bölüm on üç¹³

669 129 150
                                    

Yarı uyuklayarak bitirdiğim bir okul gününün çıkış saatiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yarı uyuklayarak bitirdiğim bir okul gününün çıkış saatiydi.

Birkaç defter almak için ana koridora çıkmıştım. Vardığım dolabımı açtığım zaman karşılaştığım kağıt parçası, beni geçenki gibi korkutmuş sayılmazdı çünkü açık bir şekilde duruyordu ve gözlerime takılan kelimeler aslında ne için dolabımda olduğunu kanıtlıyordu:

"Sayende hayatta olduğumu söylesem nasıl hissederdin? Doğru okudun Yifei,
sen benim bu dünyaya katlanış sebebimsin."

Parmaklarım huzursuzca dolaba ulaştığında içeride bıraktığım kağıttan gözlerimi zorlukla alarak kapağı kapattım.

Nottaki kelimelere kafa yorabildiğim söylenemezdi, yeterince açık konuşmadığı sürece onu anlayamazdım ve beni tanıyan insanlar arasında bu notu atabilecek biri yoktu. Bilememiştim, belki de gerçekten birisi vardı ve bu notları tüm samimiyetiyle bırakıyordu ancak ben, özenle örttüğü kelimelerindeki gizli işaretleri çözebilecek kadar zeki hissetmiyordum.

Bu sebeple, anlamaya çalışmanın bile ne kadar yorucu olacağını düşünerek çıkış kapısına yürümeye başladım.

Çantamdan kulaklıklarımı almak için fermuarlı yan göze uzandığımda siyah tutamların görüş alanımı kısıtladığı o kısacık anda kulaklıklarıma ulaştım. Memnun olmuş gibi nefeslenmiştim ki aniden gelen esnemeyle çantamı bırakıp ağzımı kapattım. Sürekli olarak esnemekten çenemi geçtim ruhum bile yorulmuştu çünkü sıfır verimle bitirdiğim okul günümün aksine değişmeyen tek şey devamlı gelen uyku ihtiyacımdı.

Sadece üç saatlik uykuyla duruyordum. Ondan önceki gece de pek güzel bir uyku geçirdiğim söylenemezdi çünkü düzenli uyuyan benin, arka arkaya bu kadar uykusuz kalışının sebebi bir kez daha Lee Jeno olmuştu. Sürekli onu düşünüp durmama sebep olacak şeyler yapıyordu, genelde bundan çekiniyor gibi de gözükmediği için daha da çok aklımda dolanıyordu.

Kısacası bugün, dünden de kötü bitmişti.

Okul bahçesine çıktığım gibi kulaklıklarımı taktığımda düşüncelerimi bastıracak bir parça açmayı tercih ettim çünkü kafamı rahatlatacak şeylere ihtiyacım vardı. Nemlendiricili dudaklarımı birbirine bastırmış, beyaz montumun fermuarını boğazıma kadar çekerken ilerlediğim yola bakmıştım.

Bugünki planım favori yerimden çilekli kurabiye almak ve eve döndüğümde uykusuzluğumdan dolayı ağlayarak bol bol verilmiş matematik ödevimi bitirmeye çalışmaktı.

Okulun sınırlarından ayrıldığımda sola doğru sapmış ve caddenin sonunda olduğunu bildiğim pastaneye yürümeye başlamıştım. Tanıdığım bir yer değildi ancak çilekli kurabiyelerini tattığımdan beri oraya gitmeye özen gösterir olmuştum, çalışanlar da tekin insanlardı.

there is a superhero in our school 英雄 jenoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin