Bölüm 12.2

6.2K 571 952
                                    

SINIR: 120 VOTE 300 YORUM ❤️
(Sınırın neden yükseldiğini bölüm sonunda açıkladım!)

Satır arası yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar. 🐣

Mathilda bas bas Alex'in dün gece nerede olduğunu soruyordu.

Ayak uçlarımdan başlayıp kafamın tepesine kadar yükselen bir elektrik akımıyla donakaldım. Korktuğum başıma gelmişti. Şimdi ne yapacaktım? Mathilda öğrenirse ne olacaktı?

Gerçi ne için tedirgin oluyordum? Aramızda bir şey geçmemişti. Geçmiş miydi?

Her ne olursa olsun empati kurmam gerekiyordu. Benim sevdiğim adam bana işim var diyip başkasının evinde sabahlarsa büyük sıkıntı çıkarırdım. Aldatmanın affı yoktu, olamazdı.

Alex Mathilda'yı aldatmış mıydı?

Gözlerimi kırpmadan Alex'in ela gözlerine bakıyordum. Ne demişti? Mathilda ne biliyordu?

Çığıran sesine bakılacak olursa benimle beraber olduğundan haberi yoktu. Henüz.

"Sabah sabah keyfiniz pek yerinde." dedi Marcus ortamı yatıştırmaya çalışan bir ses tonuyla.

"Kapa çeneni Marcus!" diye tısladı Mathilda.

Normalde Marcus susmazdı ama anlaşılan Mathilda fazlasıyla öfkeliydi.

"Bana cevap ver Alex, neredeydin?" dedi Mathilda titreyen ellerini saçlarının arasından geçirerek.

"Bu seni alakadar etmez."

Alex'in buz gibi soğuk sesi beni sıcacık etmişti. Buna neden seviniyordum? Başımda tonla dert varken bir başkasıyla rekabete girmek düşüneceğim son şeydi.

"Ne demek beni alakadar etmez?" dedi Mathilda fal taşı gibi açılan gözlerle. Sanki hâlâ fırlatacak bir şey arıyordu gözleri.

"Yüksek müsadenizle konunun ne olduğunu öğrenebilir miyim?" dedi Marcus sevimli bir sesle. "Şirkette olduğumuzun farkına varmanızı ve ses tonunuzu alçaltmanızı rica ediyorum. Rezil oluyoruz."

Mathilda hışımla gövdesini Marcus'a döndürdü.

"Şöyle özetleyelim madem; çok sevgili abiciğin dün işim var bahanesiyle yemekten erkenden ayrılıp bizimle eğlenmeye gelmedi." dedi.

"Şaşırtıcı bir durum görmüyorum Mathilda, onun eğlenmeyi sevmediğini herkes gibi sen de biliyorsun."

"Sorun o değil! Yanına gideceğini söylediği kişi sabah beni arıyor, Alex hakkında birtakım sorular yöneltiyor ve ben ona dün yanına gelmedi mi diye sorduğumda birkaç gündür hiç haberleşmediklerini söylüyor."

İmalı bir bakış atarak tekrar Marcus'a döndü.

"Ortaklardan biri olduğum için bilmediğim bir konu hakkında verecek cevap bulamıyorum. Aksi gibi, gece boyu ona mesaj atmama rağmen internetini kapattığından ulaşamıyorum. Ama sabah o halde beni bıraktığında," Sarhoş bir şekilde Marcus'un onu bıraktığını ima ediyordu. Haşlanma sırası Marcus'a gelmişti. "Abini arıyorum ve hiç uykulu olmayan bir sesle telefonu açıp beni almaya geliyor. Uyandığımda o adamla konuştuğumda da sinirlerim tepeme çıktı. Ve nerede olduğunu söylemiyor."

"Evindedir ve uyku tutmamıştır. Olamaz mı?" dedi Marcus ellerini cebine sokarak. "Ben de tüm gece uyuyamadım." Bakışları bana kaymıştı.

"Sorun da bu ya! Evde olsa üzerini değiştirip beni almaya gelirdi. Yemekte giydiği şeyler hâlâ üzerindeydi!" dedi. Tekrardan yükselmişti.

Devin | RAFLARDA |Where stories live. Discover now