45. Bölüm

29.9K 1.6K 676
                                    


Finale son 2...

"Beşiktaş'ta bildiğim harika bir otel var," dedi Belgin kollarının arasında ki yastığa sarılırken bir yandan da elindeki kağıtları inceliyordu.

"Otel fazla resmi bence," diyerek fikrini belirtti Gaye dudak bükerek. "Ağva'da bizim ev var. Orası olabilir."

Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ağva'ya gittiğimiz yazı hatırlıyorum, harikaydı. Ama aklımda bir yer daha var. Lise yıllarında bizi bir tatil köyüne götürürdü babam. Çok uzak değil. Babamla bir konuşayım, bakalım hala eskisi gibi mi..."

Belgin elindeki kağıtları yavaşça cebine yerleştirdi. "Ben alınacakları alırım bugün. Dışarıda biraz işim var zaten."

"Benim de var aslında," dedim bir yandan cebimden çıkardığım telefondan saate bakarken. "Kaan ile avize ve birkaç aksesuar eksik var, onları almaya gideceğiz."

Belgin omzuyla omzumu dürttü hafifçe. "Senin işin başından aşkın, ben hallederim."

Bu yoğun ısrarına ellerimi iki yana açarak cevapladım. "Kendin kaşındın."

Gaye huysuzlukla yanında ki yastığı alarak bize fırlattı. "Unutuluyoruz!"

Ben de ona geri bir öpücük fırlattım. "Ya sizi unutur muyum hiç? Yarın badanaya geleceksiniz o kadar."

"Tribi atarı boşverin de, efsane bir bekarlığa veda olmayacak mı ya?" Yağmur'un ellerini birbirine çarparak kurduğu coşkulu cümle Belgin'in de yüzüne hin bir gülüş yerleşmesine sebep oldu. "Efsane az kalır, az!" Diyerek destek oldu ona. "O tatil köyü veya Ağva, farketmez, bizim için unutulmaz olacak." Ekledi. "Ama keşke geçen haftasonu olsaydı ya..."

"Ama son bekar geçirdiğim haftasonu, bu haftasonu. Ay, çok heyecanlıyım," dedim derin bir nefes verip. "Belli etmemeye çalışıyorum ama çok geriliyorum."

Gaye oturduğu koltuktan kalkarak Belgin ile arama sıkıştırdı kendini. "Ya sana kıyamam ben!" Dedi yüksek bir sesle yanaklarımı sıkıştırarak. "Sen büyüdün de gelin mi oluyorsun sen? Hanimiş hanimiş..."

Dudaklarımdan ufak bir kahkaha çıkarken yanağımı koparmaya ant içmiş elini ittirdim.

"Dalga geçme ya," diye söylendim. "Aylardır bu zamanları bekliyordum. Şimdi de o kadar çok heyecanlı ve gerginim ki bir günün 34 saat olmasını diliyorum."

"10 ay sabrettin," dedi Yağmur hafif bir tebessümle. "Şimdi 1 haftacığın 1 ay olmasını mı istiyorsun?"

Kafamı iki yana salladım. "Hayır, hayır... ama... ya çok değişik işte. Ya her şey bir anda 2 dakikada olup bitsin, ya da her şey ağır ağır devam etsin ki daha garanti altına alayım." Hepsi bana boş gözlerle bakarken göz devirdim. "Bir şey söylemedim farzedin."

Söylediklerimi anlamalarını beklemem bencillik olurdu.

Bu çok garip bir stres, heyecandı. Mesela gece gözüme uyku girmiyordu. Hemen o an Kaan'ı arayıp, şimdi evlenelim tam şu an, diyesim geliyordu.

Bazen ise vaktim uzasın istiyordum. Gideyim gelinliğimi defalarca deneyeyim, nikah salonuna defalarca bakayım, basılmış davetiyeleri defalarca inceleyeyim... Her şeyin kusursuz olduğundan emin olayım.

Pembe Düşler Mahallesi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin