Geçen bölüm yorumlar çookk iyiydi! Bol bol yorum yapmışsınız çok tşk ediyorum efenim.Darısı bu bölümün başına hadi inşallah.
Karantinanızın bir nebze güzelleşmesi dileğiyle.. 🥰
*
*Henüz küçük bir çocukken bile mahallede çok kişiden laf işitirdim.
Hülyalı hülyalı bakışlarım, imâ dolu gülüşlerim, sık sık bir şeyleri unutmam, ve hiç uslanmadan Kaan'ın peşinde koşmam yalnızca bir iki kişinin değil, neredeyse tüm mahallenin dikkatini çekmişti.
O yaşta hissettiklerimin aşkın yanından bile geçmediğinin bilincindeydim ancak ilk kez böyle duygular yaşadığımdan mütevellit oldukça yükseklerde uçuyordum.
Annem ile babam birbirlerini seviyorlardı ve evliydiler. Yani Kaan ile ben de evlenecektik?
Şşt, gülmeyin. Çocuk aklı.
Bu hâllerimin farkında olan mahalleli, ara sıra göze çarpan hareketlerimde beni tıpkı kendi çocukları gibi kenara çekerdi.
'Henüz aşık olmak için çok küçüksün çocuğum,' demişti mesela Fikriye Teyze. 'Önünde yıllar var. Takma kafanı böyle şeylere. Hem abin sayılır o senin!'
Duygularımı inatla bastırmaya, geri plana atma çabalarım hep bu yüzdendi.
Kaan benim abim sayılırdı, aşık olmak için çok küçüktüm, blablabla..
Benim gibi vurdumduymaz, özgür yaşamayı tercih eden bir kız bile hayatını bu yönde şekillendirmişken Kaan'ı düşündükçe derin bir bataklığa saplanıyordum.
Halı sahadan ayrılırken Tekin Abi'nin dikkatli bakışlarının o da farkına varmıştı ve ikisi arkadan gelmeyi tercih etmişlerdi.
Ne konuşacaklarını tahmin etmek zor değildi.
Ne Tekin Abi'nin, ne başkasının öğrenmesinden yana herhangi bir çekincem yoktu. Artık küçük değildim.
Ancak beni endişelendiren, Kaan'ın kasvet çökmüş ruh haliydi.
Ne karşı takımda olmasına rağmen topu bana verip gol atmamı bekleyen, ne de sık sık küçük haylaz bir çocuk edasıyla göz kırpan o adam şu an yoktu.
Kaan'ın toplum baskısının verdiği sorumlulukları düşündükçe benim bile içim kararıyordu, Tekin Abi'nin ona neler dediğini kestiremiyordum bile.
'Biz o kıza kardeşim diyerek büyüdük lan, kendine gel,' demişti belki?
Düşündükçe kafayı yememe ramak kalmıştı, her attığım adımda aklıma binbir türlü farklı senaryo yükleniyordu ve ben önüme çıkan taşları göremeyecek seviyeye gelmiştim.
"Önüne baksana kızım," dedi abim çevik bir hareketle kolumdan tutup.
Sanki bir rüyadan uyanırmış gibi irkilerek kendime geldiğimde abimin kaşları çatıldı.
Biraz önümüzde yürüyen Yağmurlar durup, bize doğru bakmaya başladığında abim onlara eliyle 'siz ilerleyin' işareti verdi.
Hâlâ biraz arkamızda olan Tekin Abi ile Kaan yanımızda durduklarında, Kaan'ın telaşlı sesi içimde ki endişeleri bir nebze olsun dindirdi.

YOU ARE READING
Pembe Düşler Mahallesi
Teen FictionBir insana ne zaman aşık olursunuz? Çocukken, o gol atmak istediği için onun yerine kaleye geçtiğinizde mi? Yoksa, saatlerce beklediği salıncak sırasını size verdiğinde mi? Hazal, bu sorunun cevabını biliyordu. Fakat cevabı bilmesi gereken kişi, o d...