Bölüm 18.1

4.3K 341 315
                                    


Keyifli okumalar dilerim! 🤩

Yavaş yavaş sona yaklaşıyoruz. Kitabın 3/2 kısmı bitti. Bu süreçte vote ve yorum desteğinizi bekliyorum. 🙏🏼❤️

Hikaye baştan beri belli olsa da bazı kısımlar yazılırken değişti. Sizlerin yorumları sayesinde belki hikaye şekillenir. 🤫😍

Gözlerimin bana acımasızca bir oyun oynuyor olmasını belki de binlerce kez dilemiştim. Kırk metre kadar yakınımda duran korkunç adam tüm dengemi alt üst etmişti. Bu gerçek olamazdı. Olmamalıydı. Hayatımı rayına koymak üzereydim ve tekrardan iç dünyamda ses getiren bir zelzele oluşmuştu.

Yeni yeni çıkmaya başladığım enkazın altından sıfırdan bir başlangıç yaparak sağlam temeller üzerine bir hayat inşa edecektim. Ama hayat sanki 'henüz bitmedi' dercesine üzerime enkaz kalıntılarını fırlatmaya devam ediyordu.

"Devin?" diye tekrarlayan Alex'e baktığımda onu ne kadardır cevapsız bıraktığımı bilmiyordum. Düşüncelerim birbirine girmiş vaziyetteydi ve böyle durumlarda mantıklı hareketler yapamazdım. Hiçbir şeyden haberi olmamalıydı o yüzden normal davranmalı ve devam etmeliydim. Evet, korkuyordum ama artık daha güçlüydüm.

Alex'e cevap vermeden koluna girdim ve son kez sokağın karşısına baktım. Artık orada durmuyordu. Şah damarımın atışı canımı yakmaya başlamıştı. Boynumu patlatacakmış gibi hızlı atıyordu. Göğüs kafesim benden bağımsız bir şekilde inip kalkıyordu. Sahte gülümsememi takınarak yolun diğer tarafından gözlerimi çevirdim ve kahvaltı yapacağımız yere doğru yürümeye başladık.

Acaba az önce yaşanan şey neydi? Gerçekten de Korhan karşımda mıydı? Onu öldürdüğüme emindim. Pişman değildim. Vicdan azabı da duymuyordum. Ama ne bekliyordum ki? Bir gün izim bulunacaktı, bu bildiğim bir şeydi.

Her gerçek zamanı gelince gün yüzüne çıkmak için gerçek olurdu.

Birkaç ay öncesine giden kafamı toparlamaya çalışıyordum. O gece. Korhan'ın ve Murat'ın içki içtiği gece. Kafalarının uçtuğu ve sonrasınca ahlaksızca davranışlar sergiledikleri gece. Zorla bana sahip olmaya çalışırken Murat'ın sapık bakışlarla Alya'nın odasına çıktığı gece...

Tüylerim ürperiyordu. O gece yaşadığım travma ruhumda iz bırakacak türden bir yara açmıştı. Kızım için yapamayacağım hiçbir şey yoktu ve onun için her şeyi yapardım. Ölmem gerekirse ölür, öldürmem gerekirse de öldürürdüm. Ama bu çok fazlaydı. Zihin dışı geliyordu. İçki şişesini Korhan'ın kafasında kırdığımda yere süzülen kanı hatırlıyordum. Nefes almadığına emindim. Hayat belirtisi vermeden öylece yerde yatıyordu. Buna emindim.

Peki ya az önce gördüğüm adam kimdi? Cidden o kişi Korhan mıydı? Saçlarını üç numara yapmıştı. Şakağında başlayan yara izi elmacık kemiğinde daha da belirgindi. Ve sanırım korkarak kaçtığım gerçeğin kanıtı o yara iziydi. Benim bıraktığım iz. Kendimi ve kızımı kurtarmak için var gücümle savaştığım geceden kalan somut bir kanıt.

"Neler oluyor?" diyen Alex'in rahatlatıcı sesiyle kendime geldiğimde çoktan masaya oturmuş olduğumuzu fark ettim. Ne ara içeri girmiştik? Ne ara masaya oturmuş ve ne ara kahvaltımız hazır olup gelmişti? Gerçekten de bu kadar zamandır bunları mı düşünüyordum?

Hayat akmaya devam ediyordu ama ben o sokakta kalmıştım. Ruhumdan her bir parça bir yerde kalıyordu.

Çocukluğumda aile sevgisi görmemiş olmam başı çekiyordu. Ruhumun en derininde sürekli kanayacak olan bir parçaydı. Ruhumdan kopmayan tek parçaydı. Kendini her zaman hatırlatacaktı. Onun dışında Amerika'dan döndüğümde babamın beni tanımadığım bir adama, sırf para ve statü için satması... Bunu ilk duyduğum an ruhumdan bir parça orada kalmıştı. Ama hayat bir şekilde yine devam etmişti. Benden koparılan şeyler sadece benim için önem teşkil e diyordu. Hayat bana bunu öğretmişti. Sonrasında Korhan ile geçirdiğim ilk gün, ilk gece. Ruhumdan bir parça da o gece sökülmüş ve orada kalmıştı. Sonrasında gelen beş sene ruhsuzlaşmıştım çünkü bir parça bırakacak ruhum kalmamıştı. Kendi bedenimin içerisinde küçüldükçe küçülüyordum.

Devin | RAFLARDA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin