*Bölüm 23.2 FİNAL

5K 275 149
                                    





2 YIL SONRA

"Ay şu pastayı birazdan avuçlarımla yiyeceğim Devin!"

Kıkırdayarak Nalan'a baktığımda buz dolabından Alya'nın pastasını çıkarıyordum.

"Sabret. Az sonra keseceğiz işte canım." dedim arkadaşıma bakarak.

Yüzümdeki tebessüm silinmeden pastayı tezgaha bıraktım. Alya'nın doğum günü partisi için özel olarak yaptırdığım pasta şahane görünüyordu. Kızım pastasını gördüğünde aşırı mutlu olacaktı. Tam onun sevdiği tarzda hazırlatmıştım.

"Resmen kocaman kız olduğuna inanamıyorum. Benimkiler de böyle mi olacak Devin?" derken Nalan pencereden dışarıya bakıyordu. Evimizin bahçesinde çocuk cıvıltıları etrafı şenlendiriyordu.

Pastayla ilgilenmeyi bırakıp Nalan'ın yanına yürüdüm. Kolumu onun omzuna attıktan sonra başımı başına yasladım. Baktığı yere bakarken heyecanlı ve mutlu bir nefes aldım. Gerçekten ne ara bu kadar büyümüştü Alya? Artık sekiz yaşındaydı. Benim için hala minik bir bebekti ama o her zaman olgun bir çocuk olmuştu.

Yıllar acımasızdı. Senelerin parmak uçlarınızdan kaydığını anladığınız vakit, aynı zamanda ardınızda koskoca bir geçmiş bıraktığınızı da fark ediyordunuz.

"İnan bana ne ara büyüdüklerini anlamayacağız. Bir gün gelecek ve onlar da bizler gibi bu pencereden kendi çocukları için aynı sohbeti edecekler." dedim. Tekrardan bir nefes aldıktan sonra, "O zamanlar gelene kadar her bir saniyemizin kıymetini bilmeliyiz." dedim.

"Beyefendi sonunda geldi!" diyerek mutfağa giren kocama baktım. Abartılı el hareketleri ve ses tonuyla yanımıza gelirken kıkırdamadan edemedim. Alya'nın ana okulundan bu yana bağlarını hiç koparmadığı çocuktan bahsediyordu. Çocukça bir sevgiydi onlarınki ama Alex kızını fazlasıyla kıskanıyordu.

Gülerek ona baktığımda, "Damadımız nasıl giyinmiş?" dedim.

"Devin!" dediğinde gözlerini açarak bakmıştı.

Nalan gülerek, "Eğer ileride kaçmak isterse Nalan teyzesinin kapısının açık olduğunu Alya'ya hatırlatmalıyım sanırım." dedi.

Alex hali hazırda açık gözlerini benden Nalan'a çevirdiğinde hep birlikte kahkahalara boğulduk.

"Herkes tamam olduğuna göre artık pastayı kesebiliriz," dedim. "Siz gidin ve çocukları hazırlayın."

Nalan ve Alex mutfak kapısından bahçeye çıktıklarında pastanın üzerine mumları yerleştirdim. Her şey olması gerektiği gibi hazırdı. Mumları yaktıktan sonra pastayı elime aldım ve bahçeye doğru yürüdüm.

Herkes pastayı görünce sevinç çığlıkları eşliğinde doğum günü şarkısını söylemeye başladı. Kızımın heyecandan parlayan gözleri kalbimi pır pır ettiriyordu. 

Bahçenin ortasına kurduğumuz masanın üzerine pastayı yerleştirdiğimde Alya pastasını inceliyordu. Çevresindeki arkadaşlarının hayranlık dolu bakışlarıyla göğsüm kabardı. Çünkü aynı bakışı Alya'nın gözlerinde de görebiliyordum.

"İyi ki doğdun güzelim," dediğimde alnına sıkı bir öpücük bıraktım. "Dilek dilemeyi unutma."

Alya güzel gözleriyle bana baktığında dudaklarını yaladı ve başını salladı. Derin bir nefes aldıktan sonra son kez pastasına baktı ve gözlerini yumdu. Birkaç saniye süren dilek tutma anında dudakları kıvrılmıştı. Ne dilediğini bilmiyordum ama dileklerinin hepsini gerçekleştirmek istiyordum. Tekrardan gözlerini açtığında tutmuş olduğu nefesini bıraktı ve pastanın üzerindeki sekiz adet mumun hepsini tek seferde söndürdü. 

Devin | RAFLARDA |Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin