9~"Wang Yibo, biliyor musun?"

1.4K 186 456
                                    

Wangji, wangji..

Xiao Zhan önünde açık tuttuğu dergi sayfasında yazan ismi düşüncelerinde tekrar ederken Wang Zhuocheng'in yanına yaklaşmakta olduğunu gördü.

Kendisine seslenilmesinden sonra elindeki dergiyi dikkatli hareketlerle çantasına koydu ve arkadaşına baktı.
Zhuocheng, Zhan'ın çantasına koyduğu edebiyat dergisine baktı ve gülerken masaya oturdu.

"Edebiyat sevgimiz kabarmış bakıyorum."

"Sadece vakit geçirmek için bakınıyordum. "Dedi Zhan. Ama bundan daha fazlasıydı. Edebiyat okuyan öğrencilerin çıkardığı dergi diğer öğrenciler tarafından oldukça beğenilmişti, herkesin elindeydi ve garip bir şekilde Zhan da bu zamana kadar hiç böyle şeyler okumamış olsa da ilgisini çekmişti. Bu ilginin son günlerde kavga etmediği, gördüğü zaman kafasıyla selam verdiği ve bir şekilde iletişim kurmak istediği Wang Yibo ile alakası elbette vardı. Ama o bunları düşünmek istemiyordu.

"Eğer beğendiğin ve merak ettiğin bir yazı ya da rumuz varsa kim olduğunu söyleyebilirim. Biliyorsun arkadaşının derin iletişim ağları var. "

Zhuocheng havalı hareketlerle saçlarını düzeltirken onun bu haline göz devirmişti. Zhoucheng'in sahiden ünivesite hakkında öğrenemeyeceği çok az şey vardı. Üniversite için açılmış büyük haber sayfalarından bir sürü tanıdığı vardı. Her fakülteden bir arkadaşı olduğu için nerede ne olduğunu hemen öğrenebiliyordu.

Başta söylemek istemese ve düşünmese de dayanamayarak çantasındaki dergiyi çıkardı, pek çok kez okuduğu sayfayı açtı.

"Wangji, kim biliyor musun ?"

Zhuocheng dergiyi alıp sayfaya baktı. "Kim olduğunu bilinmeyen 3 kişiden birisi. Ama bulunabilir. Dergi nedense acayip popüler oldu ve herkes hakkında paylaşım yapıp duruyor. Öğrendiğimde sana söylerim."

Zhan kısaca başını salladı. Bunun üzerinde niçin bu kadar durduğunu bile bilmiyordu.

"Yibo'nun olabileceğinden mi şüpheleniyorsun?"

Zhan bunu daha önce düşünmüştü. Ama emin olamadığı için bir şey diyemiyordu. "Bilmiyorum, bana dergiyi son sınıfların çıkarttığını söyledi sadece."

"Artık kavga etmiyorsunuz. Kaç kere birbirinize selam verdiğinizi gördüm. Arkadaş olmaya mı karar verdiniz?"

Zhan açısından bu sorular kendi içinde de duruma açıklık getirmesi için faydalı olmuştu. Karşısındaki en yakın arkadaşı olduğu için çekinmeden durumu açıkladı.

"Sadece konuşarak da iletişim kurabileceğimi fark ettim. Böyle yapınca ve Qing'den uzak durunca çok da sinir bozucu olmuyor. Bu bizi arkadaş yapar mı? "

Zhoucheng başını anladığını göstermek için salladı. Arkadaşının medeniyet yolunu seçmiş olması onu tabiki de memnun etmişti. Zaten başından beri Wang Yibo'nun zararsız bir insan olduğunu biliyordu.

"Onunla arkadaş olma fikri bana fena bir fikir gibi gelmedi. Hem Qing ile artık ilgilenmiyor gibi duruyor. Eğer istersen akşam onu da çağır."

Zhan reddetti. Aslında biraz kararsız kalmıştı. İçinden Yibo ile konuşma isteği yükselirken başını olumsuz anlamda salladı. İleride arkadaş olabilirlerdi, ama henüz değillerdi. Onu içmeye çağırmak tuhaf olurdu. Üstelik Qing konusu artık kendisinin bile düşünmekten kaçtığı bir konuydu. Kızı bir süredir ihmal ediyordu ve ne yapması gerektiğine emin değildi.

Wang Zhoucheng onu derse yetiştirmek için peşinde sürüklemeye başladığında Xiao Zhan en son, sınavlardan sonra Qing'i akşam yemeğine çıkaracağını aklına not etti ve bu konu hakkında bir daha düşünmedi.

Can't Pretend~YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin