Bölüm 22.2

3.6K 286 96
                                    


Finale son 2 günümüz kaldı! Devin'e veda etmeden önce bolca yorum ve vote desteği bekliyorum. 😍

Keyifli okumalar!

Alex'in omzumda duran kolu güçlükle kasıldı. Bitkin olduğu halde beni korumak istiyordu. Korhan tam karşımda dururken sesli bir şekilde yutkundum. Dudaklarım kuruyordu.

Bir eli hala sargılıydı. Diğer elini pantolonunun cebine sokmuş ağır, sinsi adımlarla yürüyordu. Aramızdaki mesafe kapandığında geri geri yürümek istedim ama bir yandan Alex'i tutarken bunu yapabilmek çok zordu. Kalp atışlarım tüm vücudumu titretiyordu.

"Bırak bizi," diye fısıldadım.

"Ahh Devin," dedi gülerek. Zehirli gözlerindeki hasta ışıltıyla bana baktığında tüylerim ürperdi. "Seni bulmuşken bırakır mıyım?"

"Ne istiyorsun benden? Yetmedi mi yıllardır çektirdiğin zulüm!" Sesim beklediğimden yüksek çıkmıştı. Onunla aynı atmosferde durmaya dayanamıyordum.

"Hiç merak etmiyor musun?" dedi. Üzerimde gezdirdiği bakışlarında bir merak vardı. Beklenti içerisindeydi. Ama merak etmiyordum. Onun söyleyeceği, ona dair hiçbir şeyi merak etmiyordum. Başımı iki yana salladığımda temkinli bir adım atarak bana yaklaştı. Boşta duran elimi sıkarak yüzündeki yara izine dokundurdu. "Bana bunu yaptıktan sonra neler olduğunu merak etmiyor musun?" dedi dişlerini sıkarak.

"Bırak onu!" diye tısladı Alex. Sesi boğazından güçlükle çıkıyordu.

Korhan benim elimi hızla bıraktı ve tekrar aynı gülümsemesini yüzüne yerleştirdi. Ağır hareketlerle Alex'e döndüğünde öne düşen başını kaldırmak için çenesini kavradı. O kadar sert sıkıyordu ki Alex'i çekiştirerek biraz gerilemeye çalıştım ama nafileydi.

"Seninle daha sonra tekrar ilgileneceğim," dedi ve var gücüyle Alex'i yere fırlattı. Alex'ten koparılışımla dengem kayboldu ve az daha düşecektim. Şok etkisiyle minik bir çığlık döküldü dudaklarımdan. İki elimi de ağzıma götürüp birkaç adım geriledim ve önümde duran manzara baktım. Alex yüzünü ekşitmiş bir şekilde ağrıyan kaburgalarını tutuyordu.

Korhan şeytani sırıtışıyla Alex'in olduğu tarafa tükürüp tekrardan bana döndü.

"Neden bunların yaşandığını merak etmiyor musun Devin?" diye yineledi. Çaresizce başımı salladım ve anlatmasına izin verdim. Marcus ve diğerleri ne durumdaydı bilmiyordum. Belki de hepsini çoktan etkisiz hale getirmişlerdi. Belki de hepsini öldürmüşlerdi ve sıradakiler bizdik. İçimden bunun olmaması için dua ediyordum. Eğer birileri hala yaşıyorsa yardımımıza gelirlerdi. O zamana kadar vakit kazanmalıydım ve Korhan ne anlatacaksa dinlemeliydim.

"Anlat." dedim.

Korhan biraz daha yakınıma geldikten sonra etrafımda dönmeye başladı. Sanki beni bir dairenin içerisine hapsetmiş ve kedinin fareyle oynadığı gibi oynayacakmış gibiydi. Kapana kısılan bendim ve yapacak bir şeyim yoktu. Tüm vücudum rutubet kokan bu izbe depoda donarken bakışlarım yerde yatan Alex'e kaydı. Acı içerisinde inliyor ve bana bakıyordu. O o haldeyken benim bu halde olmama çıldırıyor olmalıydı.

"O gece kafamda parçaladığın viski şişesinin kırıklarıyla senin vücuduna imzamı atacağım sevgilim." dedi. "Tekrardan benim olacaksın ve evimize döneceğiz. Mutlu olacağız."

"Hastasın sen," dedim. İstemsiz bir şekilde nefesimi tutuyordum.

Korhan dediğimi duymamış gibi devam etti.

"Murat'ı hatırlarsın belki," dedi.

"O sapık arkadaşını unutabilir miyim sence?" dedim. Sesim sertti ve doğrudan Korhan'ın gözünün içine baktım. Yumruklarımı sıkmaktan tırnaklarım avuç içlerime batıyordu. Murat'ın Alya'nın odasına çıktığı ve kemerini çıkarış sahnesi aklımda şimşek gibi çakmıştı. "O şerefsiz pedofili eğer ben yetişmeseydim kızıma el sürecekti!"

Devin | RAFLARDA |Where stories live. Discover now