Bölüm 27: "İblis ve Varisi."

4.5K 351 115
                                    

Multimedya;

Bölüm şarkısı: 2WEI - Survivor.

Videoyu izlemeyi unutmayın 👇🏻

İyi Okumalar.

Bölüm 27: "İblis ve Varisi."

Merhaba,
Ben Marin.
Eli kana bulanmaya yüz tutmuş bir katilim.
Bir tetikçiyim.
Bana kanunsuz diyorlar..

Ama ben kanunun ta kendisiyim.
Şimdi ise ölmeden önce öldürmeye geldim.

Ellerimin altındaki saçlarını okşadım. Koltukta uzanmıştık, o üzerime yükünü vermeden başını göğsüme yaslamış, beni altına almıştı. Kaç saattir böyleydik, daha kaç saat böyle kalmak istiyordum bilmiyorum. Tek bildiğim bir şey vardı, bir kaç saat sonra bir cinayet faili olacağımdı.

Merih Cevher'in nerede olduğunu bulacağını söylemiş, beklememizi istemişti. Rezzan ise bize lazım olacak eşyalarla getirmeden önce Cevher'in şirketini kontrol etmeye gitmişti.

Biz ise sessizliğe mühürlenmiştik.

"Telefonun nerede," diyerek bozdum o mührü hala saçlarını okşarken. Bana sardığı kollarından birini cebine atıp telefonunu çıkardı ve bir şey sormadan bana uzattı.

"Müzik var mı hiç telefonunda?" Diye sormuştum şifresini açarken.

"Yok," dedi kısa bir cevap vererek.

Müzik uygulamasına tıkladım. Ellerim saçlarından kopmuştu. "Bir iki tane ekleyebilir miyim?"

Saçlarını göğsüme sürttü. Sesi yorgundu. "Ekle."

Arama kısmına, Çağan yazarak açmak istediğim şarkıyı bir liste oluşturup ekledim. Listenin adına sadece bir emoji koymuş ve Yaratılışın ilk günü adındaki şarkıyı ve bir kaç tane dahasını listeye ekleyip telefonu kapatarak sehpaya doğru uzanarak oraya indirdim.

"Açamayacak mısın?" Diye sordu kısık sesiyle.

"Açmayacağım," diyerek tekrar ellerimi saçlarına attım. "Şu an senin sessizliğini dinlemek daha güzel geldi."

Bunu bir trip gibi söylediğimi sandığında, uyuyacakmış gibi olan tınısıyla konuştu. "Ne anlatmamı istersin?"

Gülecek gibi oldum. "Uyuyayım deme sakın."
Cevap vermedi. Başımı yana kaydırarak yüzünü görmeye çalıştım. "Uyudun mu?"

"Uyuyayım mı?" Diye sordu kalbimi delirten sesiyle.

Kafamı tekrar yastığa koyarak bir elimi yanağına indirdim. "Uyu," diye fısıldamıştım ellerim tüy kadar hafif bir dokunuşla sakallarını okşarken. "Ararlarsa uyandırırım."

Başını biraz daha göğsüme bastırdı. "Uyursam ağırlığımı kontrol edemem," kıkırdayacak gibi oldum. "Ezilirsin altımda."

"Uyu," dedim itiraz ederek. "Bütün bedenin üzerimde değil ağırlığını hissetmiyorum o yüzden."

Sessiz kaldı. Ellerim hafifçe sakallarını yüzünü okşuyordu. Tavana diktiğim gözlerimi ona çevirdim. Gözleri kapalıydı ve karnımda olan göğsü düzenli inip kalkmaya başlamıştı. Hafifçe tebessüm ettim. Uyumuştu.

ÖLÜMÜN DÜŞLER SAHNESİWhere stories live. Discover now