12~Dağlar bile dayanamaz, titrer dururlardı.

1.3K 177 460
                                    

"Şunu da örtelim üzerine, ısınmazsan söyle bir tane daha battaniye getireyim."

Zhan, Yibo'yu yatak odasından getirdiği battaniyeye sararken abarttığının farkında değildi. Kısa bir veteriner ziyareti ardından küçük köpeğin ihtiyacı olacak şeyleri almışlardı. Soğuk havada montunu yavru köpek için kullanan Yibo üşümüş ve Zhan'ın kendi montunu verme teklifini büyük bir itirazla geri çevirmişti.

Eve geldiklerinde ise Zhan onu ısınması için battaniyelere sarmaya başlamıştı. Çünkü Yibo'nun titreyişi bir türlü geçmemişti.

"Gege abartma istersen."

Zhan battaniyenin üzerinden onun koluna vurdu. "Sus velet seni. Şu haline bak. Yemek yemiyorsun, zayıfsın. Yüzüne bakan hasta olduğunu düşünür.Kesin kan değerlerin falanda düşüktür senin. Yarın fakülteye gel de doktora götüreyim seni."

"Asla."diyerek geriye çekildi Yibo. "Doktora falan gitmem. "

Zhan gözlerini devirdi." Boşuna itiraz edersin. "

Yibo battaniyeden kolunu çıkarıp büyük olanı dürttü parmağıyla. "Beni doktora götürme, bana yemek yap gege."

Zhan abartıyla eğilip ellerini önünde birleştirdi. "Emredersiniz ekselansları. "

"Çekilebilirsin." Yibo boğazını temizleyerek konuştuğunda alayla mutfağı göstermişti.

Zhan mutfağa doğru yürümeden önce Yibo'nun saçlarını çekmiş ve arkasına dönerek dilini çıkardı. Yibo'da dağılan saçını tutup havaya başarısız bir tekme savurmuş yumruğunu göstermişti Zhan'a karşı. O an, ortamdaki yaş ortalaması kuvvetle muhtemel ortaokul düzeyine bile bulmazdı.

Büyük olan yemek yapmaya başladığında açık mutfak tasarımı yüzünden ne yaptığı görülebiliyordu. Yibo onu izlerken sadece mutfaktan gelen düzenli sesleri dinledi. Veterinere götürdükleri yavru köpek de sessizdi,kendisine alınan küçük minderin üzerinde kıvrılıp uyumuştu.

"Gege."

Zhan sebzeleri doğrarken hm'ladı. " Bu küçük köpeğe sence ne isim vermeliyiz?"

Zhan geriye dönüp salonun ortasında uyuyan köpeğe baktı. "Bilmem ki, sen düşün bul bir şey."

Yibo sanki bunu duymayı bekliyormuş gibi gözleri parladı ve aklındaki ismi söyledi.

"Wei Ying?"

Zhan duyduğu isimle işini bırakıp tezgahı ardında bıraktı. " Wei Ying mi? Nereden geldi aklına, bir anlamı var mı?"

Yibo üzerindeki battaniyeyi koltuğa bırakıp uyuyan köpeğe doğru eğildiğinde gülümsüyordu. " Bir roman karakterinin adı."

Kendisini izleyen Zhan'a çevirdi gözlerini ve devam etti. "Köpeklerden deli gibi korkan bir roman kahramanı."

Zhan az önce bıçakla küçük parçalara ayırdığı patatesten bir parça alıp Yibo'ya fırlattı. " Wang Yibo! Çok fenasın."

Yibo kendisiyle en alakasız yere uçan patates parçasına alayla baktı. " Olur mu olmaz mı sen onu söyle. Ayrıca fena olmaktan bahsediyorsak eğer, isminin konuşulmaması sana bir hakaret olur gege."

Zhan bir başka patates parçasını da Yibo'dan uzak bir yere gönderdiğinde cevap verdi. Yüzündeki mutlu gülümseme tek bir an bile solmamıştı.

"Sen istersen eğer, benim için düşünmeye gerek bile yok."

_________

Her ikisi de sessizlik içinde yemeklerini yerken Zhan beğenilme isteğiyle Yibo'ya yemeklerinin nasıl olduğunu sordu.Yibo anında yüzünü buruşturarak cevap verdi ona.

Can't Pretend~YizhanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin