bölüm yirmi beş²⁵

661 123 59
                                    

Mutfaktaydık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Mutfaktaydık. Lezzetli yapmak için büyük bir çaba verdiğim yemekleri küçük masaya dizmiştik ve bozmak istesem de bir türlü bozamadığım büyük bir sessizlikle yiyorduk.

Ağzımdaki lokmayı olabildiğince sessiz bir şekilde çiğniyorken gözlerim bir Jeno, bir de hemen yanında duran telefonu arasında gidip geliyordu. Telefonla pek haşır neşir biri olmadığını biliyordum ancak bir yerden sonra telefonunun ekranının kaç kere yanıp söndüğünü saymamıştım bile. Mesajlar yağıyordu, üstelik sürekli de birileri arayıp durmuştu.

Okula gelmediği için mi merak ediliyordu? Ya da başka bir şey mi vardı?

Sürekli gelen ve gelmeye devam eden bildirimlerin Jeno'yu rahatsız ettiğini anlamamak için aptal olmak gerekirdi ancak o hafif çatılı kaşlarıyla beraber yemeğini yemeye devam ediyordu.

Bu yüzden sessizliğimi korumaya devam ettiğimde yeni bir lokmayı dudaklarıma götürmek üzereydim ki hareketlendiğini görmemle çubuklarım havada durdu. Jeno, çubuklarını masaya bırakarak hışımla telefonunu eline aldı ve kökten kapatarak arkamızda kalan tezgaha fırlattı. Hafifçe irkilsem de telefonuna bir şey olmadığını biliyordum.

"Seni mi soruyorlar?"

Sonunda cesaret ederek ağzımı açtığımda Jeno gözlerini masaya oturduğumuzdan beri ilk kez bana dikti ve kafasını iki yana salladı.

"Merak ediyormuş gibi yapıyorlar."

Sesindeki durgunlukta tek bir duygu bile barınmıyordu ancak ben her duyduğumda bir acı hissetmeme engel olamıyordum, yutkundum.

"Belki de... Merak ediyorlardır. Gerçekten."

Kafamı eğip yemeğime baktım. Biraz çekinerek söylesem de böyle düşündüğüm için suçlu hissetmiyordum çünkü biliyordum, Jeno kendisini insanlardan soyutlamaya çalışsa dahi arkadaşlarının gözünde pek başarılı olamıyordu.

"Şu an yanımda sen varsın,"

Jeno'nun konuşması üzerine tekrardan ona baktığımda çatık kaşlarının gittiğini gördüm. Fazlasıyla yorgun gözlerini gizlemiyor ve irislerime farklı bakıyorlardı.

"Beni gerçekten merak ettiğin için buradasın Yifei, onları kendinle karıştırma."

Sakince söyledi, ardından neredeyse bitirdiği yemeğinden kalan son birkaç lokmasına yöneldi. Söylediklerinin bir kez daha kalbime işlemesine izin verdiğimde burukça tebessüm sundum ve yemeğime kaldığım yerden devam ettim.

Masada beş dakika kadar daha geçirdiğimizde yemeklerimiz bitmişti, masadan kalkan ilk ben olduğumda kirli tabakları alıp lavaboya yöneldim.

"Uzun zamandır biriyle yemek yememiştim."

Jeno, elindeki kirli tabağıyla yanımda belirdiğinde göz ucuyla ona baktım ve elinden tabağı alırken gülümsedim yavaşça.

there is a superhero in our school 英雄 jenoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin