden."

Saçlarımdaki elleri tekrar okşadı siyah tutamları. Yanağımın üzerinden yanağını kaldırmış, tenimi üşütmüştü. "Duş almak ister misin?" Diyerek başını hafifçe bana doğru eğmeye çalıştı.

Biraz önce yıkanmıştım. "Yıkandım," dedim ona cevap vererek. Kafamı dağıtmaya, üzerime çöken hislerden beni kurtarmaya çalışıyordu.

Neler oluyordu? Gerçekten, aklımı mı kaybetmiştim?

"Yıkanmadın, hemen çıktın," dedi beni izlemiş gibi. "Yine yıkanmak istemez misin, benimle?"

Başımı, yavaşça boynundan kaldırarak ıslak kirpiklerimle ona baktım. Her an toz olacak korkusuyla kendimi kaybediyordum. "Artık kaçmayacak mısın benden?" Diye sordum dalgın dalgın.

ÖLÜMÜN DÜŞLER SAHNESİDonde viven las historias. Descúbrelo ahora